Kurban Bayramına Büyük Hakaret
Her ilmin, her alanın, her sistemin kendine mahsus özel kavramları vardır. Kelimelerin lügatanlamlarının dışında hangi alana mal olmuşsa ona uygun yeni anlamlar yüklenir.
Bir kısım kavramlar da bizzat Allah tarafındanyeni anlamlar yüklenerek Kur’an’da zikredilmiştir. Örneğin:“Münafık”kelimesi, Nafika’ kelimesinden türetilmiştir. Nafika ise, tarlafaresinin düşmana yakalanmadan yuvasından çıkmak için yaptığı gizli yolun adıdır.Kur’an,küfrünü gizleyen ikiyüzlü insanları, gizli yolu bulunan fareye benzeterek buterimi onlara isim olarak kullanmıştır. Böylece yeni bir anlam yüklenen birkavram olmuştur.
Yüce Allah ile ya da O’nun dini olan İslamdiniyle ilişkisi olan kavramlar kutsal kavramlardır. Bu kutsi kavramlarıinsanların başka bir amaçla, farklı anlam yükleyerek kullanmaları büyük hatadırve bu kavramlara bir nevi hakaret sayıldığından cezayı gerektirir. Kelimelerikonulduğu anlamından saptırarak değiştiren Yahudileri Kur’an eleştirmiştir:“Yahudilerdenöyleleri var ki, kelimeleri yerlerinden kaydırıp tahrif ederek onlarıanlamlarından uzaklaştırırlar. Dillerini eğip bükerek ve dine saldırarak“İşittik, karşı geldik”, -İşit, işitmez olası!- “Râ’inâ (bizi güt!)” derler. Hâlbukionlar, “İşittik ve itaat ettik; dinle ve bize bak” deselerdi, bu kendileri içindaha hayırlı olurdu. Fakat Allah, küfürleri yüzünden kendilerini lânetlemiştir.Bu yüzden pek az iman ederler.” (Nisa,46.)
Vaktiyle Yahudiler ve Hıristiyanlar kutsal kitaplarındakibir takım kavramları bozarak, amacından saptırılmış yeni anlamlar yükleyerekkitaplarını tahrif etmişlerdi. Zaman içinde bu tahrifatlar artınca kitabıntamamının değişip aslının kaybolmasına yol açmıştır.
Kuran-ı Kerim’de yer alan bazı kutsikavramların da günümüzde kasıtlı eller tarafından bozulmak istendiğini gözlemlemekteyiz.Alay konusu etme, asıl anlamı dışında kullanma, ya da yanlış anlam yüklemeşeklinde ortaya çıkan bu tahrifata bir kısım Müslümanlar da bilmeden aletolmaktadır.
Bugün sıklıkla yanlış şekilde kullanılan hattahakarete uğrayan İslamî kavramlardan biri “Kurban”dır.
Bir kısım basın ve yayın organlarında verilencinayet haberlerinde ya da yorumlarda cinayet mağduru kimseler için sıkça “kurban”tabiri kullanılmaktadır. “Katil kurbanını şöyle kesti, şöyle biçti, kurbanınışöyle yakaladı, cinayete kurban gitti, kurbanlar otopsiye gönderildi…” şeklindegözü dönmüş canilerin, zalimlerin öldürdüğü kimselerden hep “kurban” diye sözedilmektedir. Adeta kurban kavramı cinayetleri çağrıştıracak bir durumagetirilmiştir. Kurbanın cinayetlerle bir ilişkisinin bulunmadığı, İslam’da malibir ibadetin adı olduğu neredeyse yeni nesil tarafından bilinmeyecek.Kurbankavramı cinayetlerle özdeşleştirilerek katledilmektedir.
Kurban kavramının cinayetlerle kullanılması, hemİslam’a saygısızlık hem de maktulu,“cânînin kurbanı” ilan etmekle de belki deşehid hükmünde olan o masum insana saygısızlıktır.
Bu kavramı bilmeyerek kullananlar olduğu gibi,bu korkunç yanlışı kasıtlı ve bilerek yaygınlaştırmak isteyenlerin de çokolduğunu düşünüyoruz.
Kurban kavramının ne sözlük ne de terimanlamıyla, hiçbir şekilde cinayet için kullanmayı gerektirecek bir benzerliğibulunmamaktadır.
Sözlük anlamı “yaklaşmak” olan bu kavram,Kur’an’da da zikredilen önemli bir ibadetin adıdır. Allah’a yaklaşmak amacıylaibadet olarak şeraitçe belirlenmiş şartları taşıyan hayvanı, belirlenmiş birzaman içinde (Kurban bayramı günlerinde)kesmeyi ifade eder. Akıllı, buluğçağına gelmiş ve dinen zengin sayılan müslümanın yerine getirmesi gereken malibir ibadettir.
Hanefi mezhebine göre vacip diğer ehl-i sünnetmezheplerine göre sünnet-i müekkede olan Kurban ibadeti, Hacc-ı Kıran ve Hacc-ıTemettu’ yapan hacılar için tüm mezheplere göre ittifakla vaciptir. Kur’an’dave hadislerde “kurban” kelimesinin yanı sıra nahr, udhiye, hedy,nüsük,zibhgibi adlarla da ifade edilir. Bu ibadetin şartları ve mahiyeti fıkıhkitaplarımızda ayrıntılı bir şekilde anlatılmaktadır.
“Onlara Âdem'in iki oğlunun kıssasını dosdoğruoku. Onlar birer kurban sunmuşlar, birininki kabul edilmiş, diğerininkiedilmemişti. Kurbanı makbul olmayan, diğerine 'Seni öldüreceğim' dedi. O ise'Allah ancak takvâ sahiplerinin ibadetini kabul eder,' cevabını verdi.” (Maide,27.)Ayetinde, açıkça “kurban” kelimesini zikredildiği gibi, bu ibadetin Allah’ındininde Hz. Adem (AS)’dan beri var olduğuna da işaret edilmektedir.
Buna rağmen, Allah’a yakınlaştıran anlamındakibu nezih kavramı, Allah’ın yasakladığı cinayetler için kullanmak,Kur’an’a aitkavramı tahrif etmeye yöneliktir. Bu tutum, Müslümanların uzak durması gerekenYahudi ahlakındandır.