ŞİMDİ ELEŞTİRİ VAKTİ DEĞİL
Bazen bir gazeteci olarak çok acımasız eleştiri yapıyorum kendi kendime. Bu ara yine özeleştiri vaktim. Gazeteciler ve Sivil Toplum Kuruluşları (STK) olarak Urfalı bir ismin bir yerlere gelmesi halinde gözümüz hep onun üzerinde oluyor. Bu konuda nadiren de olsa haksızlık yaptığımı düşünüyorum.
Başarılı olmasını istediğimizden midir, Urfa’yı mahcup etmesini istemediğimizden midir, beklentimizin Urfalı isimlerden yüksek oluşundan mıdır, hepsi birden midir bilmiyorum ama kimlerle oturdu, kimlerle kalktı, neye bindi, neden indi, hatta kaçta uyudu, kaçta uyandı gibi detaylarla bile çok yakından ilgileniyoruz Urfalı makam sahiplerinin. Ve bütün bunlarla ilgili tavırları, tutumları hemen eleştirebiliyoruz. Küçük ve basit şeyleri yazmasak bu kez “mahalle baskısı” bize yazdırıyor. Bunaltırcasına baskı geliyor hem de.
Kimi arkadaş sağolsun haber değeri gördüğü konuları bize iletirken, bazıları da yolladığının illa haber olmasını istiyor. Verebileceğim sayısız örnek var ama en sonuncusu olduğu için şu örneği vermek istiyorum… Bir süre önce iki siyasi arasında geçen özel bir görüşme ses kaydı Whatsapp mesajlarına düşmüştü. Whatsapp’ın yanı sıra Twitter DM’sinden, Facebook Messenger’inden her yerden bu ses kaydı cebime düşmeye başladı. Arkadaşların samimiyetle haberdar olmadığım için yolladığını düşündüm ve sosyal medya hesabımdan “Urfa ses kayıtlarıyla gündemden düşmek bilmiyor” diyerek kaydın bende de olduğunu ama haber yapmayacağımı bir şekilde ima ettim. Eyyübiye Belediyesi ile ilgili gündeme düşen ses kayıtlarını haber yaptık ama bu farklı ve daha özel bir durumdu.
***
Şanlıurfa maalesef çok meraklı bir şehir ve bu yüzden gereksiz yere çok insan harcanıyor. Çoğu bulunduğu yerde veya yaptığı işte nasıl başarılı olurun hesabını ve planını yapmaktan ziyade başkalarının ne yaptığı hatta nasıl başarısız edebilirimin hayalini kuruyor. Bu yüzden Urfa ilerlemiyor ve başarılı bürokratlar, siyasetçiler, liderler çıkmıyor bu şehirden.
Harran Üniversitesi’nin rektör ataması yapılalı henüz 3,5 ay oldu. Hatırlarsınız vekiller başta olmak üzere bir kısım destek bir rektör adayına, başka bir kısmın desteği başka rektör adayına oldu. Olması gereken bir isim üzerinde mutabık kalmak ama bu şehirde ne mümkün. Bunun da ötesine geçip bir adayı destekleyenler diğer adayı, karşı rakibi destekleyenler diğer adayı karalıyor. Dolayısıyla sonuç da sürpriz olmuyor. Yabancı bir rektörün ataması yapılacağı belliydi. Siz de Cumhurbaşkanı’nın yerinde olsanız iki tarafı da karşınıza almamak ve birbirine düşman etmemek için kendi ajandanızda olan ismi atarsınız.
***
Şimdi önümüzde bir kabine değişikliği söz konusu… Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, seçimin analizini yaptıktan sonra kabineden başlayarak teşkilatlara varıncaya kadar kapsamlı bir revizyona gitmesi bekleniyor. Bu durumda Urfa’nın kısmetine ne düşer diye beklemeye başladık. Elde edilen sonuç itibarıyla parti teşkilatlarında ciddi bir değişiklik olmaz herhalde. Ancak kabinede Urfalı bir ismi görmek imkansız değil. Çünkü çoğu ilin aksine AK Parti Urfa’da zafer elde etti. Büyükşehirin yanı sıra 9 ilçe belediye başkanlığını 12’ye çıkardı.
Yeni kabinede Urfalı bir bakanın yer alması için ortam çok müsait ama biz birbirimizi yiyip bitirmekten bu fırsatı da teperiz. Ajans Urfa ve Gazete İpekyol ilk gündeme getiren oldu bu konuyu. Hemen ardından “şu isim olmaz kötü”, “bu isim olmaz kötü”, “en iyisi kimse olmasın” şeklinde yorumlar yapıldı. Aslında en çok eleştiri alan isim bile bakan olsa sorunları kangrenleşmiş bu şehre faydası olur ama anlatamıyoruz. Eleştirilere dayanak olan Faruk Çelik’in de, Ahmet Eşref Fakıbaba’nın da bu şehre faydası oldu. Bu isimlerin siyasi tercihleri bu eleştirilerin gelmesine sebep oldu fakat akl-ı selim davranmakta fayda var.
Kabinede revizyona gidilmeden önce STK’lar, gazeteciler, yerel siyasetçiler herkes kenetlenmeli ve ısrarla Urfa’ya bakan istemeli. Başka türlü Ankara’dan yarım kalan ve hala başlanmayan yatırımları tamamlamanın imkanı yok. Kaldı ki 2019 yatırımların dondurulduğu ve ödeneklerin yollanmayacağı bir yıl. Belki önümüzdeki yıl daha da kötü geçecek. Onun için bir bakanın varlığı çok şeyi değiştirir.