İslam aleminin dağınıklığı ve sebebleri
“Yüce Rabbimizin,dünyayı tarif eden şu yüce buyruğuna, iyice kulak verelim: “İnsanlara kadınlar,oğullar, yüklerle altın ve gümüş yığınları, salma atlar, davarlar, ekinlerkabilinden aşırı sevgiyle bağlanılan şeyler süslü gösterilmiştir. Hâlbukibunlar dünya hayatının geçici faydalarını sağlayan şeylerdir. Oysa varılacakebedi hayatın bütün güzellikleri ALLAH katındadır.” (Al-i İmran/14)
Ve kâinatınEfendisi’nin, (s.a.v) Ümmet’inin gelecekteki (belki de o gün bu gündür) halinihaber veren şu şerefli hadis üzerinde düşünelim ki; biz bu gün he haldeyizacaba: “Resulullah (s.a.v)’in kölesi Sevban’dan rivayet edilmiştir: Resulullah(s.a.v) buyurdu ki: “Aç kimselerin yemek çanaklarına saldırdığı gibi,milletlerin üzerinize saldırma zamanı yaklaşmıştır.”
Sahabeler: “Sayıları az olduğu için mi?” dediklerinde,“Hayır, o gün siz çok fazlasınız. Ancak çokluğunuz, sel üzerindeki köpükgibidir. ALLAH sizin heybetinizi düşmanınızın kalbinden çıkaracaktır. Kalbinize“VEHN” İndirecektir” buyurdu. Sahabeleri: “VEHN” nedir?” dediklerinde: “Hayatı(dünyayı) sevmek ve ölümden korkmaktır. (Ebu Davud, Sünen)
Aslında, bugün İslam âleminin içerisinde bulunduğu durum ile Müslümanların, düşmanlarıtarafından zulme ve katliamlara maruz kalmalarının nedeni; başta vermişolduğumuz hadisi şerif, tam manasıyla izah etmektedir. Fakat, biz yine de birkaç cümleyi, izahatsadedinde sizinle paylaşalım ki; gerçekten bu gün, bir buçuk milyar İslam aleminin,dünyadaki etkinliği hangi düzeydedir anlayalım?
Asr-ıSaadette, Müslümanlar arasında, hiç mi ihtilaf yok muydu ki, onların bu kadarkadri yüce, adları şeref levhalarıyla; tarih sayfalarına yazıldı!.. Tabi ki,ihtilafları da vardı ve onların dünya hayatı diye bir meşgaleleri de sözkonusuydu. Peki, öyleyse neydi onları şerefli kılan şey? Onları şerefli vekadri yüce kılan tek meziyetleri: “Tevhid” konusunda ayrılığa düşmemeleri veşayet bir hata işlemişlerse, farkına vardıkları an, tam bir Nasuh tövbe ileistiğfar etmeleriydi. Ve düşmanlarına asla güven duymamalarıydı. Onlardan sonragelenler, istikametten sapınca da, olanlar oldu…
Ve enönemlisi de onların, dünya hayatının süs ve şatafatlı yaşantısıyla zihinlerinibulandırmamalarıydı. Onun içindir ki, Resulullah (s.a.v) Efendimiz: “VEHN”kelimesini telaffuz ederken, Sahabeler: “o da ne ya Resulullah diye sormadanedemiyorlar. Çünkü, “VEHN” kelimesi o ana kadar onların gündeminde yoktu veonlara yabancı gelmişti. Onun ne manaya geldiğini sormuşlardı da; Efendimiz(s.a.v): Dünya sevgisi ve ölüm korkusu diye onlara keyfiyetini açıklamaktadır.
Şimdi,kendimize bakalım ve şöyle bir soruyu nefislerimize yöneltelim: Biz İslam’ınveya dünya hayatının neresindeyiz diye?... Gerçekten de, bu çok önemli birsoru! Eğer, kendimizden alacağımız cevap; dünyanın nimetleriyle sarhoş olmuş vebu sarhoşluğun etkisiyle ölümden kaçar gibi korkuyoruz diyorsak, işte o zaman,“VEHN” diye açıklanan virüs bizi sarmalamış ve biz âlem-i İslam olarak; bu güngünahlarımızın bedellerini ödemekteyiz demektir.
Komünizmin,Kapitalizmin, Sosyalizmin, Kemalizm’in ve diğer ideolojilerin, madde vemaceraperest dünya görüşüne çağıran ve kitleleri adeta cehenneme sürüklemekiçin; beyinlerini küfri sloganlarla kirleten istikametsiz vemaneviyat’sız,modern çağın laik ve demokrat liderleri; insanlara sadece,dünyayı ve maddeyi vaat ettiler!.. Oysa, bu vaat sahipleri; fani dünyalarını damamur edemediler, ahiretlerini de kaybettirdiler.. İşte, mevcut halin önemlisebeplerinden sadece bir kaçı!... Yani, Ümmet bu gün; “VEHN” tuzağında cançekişmektedir. Uyanmamız temennisiyle. Vesselam.