BUNDAN ALA TRAJEDİ Mİ OLUR?

Hangi dala sarılırsan içinden o dalı kemiren kurtlar çıkıyor. Hiçbir dal tek başına sağlam ve güvenilir değil. İnsan bir bütün olarak sağlamlık ve güvenirlik istiyor. Bunlar olmayınca bel bağlamak mümkün olmuyor. Tarihselcilik, mealcilik, gelenekselcilik, deizm, ateizm, agnostisizm bu dallardan sadece birkaçı. Tarihselcilik bir çıkış yolu olarak çok makul ama bir başına koca dini omuzlayacak kabiliyette değil. Mealcilik hem makul değil, hem mümkün değil. Tarihi ıskalamak gülünçtür çünkü. Kuran’a çekilen operasyonlardan Kuran bizar oldu artık. Başka ne yapsınlar adamlar, bütün çaba mesajı asrın idrakine söyletebilmek. Bunun için ya asırdan taviz vermek gerek ya Kuran’dan. İşin garibi adamlar ikisinden de taviz vermek istemiyor. Sonrası bitmeyen bir komedi, daha doğrusu trajedi. Gelenekselcilik aslında çoktan öldü. Tıpkı İslamcılık gibi. Onu hiç kimse değil, bizzat gelenekselciler öldürdü. Tatlı hurafeler denizinde yüzmek bir yere kadar mümkün olabilir. Ondan sonrası illa uyanmak. Sen uyanmak istemesen de uyananlar sorun çıkarır. Çelişkiyi din namına takdim etmek zorunda kalmak hangi hüşyar zihni ilelebet tatmin edebilir ki? Ama bunlardan sonraki dallar bunlardan daha çürük. Deizm avam tabirle emekliye ayrılmış bir tanrıya inanmaya davet ediyor. Emekliye ayrılmış bir tanrının bana ne gibi bir faydası veya zararı dokunabilir? Ateizm tesadüfe ve abese iman etmelisin diyor. Hayatın en küçük bir meselesinde bile bunlara itibar etmeyen insan aklı hayatın en büyük varoluşsal meselesinde bunlara nasıl itibar edebilir? Agnostisizm kararsızlık ve gel-git hali. Surat asma hali. En acı hal bu. Belki de en dürüst hal. Ama dinlerin affetmediği bir hal. Bir ömür boyu arada, ortada, arkada, arafta beklemek. Zihin emniyet istiyor oysa. Hasılı, bütün dalları içeriden sinsice kemiren kurtlar var. Dalsız kalmak kabil değil. Bir dala tutunmalısın mecburen. Kifayetsizliklerini bile bile. Bundan ala trajedi mi olur?