YARI YOLDA BIRAKANLAR

Allah’a ve O’nun Resul’üne iman etmiş olan her Müslüman, şartlar ne olursa olsun, ucunda ölümde olsa; hiçbir zaman ve asla, yol arkadaşını, dava kardeşini yarı yolda bırakmaz/bırakamaz/bırakmamalıdır!... Lakin ne yazık ki, asrımız; kardeşini, yol arkadaşını yolda bulduklarıyla değişen kişi ve kimselerin çoğunlukta olduğu ve sadakatsiz insanlarla dolu bir asır haline gelmiştir… Müslüman Müslümanın kardeşidir, onu yarı yolda bırakmaz, ona zulmetmez, onu zalimin eline teslim edip kaçmaz/kaçamaz! Değişen dünya dengeleriyle birlikte, insanların, toplumların ve hatta devletlerin de yol arkadaşları edinme şekli ve yöntemleri değişti haliyle… Günümüzde, Müttefik olmalarına rağmen, birbirlerini yarı yolda bırakıp satan toplum ve devletlerin varlığı sıradanlaştı neredeyse! Müslüman olduklarını söyledikleri halde, ateistleri,münkir ve insanları sapıtanları dost edinenler; bir zalimi telin ederlerken diğer bir zalimin kucağında solukladıklarından gafil hale geldiler! Sabah ayrı bir fikir, akşam ayrı bir fikir için seslerini yükseltenler,fikirsizlik girdabında boğulup gitmişler de haberleri yok… Evet, günümüzde, dünsavunduklarını bu gün inkâr edip, eylem ve söylemlerinden feragat edenlerle, hakkı inkâr edenlerin firavunlarla iş tuttuklarıkahrı bol bir asrın; ve yetim bırakılmışmelül bir coğrafyanın savurulmuş çocukları haline geldik! Yolda birlikte yürüdükleri yol arkadaşını/arkadaşlarını, yolda bulduklarıyla değişenlerin el üstünde tutulduklarıçok isimli (!) ve muğlak bir süreçten geçmekteyiz… Arkadaş ve çevre edinirken, daha çok dikkatli, daha çok temkinli davranmak zorundadır her erdem sahibi insan. Bizden önceki asır ve asırlarda yaşayan insanlardabulunan vefa, dostluk ve dürüstlüğün, yaşadığımız asrın insanında/insanlarında neredeyse baş harfleri kalmadı ne yazık ki! Bu gün gelinen noktada bakıldığında, kaçan kaçana, vuran vurana, talan eden edene olan haramzadelerin çoğaldığını, mazlum ve çaresizlerin de dertlerine dertlerin eklendiği görülmekte/müşahede etmekteyiz… Bu gün Uluslararası arenada devletler ilişkilerine baktığımızda, onların dahi masada atılan antlaşma ve imzalara rağmen; birbirlerine sırt çevirip yarı yolda bıraktıklarını görmekteyiz. Demek ki, çağ; iş bitiren işgüzarların olduğu bir çağ haline gelmiş, ölümüne olan dostlukların neredeyse rafa kaldırılmış veya firar etmiştir de haberimiz yok. Bozulmaya yüz tutmuş olan evrenin ekolojik dengesiyle birlikte, ailelerin, toplumların ve hatta devletlerin bile dengelerinin bozulduğu, uzaktan kumandayla yapılan katliamların yapıldığı ve insan kanının ucuzladığı bir dönemin tanıkları/şahitleri olduk ne acıııı!. Evet, Nikâhları kıyılırken; dar günde zor günde ve ölüme kadar diye birbirlerine söz veren eşlerin bile, artık birbirlerini yarı yolda bırakabilmeleri yadırganmazken; edep ve erkân kurallarını ihlal eden nevzuhur bir neslin günden güne çoğalması bizi hem ürkütmekte, hem de korkutmaktadır. Sokak ve çarşıların yarı giyinik kadınlardan geçilmediği modern bir asrın bunalım ve günahlarına kurban mı gidiyoruz ne? Sıradanlaşmış olan günah ve gayri meşru tüm eylemlerin, çoğunluk tarafından kabul ve karin görüldüğü şu zaman diliminde; insan olabilme sıfatlarını koruyup ve erdemliğine halel getirmemeyi başaranlara ne mutlu. Her şeye rağmen, kim olursa/olurlarsa olsun selam verdiği insanları; değil yarı yolda bırakmak, ayağı seken, ayağı kayan ve yere düşen herkesin elinden tutup kaldırmayı kendilerine vazife telakki ve şiar edinenbahtiyarlara Selam olsun!...