Din: Yola Gelmektir; Sanat: Yoldan Çıkmaktır
Sanat, olayları veeşyayı estetize eder. Her sanatçı bir parça estettir aynı zamanda. Estetize işimuhayyile [hayal yetisi] ve müsavvirenin [tasvir yetisi] görevidir. Eşya vehadiseler bu iki kuvvenin menşurundan geçerek “ sanat eseri ” olma vasfıkazanır. Onun için bir fotoğraf makinesinin çektiği manzara sanat değildir,tekniktir yalnızca. Ama bir ressamın fırçasından çıkan manzara resmi bir sanateseridir. Aradaki fark birinin motamot taklit olması, diğerinin insanmuhayyilesinin ilmiğinden geçmesi. Dinin dünyasında insan yapımı sanateserlerinin herhangi bir değeri yoktur. Asıl önemli olan “ölümsüzlük iksiri”taşıyan, esmanın mazharı ilahi sanatlardır. Bütün kainat ve içindekiler yani.Sanat tarihinin bahse konu ettiği eserler genellikle insan yapımı olan resim,mimari, heykel gibi plastik eserlerdir. Bunların da talihi insan gibi nakıs vegeçici olması. Din ile sanatı mukayese ederken sanattan kastımız beşeriolanlardır, ilahi olanlar [san’at-ı ilahiye] değil. Din ile sanat arasındakifarkları yüzeysel bir okuma sonucu şöyle hulasa etmek mümkün:
Din dramdır; sanattrajedidir.
Din ilahidir; sanatbeşeridir.
Din tebliğ eder; sanattelkin eder.
Din uyarmadır; sanatuyandırmadır.
Din amacı doğruyuyakalamaktır; sanatın amacı güzeli yakalamaktır.
Dinde hak/batılkavramları vardır; sanatta güzel/çirkin kavramları vardır.
Din genellikletoplumsaldır; sanat genellikle bireyseldir.
Din de egoyu paylamavardır; sanatta egoyu parlatma vardır.
Din fena-yı nefistir;sanat beka-yı nefistir.
Din ezeli hakikatlermecmuasıdır; sanat ezeli kuşkular yumağıdır.
Din hakikattir; sanatyalandır.
Din gerçektir; sanatsanaldır.
Din yakindir; sanatvehimdir.
Din batındır; sanatzahirdir.
Din içseldir; sanat dışsaldır.
Din visaldir; sanatfiraktır.
Din bulmaktır; sanataramaktır.
Din kazanmaktır; sanatyitirmektir.
Din geçmiş vegelecektir; sanat sadece şimdidir.
Din mahiyettir; sanathüviyettir.
Din kesinliktir; sanat tereddüttür.
Din tahkiktir; sanattaklittir. [Drama/Aristo]
Din aydınlık veberraktır; sanat sisli ve bulanıktır.
Din uhrevidir; sanatdünyevidir.
Din zaruriyyat vehaciyattır; sanat tahsiniyyattır.
Din kesin bir tercihtir;sanat tercih edemeyiştir.
Din yerdir, “yer”lidir;sanat yer değil, “yer”sizdir.
Din Araftan kurtulmavesilesidir; sanat Arafta kalma halidir.
Dinin kaynağı vahiydir;sanatın kaynağı hevadır.
Din hayydır; sanatmeyyittir.
Din hayat verir; sanathayat alır.
Din hidayetin bizatihikendisidir; sanat hidayete vesile bile olamaz.
Din hakikidir; sanathayalidir.
Din mahza hakikattir;sanat serapa hayalattır.
Din ümittir; sanatümitsizliktir.
Din huzurdur; sanathuzursuzluktur.
Din ferahlıktır;[inşirah] sanat kasvettir.
Din güvendir; sanatgüvensizliktir.
Din kurtuluştur; sanatesarettir.
Din malumdur; sanatmeçhuldür.
Din kendine gelmedir;sanat kendinden geçmedir.
Din ayılmaktır; sanatbayılmaktır.
Sözün özü, din yolagelmektir; sanat yoldan çıkmaktır, yolu kaybetmektir.