V.
Yazılarıma başlık atarken genelde kısa olmasına ve mümkünse tek kelime olmasına dikkat ederim. Ancak başlık olarak tek harf kullanabileceğim hiç aklıma gelmemişti.
İşin muzip tarafı bir yana, derhal konuya girelim.
-Belediyelerde sıkça karşımıza çıkan, unvandan sonra yazılan “V.” eki aslında bize ne söylemektedir?
Bir bürokratın unvanının sonunda kullanmış olduğu V. eki;
Bürokratın kadroya sahip olmadığını, işi vekaleten yürütmekte olduğunu gösterir.
-“V.” eki bürokrata ne hatırlatmaktadır?
Amiri tarafından “haklı veya haksız bir anda, o koltuğa yeni birini oturturum” denilmektedir.
Zaten kadroyu verse bile yine bu değişikliği yapma hakkına sahiptir. Ancak başkana verilen gizli sufle şudur;
“Başkanım kadroyu eski isimde tut, yeni kişiye verme. Böylece ikisini de hükmünde tutarsın”
-Görevden alınan kadrolu kişide hangi umutlar diri tutulmaktadır?
Kadrolu kişi işe gelmeyerek(mecburen) tüm yan haklardan faydalanmaya devam ederken, bir daha o göreve geri getirileceği ümidini taşır.
-Belediye başkanının bu durumdan kazancı ve kaybı nedir?
Belediye başkanının birkaç günlüğüne hem yeni hem de eski bürokratın, kendi hükmünde olduğunu hissetme lüksünden başka hiç bir kazancı yoktur.
Günü idare eder.
Bir müddet sonra görevdeki bürokratla hafif hafif yüz göz olmaya başlar.
Zira, bürokratın vekaleten yürütmektense, asaleti alarak yürütme talebini, hep kaçamak cevaplarla geçiştirmek durumuna düşer. Diğer yandan; Görevde olmadığı halde kadroya sahip kişiler makam aracı, şoför, lojman vb. imkanlardan feragat etmezse, işte o zaman başkan şiddetli eleştirilerin hedefi olur.
İşin sonunda da, ne görevdeki “vekil” ne de boşta tutulan “kadrolu” gözünde bir değeri kalır.
Başkanın görev süresi bitince her ikisi de müspet anılarla kendisini anmaz.
-Şehre etkileri nelerdir?
Gelelim asıl meseleye.
Her seçilmişin ve atanmışın başlıca hedefi, memlekete çağdaş bir anlayışla, vizyoner yatırımlar ve hizmetler olmalıdır.
Dolayısıyla, bahse konu durumun bolca vuku bulduğu bir kurumda doğru düzgün hizmet üretilemez.
Olan şehre ve vatandaşa olur.
—Günü kurtarmaya yönelik küçük aktivitelerin adı “proje” olur.
—Koca şehirler, kasaba zihniyetiyle yönetilmeye çalışılır.
—Düşük profilli bürokratlar tercih edilir.
—Kalıcı ve uzun vadeli etkisi olacak atılımlardan uzak durulur. Hatta o vizyona bile ulaşılamaz. Zira vizyoner yöneticiler himayelerindeki ekibi bu şekilde pamuk ipliğine bağlı tutma ihtiyacı hissetmez. Vizyoner bürokratlar da bu tip başkanların ekibinde yer almak istemezler.
İşin erbabı olan bazı bürokratlar, bu tip yönetim zayıflığı içinde olan şehirlerdeki görevlerinde kalmak istemez, başka kurumlara geçerler.
Özellikle liyakat sahibi üst düzey yöneticiler; Projeyle, idari beceriyle değerlendirilmek isterler ve bu kıstasla o koltukta durmak isterler.
Sönük, silik ve ensesine vurulunca boynunu bükme özelliğinden dolayı değil.
Zaman;
Çalışanlar için artı kazanım, yerinde sayanlar için ise sadece zarar artırımına yarar.