YOLDAKİ İŞARETLER
Yolda olmakgüzeldir, o yüzden yolda “olmak”tır aslolan. Yolda yolun uyulması gerekenkuralları vardır, bizi sapmaktan, yolun cazibesi karşısında şaşırmaktankoruyacak olan yoldaki işaretleri vardır. Yolda,yok olmaktan, tükenmekten, ölmektenkurtulup; yolu bizim için var olmaya, üretmeye, olmaya dönüştürecek olan buişaretlerdir.
İlk defaMustafa Kutlu’nun Arka Kapak Yazıları adlı kitabından; “Yolcunun Kitabı“başlıklı yazıyla haberdar olduğum, kadim kültürümüzün büyük değerlerindenAtaullah İskenderi’nin “Hikem-i Ataiye” adlı eseri modern zamanlarınşaşırmışları olarak her birimize yol levhası niteliğinde nasihatler sunmakta. Buiki referanstan ilhamla düzenlemiş olduğum nasihatleri yoldakiişaretler olarak okuyabiliriz.Buyurun o zaman birlikte dinleyelim.
Eyyolcu; Varlığını bilinmezlik toprağına göm. Çünkü gömülmeyen şey bitmez. Bitsede netice itibariyle tam olmaz. Hep istemek, hep talep etmek muteber değildir,unutma ki en büyük rızık edeptir.
Kalbinişehvetin esaretinden kurtar, dünya kalp aynanı kirletmesin, zira bil ki; kalpaynasını parlatmanın yolu dünyadan ve dünyalıklardan uzak kalmaktan geçecektir.Unutma, her kalbenur iner, lakin o kalbi masiva ve ağyar ile dolu görünce indiği yeri terk edipgider. Kalbini nura aç ki Hak Teâla onu marifet ile doldursun.Hangi kalp ölüdürbilir misin; ibadetini yapmadığında, yapamadığında üzülmez, hata ve günahişlediğinde pişman olmaz ya, işte o kalp ölüdür.
Eyyolcu; hikmete ram ol, hikmete ram olabilmek için malayani şeylerden uzak dur.Sana bir şey katmayan, hâli ve yaşayışı sana feyiz vermeyen; sözü seni Allah’agötürmeyen kimse ile sohbet etme, arkadaşlık yapma! Seni Allah’tan uzaklaştıranher ne var ise hayatında, ondan uzak dur.
Unutma senbir kulsun o yüzden kulluğunla zıtlaşan bütün insani vasıflardan çık. Çık ki,Hakk’ın çağrısına icabet etmiş ve O’nun huzuruna yaklaşmış olasın.Ancak veancak Allah’a kul olanlar gerçekten hür ve serbest olabilirler. Allah’a kul olki özgür olabilesin.
Ey yolcu!Rızamakamına yönel; lütfun da hoş, kahrın da hoş demesini öğren.Bil ki; sana verilmeyipmenedilen bir şeyden dolayı elem duyman ve üzülmen, bunun Allah’tan olduğunubilmemenden ileri gelir! Rabbininkarşısında aczini bil ki; Rabbin seni kulların karşısında aciz bırakmasın.Şükürsüzlükten uzak dur, her halükarda hamdetmeyi bil, şükretmeyenin hali şudurki; nimetler kaybolup gider de; o da onların peşine düşer. Sen şükür ipi ile nimetleri bağlamaya bak.
Ey Yolcu!Allahkatında benim yerim ve kıymetim nedir diye zaman zaman kendini sorgula; bırakdışarıya bakmayı kendine bak, kendine yönel. Ne yapıyorsun, nerede duruyorsun,neye hizmet ediyorsun, ne istiyorsun? Unutma! Senin O’ndan istediğin şeylerinen hayırlısı O’nun senden istediğidir.Şunu bil ki; her türlü günah ve şehvetintemeli ve kaynağı nefisten razı olmaktır. Her türlü itaat ve iffetin kaynağıise ondan razı olmamaktır.
Eyyolcu! Unutma tefekkür kalbin kandilidir. Kalbini ışıksız ve gıdasız bırakma. Bireşyadan diğer eşyaya boş boş seyahat edip durma! Yaratılmıştan yaradan geç. Yokolmayan bir izzet ve şerefin seninle olmasını istiyorsan, ölümlü şeyleremeyletmeyi bırak. Ey yolcu ne garip, hüzün içindesin, yoksul olduğunu düşünüyorsun. Ama şunuunutma! Ne ki senden alınmıştır, o senin hayrınadır. Sen içindeki yoksulluğuhisset, içindeki yoksulluktan kurtulmaya bak.
Evet, eyyolcu, işte görüyorsun, yol her daim bir inşa edicidir. Yolun inşa edebilmesiyoldaki işaretlere ne kadar bağlı kaldığına, levhalara ne kadar uyduğuna bağlı.Özünde özü nedir bilir misin? Yolu bileceksin… kendini bileceksin… Rabbinibileceksin…Ve elbette Rabbinizin karşısında haddinizi bileceksin…