REFERANDUM'A YAKLAŞIM POLİTİKALARI BİZLERİ AYRIŞTICI OLAMAMALI
Kuzey Irak referandumu bölge için yeni dönüm noktası oldu.Tüm bu yaşananları bölgesel, hatta küresel gelişmelerden bağımsız okuyamayız.Yeni dönemde, sağlıklı tutum takınmak ve doğru politikalar belirlemek içinherkesin yapması gerekenler var.
Yakın geçmişte yüzün üzerinde bu tarz referandumlar yapılmışve bağımsızlıkla sonuçlanmayanlar olduğu gibi, bağımsızlık ilan ettiği haldetanınmamış olan ülkeler de vardır…
Ancak Kuzey Irak bu bölgelerden herhangi birine benzemeyenyönleri de olan bir olgu. Sıradan bir referandumdan farklı anlamlar taşıyan,sıradan bir referandumdan daha farklı anlamlar yüklenen ve farklı sonuçlartaşıma potansiyeli olan bir referandum. Bu açıdan bakıldığında sürecin iyi yönetilmesioldukça önem arz eder.
Bu referandumu önemli ve riskli kılan birçok etmen vardır.Bölgede devam eden Suriye savaşı, Irak’taki durum ve genel anlamda, küreselçekişme ve paylaşımın iki ana havzasından biri olan Batı Asya/Ortadoğucoğrafyasında cereyan etmesi.
Diğer yandan, Kürt Baharı ya da domino etkisi olabileceğiendişesi.
Bu açıdan, bu süreçte yapılması zamanlama bakımından uygunbulunmadı.
Kürtlerin yaşadığı ülkelerin endişeleri ve hassasiyetleri,kendi toprak bütünlükleri bakımından anlaşılırdır. Bu dört ülke, hemkendilerinin, hem de diğer ülkelerin toprak bütünlüğü için aynı hassasiyetigöstererek, kendi toprak bütünlükleri ve bekalarını korumaya çalışan klasikulus devlet refleksleri gösterir ve bu yönde politikalar yürütürler.
Her ne kadar ulus devlet modeli ilkel olsa da, arzu edileninsınırsızlık olduğu bilinse de, son yüzyılda yaşadıkları acılar ve soykırımlarKürtleri bir devlet sahibi olmaya itmiştir denebilir. Bunun bir çözüm olupolamayacağı ayrı bir konu.
Neticede bir referandum yapıldı ve bir halk, bir toplulukirade beyanında bulundu. Elbette buna devlet kuruldu gözüyle bakmak doğru biryaklaşım olmaz.
Bu referandumu önemli kılan sorular sorarak anlamayaçalışmalıyız.
Bu referandumun üç önemli sorunsalı mevcut: Barzani/KuzeyIrak Kürtleri, Bölgesel aktörler/özellikle Kürtlerin yaşadığı devletler veküresel aktörler/Batı ve Rusya.
Birincisi; Bu referandum, batının uzun vadeli planlarıarasında yer almakta mıdır, batı bu devleti, bölge ülkelerine karşı kullanacakmı? Bu soru da iki açıdan ele alınmalıdır. Birincisi, batı bunu arzu eder.İkincisi ve asıl önemli olan, Barzani, böyle bir plan varsa; buna evet demişmidir? Yoksa sadece kendi halkının, diğer devletlerin ayakları altındaezilmemesi için barışçıl ve bağımsız bir sonucu yeterli mi görecektir? Şahsifikrim, Barzani; bölge halklarına ve devletlerine karşı bir düşmanlık peşindeolmak istemez…
İkinci soru; Batı, bölgeyi yeniden dizayn ederken sınırlarıdeğiştirecek midir? Bu konuda batının çok hassas davranacağı kanaatindedeğilim.
Üçüncüsü ise; bölgesel güçler, Barzani ve bölgenin diğerKürtleriyle, tatmin edici bir birlikte yaşama modeli sunarak, Irak’ın da ikinciSuriye olmasını engellemeye yönelik bir politika geliştirebilecekler mi? Yoksasavaş ve şiddet yolunu seçerek, diğer bölgelerdeki Kürtleri de provokeedilebilecek bir hissiyata mı sürükleyecekler? Bu seçeneğin, bölgenin geneliaçısından çok yıkıcı ve kötü sonla sonuçlanacağı açıktır.
Batının, bölgede güçlü bir hakimiyet kurmak istediğiaçıktır. Bölge ülkelerinin, bıraktığı boşluğu doldurarak parçalayıcıpolitikalar uygulamak isterler. Bunu önlemeye yönelik politikalar, bölgeyievimiz olarak; batı ve diğer küresel güçleri de yabancı olarak görmektengeçmektedir.
Bu bakımdan, Kürtleri dışlayan ve batının kucağınasürükleyen veya savaş ve açlıkla, nefretle uygulanacak politikalara tabi tutmakişe yaramayacaktır.
Diyalog ve adalet temeli üzerinden, dışlamadan,ötekileştirmeden yaklaşmak şart.
Politikacılar ve devleti yönetenlerin, sorumlu ve halkıöfkeye sürüklemeyen açıklamalar yapması bu süreçte önem arz eder.
Batının, bölgedeki hiçbir devleti kullanmaması bölgehalklarının temel beklentisi olduğu gibi; Kürtleri de kullanmamasını isteriz.Bu yönde politikalar uygulamak, hakkı, hukuku tanımak, barışçı diyaloglargeliştirmekle olur. Bu sorumluluk bölge ülkelerine düşer.
Bölgemizdeki bütün halklar kardeştir.