KAOSTAN KOZMOSA ŞEHİR
Şehir; kozmosun mekânda tezahürü olarak önemli bir yere sahiptir. Bu anlamda şehir; düzeni, ahengi, her şeyin yerli yerinde oluşunu, adaleti ve mizanı temsil eden kozmosu kucaklar. Şehirleri kaotik durumun yaşanılmazlığından kurtarabilmenin yolu, kozmosu kucaklayan şehir anlayışını tesis etmekten geçecektir. Modern kent anlayışı varlığını kozmostan kaçış üzerine kurmuştur. Kadim şehirlerin düzenlilik uyumluluk ve ahenk halinin olmaması kentin kaotik yapısından kaynaklanmaktadır. Evet, kent kaosu, şehir kozmosu temsil eder.
Mikro kozmos; İnsan; makro kozmos; âlem. İnsan küçük âlem, âlem büyük insan… Kozmos; insan ile âlem arasında uyum, ahenk, denge. Kozmos düzenli olma hali. Kaostan; düzensizlik halinden kurtulmuş, düzene sokulmuş evren. Evrende her şey yerli yerinde, âlem kozmos halini yansıtıyor, bu haliyle âlemde her şey bir düzen üzere. Hani der ya insan; dünya bozulmuş diye, oysa bozulan dünya değil, insanın kendisi, tercihleri, tasavvuru. İdraki tercihleri ve tasavvuru bozulan insanın tasarımı da bozuk oluyor. Yaşanılmaz bulduğumuz yer aslında yaşanılmaz kıldığımız yer oluyor. İnsan tercihleri doğrultusunda şehri inşa ediyor. Sorun âlemdeki kozmosta değil sorun insanın kozmostan kaçarak oluşturduğu şehirde. Mesele insanın kozmosa uygun hareket edip etmediğinde, mikro kozmos olarak insanın makro kozmosu yansıtmaktan uzaklaşmasındadır. Bu anlamda insanın mekân tasavvurunun; insan insan, insan doğa ve son tahlilde insan Allah ilişkisin bir ahenk üzere olması büyük önem arz etmektedir.
Modernizmin ortaya koyduğu kent anlayışı bu noktada şehirle çok farklı yerlerde durmaktadır. Yusuf Kaplan’dan atıfla ifade edecek olursak; “Modernlik, insanın Tanrı'yla ve Tabiat ile irtibatını kopartarak kozmos şehri yerle bir etmiştir.” Kent bu anlamda şehrin olmazsa olmazı olan ahengi ortadan kaldıran durumun yaşanmasını ifade eder. Yaratılan olarak; İnsan ile âlemin yaratıcı ile birlikte düşünülmesi, bir bütün olarak ilahi kozmosu ifade eder. Kozmos, şehirde insanla birlikte vardır. Dahası insanla şehir arasındaki ahengi temsil eder.
Bütün unsurları ile şehir bir düzeni temsil eder. Arz ile semanın, madde ile mananın uyumudur. İnsanın ev ile sokak ile mahalle ile şehir ile bütünlüğünü ve uyumunu ifade eder. Bu bağlamda şehir tevhit anlayışının da tezahür etmiş biçimidir. Bu uyumdur ki; mekân mesken olur, sükûn verir insana. Turgut Cansever’in ideal şehrinde olduğu gibi o zaman şehir insanların huzurlu ve huzurda olduğu şehir olur. Huzurda durarak huzur bulur insan. Hareket içinde sükûnete, sükûnet içinde harekete ulaşır.
Niçin kozmos şehri önemsiyoruz; zira mimari evren (kozmos) tasavvuru üzerine şekillenir. Kozmosun olmadığı yerde kaos olacaktır. Kaostan kurtulabilmek için kozmos diyoruz. Şehirde kozmosu bu anlamda İslam şehrinin en önemli özelliği olarak görüyoruz. Kesrette vahdet hali şehirde tezahür eder. Kozmos tam da öz ile biçim arasındaki uyumun göstergesi; kendi olarak, kendinden olanla,değerler bağlamında bir tasavvurla ortaya çıkan tasarımın arasındaki uyum. İnsanın yaşadığı şehir ile barışık olması hali. Her şeyin olması gerektiği yerde olan şehrin insanı özgürleştirdiği hali öncelemek durumundayız. Kaostan çıkış yolunu bize sunacak olan kozmos şehir yaklaşımı olacaktır. Kaostan kozmosa, yeryüzü cehenneminden, yeryüzü cennetine ulaşabilmenin yolunu bize sunacak olan kozmos şehir bağlamında bir anlayış olacaktır.