BANA BİR MASAL ANLAT!
Bizim hikâyemizi kim anlatacak? Böyle bir sorusoruyordu; Tarık Tufan. Evet, bizim hikâyemizi kim anlatacak, bu soru önemli.Eğer hikâyenizin olup olmaması çok önemli değilse sizin için sorun yok. Ama birçok konuda yaşamış olduğumuz sıkışıklığımızyada yürümüş olduğumuz yollarda yolumuzun niçin çokça çıkmaz sokaklara çıktığıüzerinde kafa yoranlardansanız,yaşamın kekreliğinden kurtulamadığımızıdüşünenlerdenseniz bu konuda talihsizliğimizin hikâyesizliğimizden kaynaklandığınıifade edebiliriz.
Evet, aslında yazının başlığının dilimizde kullanımşekliyle çok da olumlu olmadığının farkındayım, “bana masal anlatma” denir ya. Bizimifade ettiğimizve de varmak istediğimiz yer, tam da sıkça kullanılan ifadelerinzıddına, yani masala varmak ister.
Bana bir masal anlat! Bize bir masal anlatın ziramasalımız olmadan yürüyemiyoruz…Masalımız olmadan nefes alamıyoruz,yaşayamıyoruz. Bizi, huzura kavuşturacak, kendimize getirecek, yaşamımızı “hay”ataulaştıracak bir masala ihtiyacımız var.
Bir hikâyemiz olmalı, bizim olmalı, bizim hikâyemizolmalı. Bizi “biz” kılmalı, bu kadar ayrılığın, bu kadar ötekileştirmenin, bukadar kutuplaştırmanın içinden çekip almalı bizi, “bir”leştirmeli.
Bir masalımız olmalı; paramparça halimizi, kırıkdökük kalbimizi, karmakarışık aklımızı, birbirinden olabildiğince uzaklaşmışgönüllerimizi dağılmış olan yerlerinden toparlayacak… Onaracak…Birleştirecek…
Bir masalımız olmalı; “bir”leştirmeli bizi, “bir”eulaştırmalı, “bir”le kılmalı… Bir hikâyede birleşmeli yollarımız, bir hikâyedeolmalıyız, bir hikâye “ol”durmalı bizi,bir hikâyemizolmalı ki; bizi bir y/ola koymalı, bire ulaştırmalı, birlekılmalı, bizle kılmalı.
Bir masalımız olmalı, ondan önce hayalimiz olmalı, düşümüz, düşüncemiz olmalı. Zira hayali olmayanın masalıolamayacaktır. Hayali olmadan yaşayamayacaktır insan. Masalı olmadan, hikâyesiolmadan varoluşa ulaşamayacaktır. Bir hayat kurabilmenin, bir dünya inşaedebilmenin yolunu da açacak olan masalımızdır. Çok mu uzattık; hasılı hikayehayat memat.
Geçtiğimiz hafta sonuİlim Yayma Cemiyeti ŞanlıurfaŞubesince düzenlenen imza ve söyleşi etkinliğinde Tarık Tufan’ı dinledik. Edebiyatadair, tarihe dair, meselelerimize dair, kadim kültürümüze dair, söylemimizedair, sanatımıza, edebiyatımıza, musikimize dair, hepsinin üstüne hikâyemize dair hoş birsohbet dinledik. Eksikliğimizin, yitirdiğimizin, yarım kalmışlık duygumuzun hikâyesizliğimizdenkaynaklandığını hatırlattı bize. Dahası kendi hikâyemizden habersiz oluşumuzu,masalımızdan, hayalimizden nasıl uzaklaştığımızı, yeniden hikâyemize dönmemizgerektiğini hatırlattı. Onun için diyoruz ki; bize masal anlatacak, hikayemizihatırlatacak birilerine ihtiyacımız var. Masala ihtiyacımız var, hikâyeyeihtiyacımız var. Sahi bir hikâyeniz var mı? Yoksa sizde başlığasığınabilirsiniz; Bana Masal Anlat…