KİTAP, SÜNNET VE İCMA

Muhterem Kardeşlerim… Din kitaplarında bir hüküm bildirilirken, “Kitap, sünnet ve icma-ı ümmet ile sabittir” deniyor. Elbette Kur’an-ı Kerim ve Hadis-i şerifler başlı başına delildir. Ancak farklı teviller yapılmışsa, o Âyet-i Kerimeyi Resulullah Efendimiz nasıl uygulamıştır, Müctehidler ona bakar. Mesela namazın 5 vakit olduğu kesindir. Ama 3 vakit diyenler var. O zaman Resulullah Efendimizin uygulamasına bakılır. İcma hangi yönde ona bakılır. Kur’an-ı Kerim’de namaz yerine kullanılan salat kelimesi için bazı sapıklar, “Salat, dua demektir. İslamiyet’te, şimdi yapıldığı şekilde bir ibadet yoktur. Allah’ı anan, dua eden, namaz kılmış sayılır” diyorlar. Salat’ın bunların dedikleri gibi olmadığı, günde 5 vakit kılınan namaz olduğu sünnet ile açıklanmış ve icma ile de uygulandığı gösterilmiştir. Demek ki, Kur’an-ı Kerim’de bildirilen bir hüküm, Sünnet ile ve İcma ile de uygulanarak farz olduğu inkâr edilemez hâle geliyor. Eshab-ı Kiramın sözbirliğine icma denir. Tabiinin de icma’ı delildir. Bir Âyet-i Kerime meali: “Müminlerin yolundan ayrılanı Cehenneme atarız.” [Nisâ 115] İki Hadis-i Şerif meali: “Ümmetimin Âlimleri, dalalette birleşmez.” [İ.Mace, İ. Ahmed, Taberani] “Allahü Teâlâ’nın rızası, icmadadır.” [İbni Asakir] İcma’ın dereceleri vardır; Eshab-ı Kiramın, açıkça ve her asrın icması ile haber verilmiş olan icmaları, Âyet-i Kerime ve mütevatir olan Hadis-i Şerif gibi kuvvetlidir, inkâr eden kâfir olur. Eshab-ı Kiramdan bazısının icma edip, diğerlerinin sükut ettikleri icma da, kesin delildir, ama inkâr eden kâfir olmaz. Eshab-ı Kiramın ihtilaf ettikleri bir hükümde, sonra gelenlerde hasıl olan icma olup, haberi vahid ile bildirilen Hadis-i Şerif gibidir. Bununla amel vacib ama iman vacib değildir. Bir asırdaki müctehidlerin bir kısmının ictihadına, diğerleri işitince susup reddetmezlerse, Hanefi’de icma olur, Şafii’de icma olmaz. İcma delil değildir diyen kâfir olmaz; bid’at sahibi olur. Dinde zaruri olan, [cahillerin de bildikleri icma bilgilerine] inanmayan kâfir olur. Bir sözün küfür olduğunda, Âlimlerin söz birliği yoksa o söze küfür denmez. İcma ile bildirilen hükümlerden bazıları şöyledir: 1- Nass veya icma ile bildirilen bir haramı inkâr küfürdür. 2- Dört mezhebin icmaına inanmayan kâfir olur. (Redd-ül muhtar, Mektubat) 3- İbadetler imandan parça değildir. Namazı terk etmekte icma hasıl olmadı. 4- Kütüb-i Sittedeki Hadis-i Şeriflerin hepsi sahihtir. 5- Kâinattaki her şey, sonradan yaratıldı, inkâr eden kâfirdir 6- Kerametin hak olduğu icma-i ümmet ile sabittir. 7- Cemaat ile yirmi rekat teravih kılmak sünnettir. 8- Yayılan bid'atin kötülüğünü Müslümanlara duyurmak farzdır. 9- Müta nikahı haram olduğunda icma hasıl oldu. 10- İlk iki büyük Halifenin Halifeliklerine sahih değil demek küfür olur. Dört büyük Halifenin üstünlükleri Halifelik sırasına göredir. 11- Kabr-i Şerifte, Resulullah’tan yardım istemeyi inkâr, sahabenin icma’ını inkâr olur. 12- Kur'an-ı Kerimin bir harfini bile değiştirmek veya musiki aletleri ile okumak haram olduğu gibi, bugün mevcut olan Mushaftan başkasını okumak da haramdır. 13- Namazda ayakta, Âyetleri Arapçadan başka dil ile okumak caiz değildir. 14- Cemaatle namazı terk etmeyi âdet edinmek günahtır. 15- Kadınların başlarını açmaları haramdır, inkâr eden kâfirdir. Sadece kulaklarından sarkan saçlarını örtmeleri farz değildir diyen âlimler de vardır. 16- Dört mezhepten birine uymak vaciptir. Bu konuda icmâ hasıl oldu. Dördü birleştirilip bir mezhep haline getirilemez. (Tahrir, Mugîs-ül-Hak fî İhtiyârî Ehak) Dört mezhepten birine uymayan, bid'at ehli olup Cehenneme gider. (Tahtavi) Allahu Teâlâ cümlemizi Kitap, sünnet ve icma konularında şüphe etmeyerek inanan ve yaşamında uygulayan kullarından eylesin. (Amin)