DÜNYA HAYATI

Kur’an-ı Kerimde mealen “Düşünseler şunu da anlarlardı ki; bu dünya hayatı geçici bir oyun ve eğlenceden başka bir şey değildir. Ebedî âhiret diyarı ise, hayatın ta kendisidir. Keşke bunu bir bilselerdi!” (Ankebut, 64. Ayet) Kur'an'da dünya hayatının "geçici bir oyun ve eğlence" olarak tanımlanması çok manidardır. Şu meşhur kıssalar konuyu daha iyi tahlil etmeye vesile olacaktır. Lübnan'ın en zengin adamı Eymen Bistani, Beyrutu en iyi noktadan gören hakim bir tepede Kendisine görkemli bir mezar yaptı, Oraya gömülmeyi vasiyet etti. İlahi kader farklı tecelli etti, özel uçağı denize düştü. Milyonlara mal olan aramalar sonunda uçağı bulundu ama cesedine ulaşılamadı... - Lord Teshlid İngiltere'nin en zengin adamlarındandı, Zaman zaman devlete bile borç veriyordu. Malikanesinde oldukça büyük ve korunaklı bir odayı Servet kasası olarak kullanıyordu. Birgün hazinesine girdi ve yanlışlıkla kapıyı üstüne kapattı. Oda çok özel inşa edildiği için, ne kadar bağırıp çağırdıysa, Yardım istediyse de sesini kimseye duyuramadı. Zaman zaman eve gelmediği için, evdekiler arama ihtiyacı hissetmedi. Günler sonra cesedi bulunan Lord, bir şekilde parmağını kesmiş ve kanıyla şu cümleyi yazmıştı: "Dünyanın en zengin insanı, açlıktan ve susuzluktan ölüyor!"... Dünya hayatında mal ve Servetin herşeyi çözdüğünü sananlara duyurulur... İnsanoğlu hayatı boyunca evden çıkar, sonra tekrar döner, ama birgün çıkar bir daha da dönmez... Şu durumda, hepimizin gidici olduğu bu kısacık dünya hayatında kimseye zulmetmemeye, kimseden nefret etmemeye, kimseyi yaralamamaya, kimseden kendisini üstün görmemeye özen gösterenler çok güzel bir ahlaka sahipler... Üstad Bediüzzaman hazretleri bu konuda şöyle der; "En bahtiyar odur ki, dünya için âhireti unutmasın, âhiretini dünyaya feda etmesin, hayat-ı ebediyesini hayat-ı dünyeviye için bozmasın, mâlâyâni şeylerle ömrünü telef etmesin, kendini misafir telâkki edip misafirhane sahibinin emirlerine göre hareket etsin, selâmetle kabir kapısını açıp saadet-i ebediyeye girsin"... Afiyette kalın…