Z KUŞAĞI
2000’lerin başında doğmuş olanların tarif edildiği kuşaktır.
Her dönemin son 15-20 yıl öncesi Z kuşağını oluşturur. X kuşağının çocuklarıdır.
Son günlerde çokça gündemdeler. Böyle olmasının başlıca sebebi sayılarının çok olması. Bundan dolayı siyasiler oy potansiyeli olarak görmekten kendilerini alamıyorlar.
Fakat bu kuşak bundan öncekilere pek benzemiyor. Büyük farklar taşıyor. Artık “ailem ne yöndeyse ben de o ailenin bir parçası olarak aynı yöndeyim” anlayışı bu kuşakta yok.
Mesela 2000’li yılların başında o dönemin Z kuşağı (1980’li yıllarda doğanlar) ile aralarında büyük farklar var.
-Yeni Z kuşağı, uzun konuşmalardan ve nutuklardan hoşlaşmaz.
-Meramınızı 2 cümle ile anlatabilecekken, onlarca sayfanın ardına o iki cümleyi sakladığınızda sizi ne dinler ne de okur.
-Şiirlerle coşturamazsınız, kahramanlık destanlarıyla ikna etme yolunu seçerseniz yaya kalırsınız.
-Önceden hazırlık yaptığınız hiçbir konuşma, mülakat veya salon, meydan ortamı onları etkilemez. Aksine yapaylık gerekçesini öne çıkararak derhal uzaklaşırlar.
-Ses tonunuzu yükselterek konuşuyorsanız veya tonlamayla etki altına alma huyunuz varsa derhal terk etmelisiniz, zira o da Z kuşağının yüzünü başka tarafa dönmeyi çabuklaştıran bir eylemdir.
-Şatafat, gösteriş merakınız varsa kesinlikle gözden uzaksınızdır. Hiçbir zaman imrenilecek konumda olamazsınız. Ne kadar ön plana çıkarsanız o kadar ürkütür, o kadar tiksindirirsiniz.
-Değer verdiğinizi düşünmesi için yaptığınız her girişiminiz “dayı sen napıyon ya” karşılığını bulmaya mahkumdur. Zira değer verilip verilmemesinden ziyade, normal ve sıradan davranışı önemser.
Hepsinden önemlisi Z kuşağına karşı etkileyici olmak ve tarafınıza çekmek, sonradan öğrenilmesi pek mümkün olmayan bir süreçtir. Özünüzde varsa vardır, yoksa geçmiş olsun.
Z kuşağını Kendine çekecek lider tipi,
-Kıvrak ve keskin bir zekaya sahip,
-Hazır cevap,
-Doğaçlama yönü güçlü,
-Ürkek bir tarzı olmayan,
-Kendiyle barışık, yeri geldiğinde kendiyle dalga geçebilen,
-Gurur, kibir yapmayan,
-Her kelime ve kavramı net olarak kullanıp yuvarlak cümlelerden kaçınan,
-Aşırı çalışmayı maharet sayarak ve uygulayarak beynini sulandırmamış, taze düşünebilen,
-Her işi, en iyi bilenine emanet edip kendini kontrol ve konfor mekanizmasında tutan,
-Hangi makamda olursa olsun, kendi twitlerini kendi yazacak kadar kendine vakit ayıran,
-Doğaçlama olarak hiç ifade etme güçlüğü çekmeyen, telaffuz hatalarına pek düşmeyen,
-Muzip yönü olan,
-Hal ve hareketlerinde hiçbir özenti ve taklitçilik olmayan,
-Sürekli birinin emrindeymiş gibi izlenim uyandırmayan, özgür ruhlu bir lider, Z kuşağının tercihi olacaktır.
Yaş gurubu olarak da en çok X kuşağı onlara doğal bir şekilde davranabilir ve etkileyebilir. Ötekilerin pek şansı gözükmüyor gibi.
Peki, böyle bir lider olmazsa ne olur?
-Umulmadık ölçüde marjinal partiler de dahil olmak üzere her partiye geçici olarak oy verirler.
Destek verirler demiyorum, sadece oy verirler.
Unutmamalıyız ki;
Bağımlılık yok, sadece ihtiyaç düzeyinde savuşturma var ;)