MUHASEBEYE DAİR

İnsanoğlunun dünya serüveni, doğumla başlar, gençlik ve ihtiyarlıkla (ömür vefa ederse tabi) yoluna devam eder ve Ölüm denilen hakikatle son bulur. Son bulur bulmasına amma, insan bu dünyada yapıp ettikleriyle,ahirette yüzleşecek ve İlahi mahkemede dünya hayatında yapmış olduğu her şeyin hesabını bir bir verecektir. Yani, anlayacağınız/anlayacağımız; insanın bu dünyadaki serüveni ile yolculuğunun bitmesiyle, hiçbir şey bitmiyor, aslında her şey yeni/yeniden başlıyor/başlayacaktır demektir!... Şu dünya serüveninde yolcu olan insan/insanlar, şayet daha dünyadayken KENDİLERİNİ hesabaçekmez ve muhasebesini iyi yapmazsa, şeytanın iğvalarına kapılıp fıtratından uzaklaşma tehlikesiylekarşı karşıya kalacağı gibi; ebedi âlemde de onu, çok çetin bir son bekleyebilir demektir… Evet, kullanılmakta olan mevcut tarihi doğruysa miladi takvimine göre; bu günden itibaren hepimiz bir yaş daha yaşlandık ve ölüme bir adım daha yaklaşmış bulunmaktayız. Her yeni yılda olduğu gibi, bu yılda; yeni yıl kutlamaları adı altında sergilenecek olan birçok kötü tablonun sergilenmesine, görsel ve yazılı medyada şahit olduk… İnsan bu, umursamazlık ve gaflet onun geninde kışlasını kurmuş; ve onu (istisnalar hariç) maskaraya çevirmiştir… Gereken şuydu aslında: “İnsanın, geriye mazisine dönüp baktığı zaman; hayıflanması, üzülmesi, yapmış olduğu yanlışlardan ders çıkarıp yeni bir sayfa açması lazımken; tam tersi bir şekilde akıbetinden gafil olarak, üç günlük dünya zevklerinin peşinden koşuşturup gençliğini ve enerjisini ego denilen putun uğrunda heba edip tüketmesi onu bitirme noktasına getirmiştir. Peki, insanın; “yüce yaratanın: “size yakin/ölüm gelinceye kadar, Rabbine kulluk et” (Hicr/99) ilahi fermanın ne anlama geldiğini anlaması için, daha ne kadar zamana ihtiyacı vardır? Keza, ölüm, göç, savaş ve katliamlarla bitme noktasına gelmiş bulunan İslam âleminin; Sekülerizm ’e teslim-ibayrak edip sergilediği zevki sefa ile Frenklere tutulma humması da neyin nesi? Ve her gün katledilmekteolan binlerce masum insanın, neden ve niçin katledildiklerinin muhasebesini neden yapmaz/yapamazduruma geldi? Evet, muhasebenin bizi ilgilendiren en önemli yönü; başta kendi kendimizle hesaplaşmamızdır! “Hakeza en akıllı adam, odur ki; ahiretini dünya için heba etmeyen, münzevi olup dünyasını da başkalarına bırakmayandır… Yani, akıllı adam; denge, Usul, program, strateji, kural ve kaide bilen adamadır. Akıllı adam; yaptığı her işin en ince teferruatına varıncaya kadar, her şeyin hesabını yapan adam demektir. Muhasebesi iyi ve yerinde olmayan insanların/toplumların, hesapları başkaları tarafından görüleceği gibi, gelecekleri de meçhul olur. Tıpkı bundan bir asır önce, Ümmet anlayışından kendilerini koparmak için didinip duran gafillerin; Frenk gâvurunun kucağında soluklanan zavallıların yaptıkları gibi! Muhasebe, bir taktik ve tedbir işidir; onu ancak taktik ve tedbir şuuruna sahip olanlar ve hesap kitaplarını başkalarının ellerine teslim etmeyenlerin işidir. Bu gün İslam âlemine baktığımızda; zirvede oturup Mankurtlaşmış bir sürü liyakatsiz ve ehliyetsiz gölgeden adamların, Ümmetin başına bela olduklarını görmekteyiz. Öyle ki, son asırdan bu yana, Muhasebe melekeleri infilak olunduktan sonra İslam âlemi; Ahlaktan Siyasette, ekonomiden iktisatta, idare mekanizmasından strateji kurallarına varıncaya kadar, Müslümanlar bu gün din düşmanları olan Emperyalistlerin, kapitalistlerin, ve beşer ürünü olan çakma ideolojik düzenlerin tasallutu altında can çekişmektedirler… Yüce Allah, insanı boşuna yaratmadı elbette! Onu beli bir gaye için yaratıp dünyaya gönderdi ki, ömrü boyunca haksızlığa karşı; hakkı savunup yaratanını razı edebilsin. Ve işte bu da, insanın attığı her adımının muhasebesini yapmasıyla mümkün olacaktır ancak! Muhasebesiz olan fertlerin, ailelerin, toplum ve devletlerin; istikbale yönelik atacakları her bir adımlarının, onları iki adım geri götüreceğini bilmeleri lazımdır. Çünkü her şeyin sahibi Yüce Allah olduğuna göre, insan dayeryüzünde o emanetin bir emanetçisidir. Emanetçi olanın, mal sahibinin emanetine ihanet etmesi demek; insanlık namına var olan tüm değer yargılarının katledilmesi anlamına gelmektedir. Evet, muhasebe hesap kitap derken; konu biraz da mecrasından uzaklaştı ama, dünya ve ahiret işlerinin tümümün aslında, muhasebe şuuruyla kaim olduklarını/ olacaklarını hiçbir zaman unutamamak gerek… Kalın sıhhat ve selamette!