ON GECE

Kur’an-ı Kerim, Fecr suresinin ikinci ayetinde, “on geceye yemin olsun..” şeklinde bir yemin ifadesiyle dikkatleri bu on gecenin üzerine çevirmiştir. Ayetteki yemin, yemin edilen şeyin önem ve değerini gösterdiği için bu yemin edilen on gecenin hangi geceler olduğu âlimlerce merak ve araştırma konusu olmuş ve bütün ümmetin ilgisini çekmiştir. Ayette yemin konusu olan bu on gece hakkında ne ayetlerde ne de hadislerde açıklayıcı net bir bilgi bulunmadığından âlimler arasında farklı üç görüş ortaya çıkmıştır. 1- Yemin edilen bu on gece, Ramazan-ı Şerif’in son on gecesidir. Peygamber (ASV)’ın bin aydan daha hayırlı olduğu Kur’an’da ilan edilen Kadir gecesini Ramazan-ı Şerif’in son on gününde aramayı ve bu günlerde itikâfa girmeyi tavsiye etmesi, kendisinin de çoğunlukla Ramazan-ı Şerif’in son on gününü itikâf’ta geçirmesi gibi deliller bu görüşün temel dayanağı olmuştur. 2- Muharrem’in ilk on gecesidir. Muharrem’in ilk on gününün fazileti ile ilgili hadis rivayetleri bu görüşün dayanağı olarak gösterilmiştir. 3- Zilhiccenin ilk on gecesidir. Bununla ilgili hadis rivayetleri, Hac ibadetinin bu günlerde başlayıp icra edilmesi, Kurban bayramı, Arefe günü bir de sekizinci gün olan Terviye gününün bu günler arasında bulunması ve bu günlerin faziletine ilişkin hadisler bu görüşün temel dayanaklarındandır. Zilhicce’nin ilk on günü ile ilgili hadisler, Kur’an’da yemin edilen on gecenin bu geceler olduğu düşüncesini güçlendirmiştir. Müfessirlerin çoğu bu görüştedir. Bu vesileyle Zilhicce’nin ilk on günü ile ilgili bazı rivayetleri belirtmek istiyoruz: Bazı kaynaklarda, ismi belirtilmeden “Resulullah (ASV)’ın hanımlarından biri”ne dayandırılan hadiste, Peygamber (ASV)’ın Zilhiccenin ilk dokuz günü, Aşura günü ve her ayın ilk Pazartesi ve iki perşembesi olmak üzere üç gün oruç tuttuğu rivayet edilmiştir.(Örneğin: Ebu Davud, Sıyam, 61, Hadis no: 2437) Ancak yine kaynaklarda yer alan hadiste Hz. Aişe (RA)’nın, "Rasülullah (s.a.)'ı Zilhiccenin on gününde oruç tutarken hiç görmedim"dediği rivayet edilmiştir. (Ebu Davud, Sıyam, 62, Hadis no: 2439;Tirmizi, Savm, 51, Hadis no: 756) Başta Buhari olmak üzere bütün Hadis kaynaklarında yer alan ve İbn-i Abbas (RA)’a dayandırılan hadiste Peygamber (ASV), "On günlerdeki iyi amel­ler, bu günlerdekinden, yani teşrik günlerindekilerden daha faziletli değildir" buyurdu. Sahabîler: Cihad da mı (daha faziletli değil)? de­diler. Peygamber: "Cihâdda; Ancak bir kimse Allah yolunda ci­hada çıkıp canını ve malını tehlikeye atar da hiçbir şeyi geri getiremez olursa o hariçtir" buyurdu.(Buhari, Iydeyn, 11, Hadis no: 969) Bu hadisten, Zilhiccenin ilk on gününde yapılan iyi amellerin Kurban Bayramı günlerindeki amellerden daha faziletli olmadığı anlaşılmaktadır. Fakat Buhari dışındaki diğer kaynaklarda bu manaya aykırı şekilde üstelik yine İbn-i Abbas (RA)’a dayandırılarak, “hiç bir gündeki iyi ameller bu on günde yapılanlar kadar faziletli değildir” anlamında rivayetlerin de bulunduğunu belirtelim. (Darimi, Savm, 52, Hadis no: 1806) Zilhicce’nin ilk on gününde tırnak ve saç kesme yasağı ile ilgili hadis, bu günlerin farklılığına delil olmuştur. Peygamber (ASV) şöyle buyurmuştur: «Zilhicce hilâlini gördüğünüz vakit biriniz kurban kesmek isterse, saç­larına ve tırnaklarına dokunmaktan kendini tutsun.» (Müslim, Edahi, 41, Hadis no: 5119) Aynı hadisin diğer rivayetinde, “kurbanını kesinceye kadar” kaydı da bulunmaktadır.(Müslim, Edahi, 42, Hadis no: 5121) Bu hadis-i delil alan İmam Ahmed bin Hanbel, Davud-i Zahirî ve bir kısım Şafiî ulemasına göre Zilhicce’nin ilk on günü süresince kurbanını kesinceye kadar kişinin vücudundan tırnak veya kıl alması haramdır. Ancak Hanefi, Maliki mezhepleri ile İmam Şafiî’nin meşhur görüşüne göre hadisteki yasak, haramlılığı değil, tenzihî keraheti ifade eder. Haram hükmü ancak ihramda bulunan kimseler içindir.