Adaletin terazisi neden gemiyi batırmaya çalışanlara işlemiyor?
Her nekadar Hükümet ‘hiçbir bakan ve milletvekilinde Bylock olduğu yönünde bilgiyeulaşamadık’ türünden açıklamalar yapsa da kimse buna inanıyor mu? İnanmıyor.
Zaten açıklamayıyapan Hükümet mensuplarının da bir-iki soru daha sıkıştırmalık hali var. Yanibiraz sıkıştırılsa, açıklamayı yapanın dahi inanmadığı anlaşılacak.
Herkesinrahatsız olduğunu bildiği halde Hükümet neden ‘Bylock’ bulunduran veya FETÖ ileiçli-dışlı olmuş mensuplarını koruyor?
Bence busorunun yanıtı bulunduğunda FETÖ soruşturmalarında neden terazinin herkes içinadil tartmadığı ortaya çıkacaktır.
Sırf gurbetelde çocuğunu güvendiği bir devlet yurdu bulamadığı için FETÖ’nün yurtlarınateslim etti diye birçok baba ve evladın hayatı cehenneme döndü. Onun-bununhatırıyla sendikalarına üye oldu diye, gazetelerini aldı diye veya sohbetlerinekatıldı diye insanlar, aileler hatta çocuklar ağır bedeller ödüyor.
Hükümet de,Cumhurbaşkanı da bunu görüyor, biliyor.
Peki nedenbile bile bunu reva görüyorlar?
Vallakazanmak yerine basit basit gerekçelerle insanların hayatı neden cehennemeçevriliyor bilmiyorum. Ama bazı bakan ve milletvekillerinin neden korunduğunuveya haklarında derinlemesine neden soruşturma yürütülmediğini biliyorum.
Düşününreferandum öncesi bazı AK Parti’liler nasıl gece demedi, gündüz demedipartisinin propagandası için dolaştı. ‘Hayır’ kanadı bile bu anlamdaözeleştirisini yaptı. Kendilerinin ‘evet’ kanadı kadar çalışmadığını itirafettiler.
İşte banagöre bütün sebep bu!
YaniCumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, üzerlerine gidildiğinde hapistençıkamayacak siyasileri sahaya sürdü. Ve onlar da isteseler de, istemeseler deçok yakında partilerinin genel başkanı olacak olan Erdoğan’ın gözüne girmekiçin gecelerini gündüzlerine kattılar çalışarak. Özellikle sosyal medya baştaolmak üzere boy boy pozlar verip böylelikle Erdoğan’ın has adamı olduklarınıkendilerince kanıtlamış oldular.
Hatırlayın!
Mesela enfazla FETÖ’ye yakın olduğunu tahmin ettiğimiz siyasi kimse, en fazla sahada ogörüldü (İstisnalar var elbet, onun için burada her çalışan FETÖ’ye yakınmanası çıkmaz inşallah). Mantık olarak düşününce Cumhurbaşkanı bu konuda haklı…Onlara dokunulsa lehte çalışmak yerine gizliden gizliye de olsa aleyhteçalışacaktı.
Ama hesabakatılmayan iki durum var!
Birincisibu tip siyasilerin çalışması samimi bir çalışma değildi. Göstermelikti.İkincisi de onlara dokunulsa kamu vicdanı rahatlayacak, AK Parti beklediği gibibelki de yüzde 60’tan fazla ‘evet’ oyu almış olacaktı.
Hemen hemenherkesin bir tanıdığı cezaevinde… Akrabası, yakını, arkadaşı veya çok sevdiğibir meslektaşı ya hapse atıldı yada işinden oldu. Madalyonun öteki yüzünebakıldığında ise bu insanlardan daha fazla FETÖ’ye bulaşanlara dokunulmadı.İşte bu yüzden çoğu AK Parti ve MHP seçmeni ya sandığa gitmedi yada ‘hayır’ oyuverdi.
Hulasademem o ki, yakında yapılması muhtemel bir genel seçim öncesi de aynı taktikuygulanarak, FETÖ’ye bulaşanlar alınacağına, sahaya sürülecek. Ve unutulmamalıki, -bunu en fazla sahadakigözlemlerimden yola çıkarak söylüyorum- referandumdaki ‘evet’ AK Partiseçmenin verdiği son krediydi. Özellikle her türlü şerodaklarınca çevresi kuşatıldığı için AK Parti’ye ‘can simidi’ atıldı ‘evet’ oyuverilerek. AK Parti şimdi kıyıya çıktı. Geminin içinde olup da, bilerek olmasadahi geminin batmasına aracı olanları yeniden okyanuslara açıldığı yeni gemiyealırsa, vallahi korkarım ki bu defa boğulmaktan kurtulacak bir can simidi de bulamayacak.
Çünkü 16Temmuz’da Cumhurbaşkanına olan destek yüzde 90’lardayken, 16 Nisan’a kadaryüzde 51.4’e kadar geriledi. Böyle devam edildiği sürece daha da gerileyeceğinitahmin etmek güç değil.
Adaletherkesi memnun eder. Bir Hint Atasözü’nde derki, “Adalet Tanrı’yı da, halkı damemnun eder.”