MUHAMMED MURSİ

Mursi’nin trajik şekilde şehit edilmesinin üzerinden bir yıl geçti. Bu bir yıl içinde uygulanan yeni idamlar gerçekleşti ve birkaç gün önce yeni idam kararları onandı. Dünya, ne yazık ki; güçlülerin, her türlü müeyyideden muaf olduğu durumda. Putin, Biden ile görüşmesiyle ilgili yaptığı açıklamada şöyle söyledi: “Bakın, Guantanamo hala daha faal ve uluslararası hukuka, ABD yasalarına, hiçbir şeye uygun değil. CIA'in Avrupa ülkeleri de dahil çeşitli ülkelerde işkence uygulanan hapishaneleri var. Bu nedir? Bu insan hakları mı? Bu salondaki kimsenin insan haklarının bu şekilde korunduğunu kabul edeceğini sanmıyorum." Tabi kim bilir kendilerinin ne gibi uygulamaları var veya Çin’in, Hindistan’ın… Her halükârda ezilen mazlumların çoğunluğunu Müslümanlar oluşturuyor. Yemen’ de, Filistin’ de, Suriye’ de, Mısır’ da… Sözü fazla uzatmadan, geçen yıl yazdıklarımızdan bir kesitle bitirmek istiyorum. “George Floyd’ u öldürülürken izledik. Tüm dünya izledi. Uzun bir ölümdü. Uzun zamandır öldürülmekte mazlumlar ve uzun uzun öldürülmekte. Kaşıkçı öldürülürken de tüm dünya izledi. İnsanlar haksız yere ve hunharca öldürülürken, izliyoruz. Milyonlar öldürüldüğünde de izlemiştik. Hatta şimdi bile ölüyor insanlar, susuyoruz. Ve Gazze’ de, Suriye’ de, Myanmar’ da, Keşmir’ de, Yemen’ de öldürülürken de izliyoruz. Ve Mursi de öldürüldü, izledik. Onu katleden irade, onun için uzun bir ölüm seçmişti. Önce onu, seçilmiş olduğu halde darbe ile devirip hapse attı. Sonra içeride çektirdi ve sonunda sahnede/"mahkeme" salonunda çırpınarak can vermesini izledi. Hepimiz oradaydık ve hepimiz izledik. Ondan önce de aynı irade başka Mursi’ leri öldürmüştü. Onu, Camp David' e bağlı kalacağına ikna etmiş oldukları halde öldürdüler. Onun suçu büyüktü. Filistinlilere yardım. … Devletler ve uluslararası kurum ve kuruluşlar şeklinde örgütlenmiş küresel teröristler. İlkesel düşünmedikçe ve doğru yerde durmadıkça ne değişir? Hayvanlar dahi, doğar doğmaz dostunu ve düşmanını tanır. Biz mazlumlar, biz Müslümanlar dostumuzu ve düşmanımızı tanıyor muyuz? Kendimizi tanıyor muyuz? Küresel terörizmin bize biçtiği rolü biliyor muyuz? Bilmiyorsak; sorun bizde. Öyle ise; kahrolsun bilmememiz! … Biz zayıfların, aramızdaki sorunları bir kenara bırakarak, birlik olmamızdan gayrı çaremiz mi var? Uluslararası sistem, meşruiyeti tartışmalı olmanın da ötesinde; taraflıdır ve artık küreselleşmiş güçlülerin oluşturduğu sistemin adıdır. Sadece NATO değil; Birleşmiş Milletler de bu sistemin temel aygıtlarından biri durumundadır. Körfez ülkelerinin başını çektiği ve ismi İslam’la başlayan kimi kuruluşlar da bu mahiyettedir. Mursi şehadetinin sorgulamasından önce, yapılması gereken; Mısır'daki darbeci sistemin sorgulanması değil miydi? Hani, nerede Demokrasi putunuz? Siyasi basiretimiz ile ilgili ciddi bir özeleştiri, geçmişi tahlil etme anlamında ilkelerimizi belirlemek zorundayız. Mazlum coğrafyalarda yaşananları/darbeleri/idamları/kuşatmaları/saldırıları/işgalleri/tehcirleri/soykırımları/adaletsizlikleri/savaşları/elçilikte adam parçalamaları/idamları… birbirinden bağımsız olarak ele alamayız. Zira biz; hukuk, siyaset, merhamet ve adalet konusunda hala olmamız gereken yerde değiliz. Ne korunması gerekenleri koruma ne de sosyal adalet konusunda olmamız gereken yerdeyiz. Gençlerimizin geleceğini yeterince ve hakkıyla düşünmüyoruz. Duyarsızlığımız, israfımız, bencilliğimiz ve mezhepçiliğimizden maalesef taviz vermiyoruz. Çoğu zaman aynı iradenin oyunlarına gelmeye devam ediyoruz. https://www.gazeteipekyol.com/mursi-olurken-izlemek-makale,13639.html Rabbim, Mursi ve diğer şehitlerimize rahmet, tüm mazlumlara basiret ve İhvan’ a, hakkıyla direnen özgür ruhların yanında yer almasını nasip etsin. Selam ve dua ile.