GÖBEKLİTEPE YILI
Bakan Nuri Ersoy’un, Turizmde gelecek yılı 'Göbeklitepe Yılı' ilan etmek istediklerine yönelik açıklamaları, Urfa turizmi açısından önümüzdeki yılları ve özellikle de 2019’u daha da önemli hale getirdi.
Bakan’ın: "Türkiye'de 153 noktada kazı yapılıyor. Bunun 122'si yerel kazı ekipleri, 31'i yabancı kazı ekipleri tarafından yapılıyor. İlk yapacağımız önemli hamle, turizm açısından da önemli olan 20 önemli noktada kazı çalışmalarının 12 aya yayılması" şeklindeki açıklamaları heyecana sebep oldu.
Şanlıurfa, daha Ağustos ayında yani yıl bitmeden, 2018 yılında hedeflediği 1 milyon turist sayısını geçerek tarihi bir rekora imza atmıştı.
Bu, elbette sevindirici bir durum. Ancak, bu başarının tamamen bizden, kurumlarımızın turizmle ilgili politika ve uygulamalarından kaynaklandığını söylemek gerçekçi olmayacaktır. Kurumlarımızın ve şehrimizin, çabalarını küçümsemiyorum ancak, daha makro plan ve uygulamalara ihtiyaç duyulacak ve Şanlıurfa’ya önümüzdeki yıllarda daha yoğun turist akımı gerçekleşecek. Bu öngörülerin işaretlerini daha belirgin olarak almaya başladık bile. Ona değinmeden, bu yılki artışın sebeplerini kısaca ele alalım. Bu artışta, bölgede sağlanan güvenliğin katkısı olmakla beraber, esas etken; tarihi mekanlar ve özellikle de Temmuz ayının başında UNESCO Dünya Miras Kalıcı Listesine alınan Göbekli tepe olmuştur.
“Önümüzdeki dönemlerde de aynı etkenlerin, yani Göbeklitepe’nin, Urfa’nın turizm trafiğinde başat rolde olacağını söylemek abartı olmaz. Zira, 2019 yılının “Göbekliyepe Yılı” olması durumu söz konusu.
"Göbeklitepe Kazı Başkanı Celal Uludağ da söz konusu durumun, Şanlıurfa ve Göbeklitepe'nin tanıtımı için çok faydalı olacağını ifade etti. Turizm acentesi sahibi Mustafa Yıldız ise tarihi ve kültürel yapısıyla dikkati çeken Şanlıurfa'da, turizmin bu yıl çok iyi seyrettiğini anımsatarak, turizmde 2019'un "Göbeklitepe Yılı" ilan edilmesinin önemli olduğunu aktardı.
Şanlıurfa'nın merkez Haliliye ilçesinin, kent merkezine 18 kilometre mesafedeki Örencik Mahallesi yakınlarında bulunan ve ilk kez 1963'te İstanbul ve Chicago üniversitelerinden araştırmacıların yüzey çalışmaları sırasında fark edilen ören yerindeki kazılar, 50 yılı aşkın süredir devam ediyor. Alman Arkeoloji Enstitüsü ve Şanlıurfa Müzesince 1995'ten beri ortaklaşa yürütülen çalışmalarda, Neolitik döneme ait, boyları 3-6 metre, ağırlıkları da 40-60 ton olan, yabani hayvan figürlü "T" biçimli dikili taşlar bulundu. Kazılarda aynı zamanda, 8-30 metre çapında dairesel ve dikdörtgen şekilli, dünyanın en eski tapınak kalıntıları ve yaklaşık 12 bin yıl öncesine ait olduğu belirtilen 65 santimetre uzunluğunda insan heykeli gibi çeşitli tarihi eserler de gün yüzüne çıkarıldı.
Göbeklitepe, yaklaşık 6 yıl önce UNESCO "Dünya Miras Geçici Listesi"ne alınmış, temmuz ayında Bahreyn'de düzenlenen 42. Dünya Miras Komitesi Toplantısı'nda ise Dünya Miras Listesi'ne dahil edilmişti.”/www.milliyet.com.tr
Hükümetin 100 günlük planı içerisinde de yer alan Göbeklitepe ile ilgili, gerek Göbeklitepe ve civarı ve gerekse de Urfa genelinde tüm kurumların koordinasyon halinde ve Göbeklitepe için ayrı olmak üzere, komisyonlar kurarak, planlı ve şeffaf çalışmalar yapmaları kaçınılmaz bir gereklilik haline gelmiştir.
Özellikle bilinen klasik yaklaşımın yeterli olmayacağı; inanç turizmi, müzik, mutfak gibi unsurlarla işi götüremeyeceğimizi anlamalıyız. Konaklamadan, ulaşıma; lisan ve bilgi sahibi rehberlerden, hijyene; kamu spotlarından, hediyelik sektöre; sivil ve kamu kurumlarının işbirliğinden; medyaya; yöneticilerden, akademisyenlere uzanan boyutlarıyla konuyu ele almanın zamanı gelmiştir.
1000 ve daha fazla insanın, büyük gruplar halinde yapılan ziyaretlerin hakkını verebilecek altyapı ve tesislere ihtiyaç vardır. Bu konuda işi tamamen özel sektöre bırakmak doğru bir yaklaşım olmaz; yerel yönetimlerin, barınma ve ulaşım başta olmak üzere altyapıya ağırlık vermeleri gerekmektedir.
Turizmin, Urfa için, siyaset üstü bir öneme sahip olduğu unutulmamalıdır.
Urfa merkezdeki insanların ve özellikle öğrencilerimizin, Göbeklitepe hakkında, orayı ziyaret ederek bilgilendirilmeleri önem arz eder.
Sadece Türkiye’nin değil; dünyanın ilgisini buraya çekmenin önemine uygun planlar uygulanmalıdır. Tur organizasyonları, tanıtım ve diğer hususlarda, ildeki yerel kurumların yalnız bırakılmaması gerekir.
Turizmde, Urfa’yı ve Göbeklitepe’yi merkeze alarak; Urfa ve çevresi, Harran, Siverek, Halfeti başta olmak üzere, Diyarbakır, Mardin gibi illeri de kapsayan bölgesel tanıtım ve turlarla ilgili de konseptler düşünülmelidir.
Bu bağlamda; Siverek'te bulunan ve Asur dönemine ait 3 bin yıllık tapınak, Takoran Vadisi, Siverek Kalesi gibi daha birçok tarihi unsuru da kapsayan projeleri hayata geçirmekte fayda olacaktır.
Tüm bunları yapabilmemiz için, turizmle ilgili bilincimizi geliştirmemiz, planlı ve şeffaf bir işbirliği içerisinde olmamız, makro politikalara yönelmemiz gerektiğini unutmayalım.
“Göbeklitepe Yılı”, şimdiden hayırlı olsun.