'İyi yazı' ve 'kötü yazı'
15 / 02 / 2017
İyi yazının birinci cümlesi, konuya girmek için tereddütsüzatılmış ilk adımdır. Arkasından gelen cümleler, vezinli adımlarla sekmeden,aksamadan, sendelemeden onu takip ederler.
Kötü yazının birinci cümlesi, konunun eşiği önünde korkugeçirir; ne içeri girebilir, ne de oradan uzaklaşabilir. Alevin etrafındakipervane sarhoşluğu ile dört döner, kendini oraya buraya çarpar, yorulur vesersemleşir. Bazen konunun içine girer, fakat çok durmayarak kendini dışarı atar,başka konuların eşiklerine sürünür, bazen de bu yabancı konuların çekiciliğineyakalanır ve kendini oradan zor kurtarır.
İyi bir yazının ifade kılıfı konusunu bir eldiven gibisımsıkı ve kıskıvrak içine alır ne dışarıya bir düşünce kaçırır, ne içeriye fazlabir kelime sokar.
Kötü bir yazının ifade kılıfı ya dardır, ya boldur. Darsaiçine amacını sığdıramaz; bolsa konunun dört tarafını gereksiz malzeme ileşişirir, bir yığın parazit hayallerle üslubu gevşetir ve sarkıtır.
İyi yazıda cümleler ve kelimeler hendesi bir disiplinaltındadırlar. O kadar yerli yerinde ve biçimli dizilmişlerdir ki, hiçbirinikaldıramaz, daha önceye ve daha sonraya alamazsınız.
Kötü yazıda ibareler bu simetriden mahrumdur, konu daimaçarpılır ve ifade yan atar.
İyi yazı okuyucuyu kağıdın beyazlığından, satırlarınsiyahlığından uzaklaştırarak şekillerden ayrı bir muhteva dünyasına götürür.Okuyana elinde bir kağıt tuttuğunu, gözlerinin önünde çizgiler olduğunu, biryazı okuduğunu unutturur.
Kötü yazı, okuyanın bu mana ve kavram dünyasıyla temasınıiki de bir kesen düşünce irtibatsızlıkları, kelime uygunsuzlukları ve ifadeahenksizlikleriyle dikkati hep konudan ibareye, esastan şekle çeker.
İyi yazı, karışık düşünceleri sadeleştirir; kötü yazı sadedüşünceleri karıştırır.
İyi bir yazının asla affetmediği başlıca hatalar şunlar:tereddüt, tekrar, bulanıklık, ahenksizlik, laubalilik, düşüncenin bünyesineuygun olmayıp ona dışarıdan musallat olan hayaller, semboller, benzetmeler,istiareler, kırıtmalar, sırıtmalar, yapmacıklar, samimiyetsizlik, ölçüsüzlük...
İyi yazı konunun esasını kavrar ve onu gruplara ve unsurlaraayırır, bu tahlil aşaması. Bunlararasındaki ilişkiyi bulmak muhakemenin işi, bu ilişkileri belirli hükümlerebağlamak muhakemenin görevi.
İşbu bu nedenlerden iyi bir yazıyı çok az kişi okur ve dahiçok az kişi yazar.