ŞİMDİ İNFAK VAKTİ
Pandemi ile mücadele giderek kritik bir safhaya dogru ilerliyor. Daha fazla sabır ve çaba gerekli. İşin en önemli ayaklarından biri işsizlik. Hal böyle olunca dayanışma ve yardımlaşma önem kazanıyor.
Doğrularımızı ve yanlışlarımızı; kırıp dağıtmadan her zaman tartışmaya devam edecek, yapıcı ve iyi niyetli eleştirilerimiz veya çözüme katkı sunacak fikirlerimizi, önerlerimizi beyan edeceğiz, etmeliyiz. Çünkü bu, insan olmanın bize yüklediği bir sorumluluk.
Böyle zamanlarda didişmenin, restleşmenin bize sağlayacağı bir fayda yok. Zor zamanlardan geçiyoruz. Vakit dayanışma vakti.
Elbette vatandaşlar olarak herkesin, böyle zamanlarda kendini güvende hissetmesi önemli. Hele ki ekonomik açıdan.
Korona ile ilgili yazdığım ilk yazıda; yerel yönetimler ve muhtarların bir şeyler yapabileceğinden bahsetmiştim.
Bence şu aşamada da durum aynı. Yani bazı tespitler yapılabilir. Gerçi bu tespitler belki de hazır. Yani, kim işsiz, kim işten çıkarıldı, kim borçlu, kim aç, kim yardıma muhtaç, kim kiracı, kim hasta…?
Bu tespitleri yapmak önemli.
Bazı temel ölçüler bu defa geçerli olmayabilir. Mesela adamın evi var, arabası var ama ev taksidi de var, kredi kartı borcu var çünkü işi yok veya işten çıkarılmış. Bu tarz insanlar da bu süreçte kapsama alınmalı.
Dağıtım konusunda, rencide etmeyen ve kolay yöntemler uygulamalı. Hesaba yatırma veya eve teslim gibi seçeneklere öncelik verilmeli.
Böylesi zamanlarda acil yardım ihtiyacı olup ne yapacağını bilmeyen, kimi kimsesi olmayan veya yardımlara nasıl ulaşılacağını bilmeyen, okuması yazması olmayan veya internet kullanamayanlar, yaşlılar ve dahi benzer kesimler için Kaymakamlık, muhtarlık, belediyeler, STK’ lar belli bir plan içinde ekipler kurularak işe koyulabilir.
Bir yandan yardım toplanmaya devam edilirken; öte yandan bu yardımlara yönelik bilgilendirmelere televizyonlar/kamu spotları ile detaylı ve aydınlatıcı duyuruların yapılması gerekir. Mesela kimin/hangi kesimin ne gibi yardımları nereden ve nasıl alabileceği, başvuruyu nereye yapacağı, başvuru yapma yeteneklerinden mahrum veya habersiz kesimlere nasıl ulaşılacağı gibi hususların nasıl halledileceği üzerinde çalışılmalı.
İşsizler, işten çıkarılanlar, dar gelirliler, asgari ücretliler, emekliler, borçlular ve daha buna benzer dezavantajlı kesimlerin tespiti ve desteklenmesi öncelenerek; toplanan yardımların sorun çözücü şekilde kullanılması sağlanmalıdır. Şeffaflık da çok önemlidir.
Gençler ve işsiz üniversite mezunları dikkate alınmalı, işsizlik fonu kapsamı genişletilmelidir.
Ülke olarak; bu defa yardımları; başka bir işte değil; sadece salgın için ve amacına uygun kullanarak, geçmişteki hatalarımızı düzeltme şansımızı da kullanmalıyız.
Bu günlerde, toplumun tüm kesimlerinin bir dayanışma içinde olması; gösteriş için değil; Allah rızası için yapması; en dezavantajlı kesimlerin telefon edilerek ya da adreslerine gidilerek belirlenmesi, toplanan yardımların planlı ve verimli bir şekilde dağıtılması ve sadece bu salgın ile ilgili sıkıntı ve sorunların giderilmesine ağırlık verilmesi önem arz eder.
Yardım toplama işini bir şova dönüştürerek, yardım yapabilecekleri engelleyip süreci sekteye uğratacak davranışlardan kaçınmak ve politik ve şimdi zamanı olmayan çekişmeler yüzünden bu yardım kampanyasına olumsuz etki yapmaktan kaçınmalıdır.
Şimdi tartışmak, sürtüşmek, kavga etmek zamanı değil; yardımlaşmak, dayanışmak zamanı. Ve özellikle sağlık çalışanlarımızın bu süreçte adeta kendilerini fada edercesine gösterdikleri çabaların kadrini bundan sonra da bilmeli, onların insani ihtiyaçlarını dikkate alarak çalışma şartlarının iyileştirilmesi, eksik eleman ve malzeme sıkıntıları giderilmelidir.
Panik yapmadan ve kurallara uyarak ve tarihte örnekleri olduğu gibi, bu süreçten de daha da kenetlenmiş olarak çıkacağımıza olan umudumuzu yitirmemeliyiz.
Başta, fedakar sağlık çalışanlarımız olmak üzere, hayatını kaybedenlere Allah' tan rahmet, hastalara da acil şifalar dilerim. Selam ve dua ile.
Şimdi infak vakti.