KURBAN KESMENİN FAZİLETİ (1)

Muhterem Kardeşlerim… Mübarek Kurban Bayramı yaklaşıyor. Bizde siz okuyucu kardeşlerimizi kurban konusunda genişçe bilgilendirmek istiyoruz. Kurban konusuyla ilgili genel bilgiler vererek sizleri aydınlatmaya, bilgilendirmeye gayret edelim… Bilindiği gibi; 2021 yıl Kurban Bayramının 1. günü 20 Temmuz'a denk geliyor. Hicri takvime göre belirlenen dini günler her sene miladi takvime göre 11 gün önce kutlanıyor. Kurban Bayramı bu yıl Temmuz ayına denk geliyor. 19 Temmuz günü başlayan Kurban Bayramı tatili, 23 Temmuz günü son bulacak. Efendim; Bugünkü yazımızda sizlere, “Kurban kesmenin önemi nedir?”, “Kurban kesmede zenginliğin ölçüsü”, “Kurbana ortak nasıl olunur”, “Kurban için vekâlet nasıl verilir?”, “Kurban alırken nelere dikkat etmelidir?”, “Kasaba vekâlet vermek”, “Hangi hayvanlardan kurban olur, vasıfları nelerdir?”, “Kurban eti nasıl paylaşılır?”, “Kurbanlık hayvan kesilirken nelere dikkat etmelidir, dinimizin bu husustaki emir ve tavsiyeleri nelerdir?”, “Kurban etini nasıl paylaşmalı”, “Kurbanını, hayır kurumuna hediye etmek isteyen kimse nasıl vekalet verir?”, “Kurban ne zamana kadar kesilebilir?”, “Peygamber efendimiz için kurban kesmek” gibi konularda bilgiler aktarmak ve mübarek Kurban Bayramında kesilmesi vâcib olan kurban kesmek hakkında bilmeniz gerekenleri hatırlatmak istiyoruz. Muhterem Okuyucularımız… Kurban nisabına malik olanın, kurban kesmesi vacib iken, kurban kesilmeyen ev inleyerek, sahibine beddua eder, (Kurban kesmediğin gibi Cenab-ı Allah sana iyilik yapmayı nasip etmesin!) der. O ev, o yıl belalara düçar kalır. Kurban kesenin evi ise, memnun olur, sahibine hayır dua eder. Kurban kesmeyi bir nimet bilmeli! Kurban kesen Müslüman, kendini Cehennemden azat etmiş olur. Birkaç Hadis-i Şerif meali şöyledir: “Cimrilerin en kötüsü [vacib olduğu hâlde] kurban kesmeyendir.” [S. Ebediyye] “Hâli vakti yerinde olup da kurban kesmeyen, namaz kıldığımız yere gelmesin!” [Hâkim] “Kurbanın postunun her kılına ve her parçasına bir sevab vardır.” [Hakim] “Kurbanlarınız semiz olsun. Onlar Sıratta bineklerinizdir.” [Zâd-ül mukvin] “Kurbanın derisindeki her tüy sayısınca size sevab vardır. Kanının her damlası kadar mükâfat vardır. O sizin mizanınıza konacaktır. Müjdeler olsun!” [İbni Mace] “Kurbanlarınızı gönül hoşluğuyla kesin! Çünkü hiçbir Müslüman yoktur ki, kurbanını kıbleye döndürüp kessin de, bunun kanı, boynuzu, yünü, her şeyi kıyamette kendi mizanına konan sevabı olmasın!” [Deylemi] “Sevab umarak kurban kesen, Cehennemden korunur.” [Taberani] “Kurban bayramında yapılan amellerden Allahü Teâlâ katında kurban kesmekten daha kıymetlisi yoktur. Daha kanı yere düşmeden Allahü Teâlâ, onu muhafaza eder. Onunla nefsinizi tezkiye edin, onu seve seve kesin! ” [Tirmizi] “Kurbanların en hayırlısı boynuzlu koçtur.” [İbni Mace] “Ya Fatıma, kurbanının yanına git! Kesilirken orada bulun! Kurbanının yere akacak ilk kan damlasıyla, geçmiş günahların affedilir.” [İ. Hibban] “Kesilen kurban, Kıyamette, etiyle, kanıyla 70 kat büyüyerek mizana konur.” [İsfehani] Kurban kesmek kimlere vacibdir Efendim; Kimler kurban keser yani kurban kesmek kimlere vacibdir? Konusunu da maddeler halinde bildirelim: 1- Kurban, davar [koyun, keçi], sığır [manda, inek, dana, öküz, boğa] veya deveyi, Kurban bayramının ilk üç gününde, kurban niyeti ile kesmek demektir. Kurban, vacib vazifesini yerine getirerek sevaba kavuşmak için kesilir. Mukim olan, akıllı, büluğa ermiş, hür ve Müslüman erkeğin ve kadının, ihtiyaç eşyasından fazla nisap miktarı malı veya parası varsa, Kurban bayramı için niyet ederek, belli günlerde, belli bir hayvanı kurban kesmeleri vacib olur. Dinen karı kocadan hangisi zengin ise kurbanı o keser, ikisi zengin ise ikisi de keser, ikisi de fakir ise ikisi de kesmez. Fakir kurban kesmek zorunda değildir ama keserse çok sevap olur. Kurban, dünyada vacib vazifesini yerine getirmiş olmak ve ahiretteki sevabına nail olmak için kesilir. Babanın, çocuğu için, çocuğun malından da kurban kesmesi gerekmez. Deli ile bunak, çocuk hükmündedir. Büyük çocuk ve hanımdan izinsiz, onlar adına kurban kesilmez. 2- Mukim, akıl-baliğ Müslümanın, ihtiyacından fazla nisap miktarı malı veya parası varsa, kurban kesmesi vacib olur. Kurban kesmenin vacib olmasında, bayramın üçüncü gününe itibar olunur. Bayramın birinci ve ikinci günü, zengin-fakir, mukim-misafir, akıllı-deli, baygın-ayık olmaya bakılmaz. Bayramın üçüncü günü nisaba malikse, diğer şartlar da varsa kurban kesmek vacib olur. Demek ki, bayramın ikinci günü de baliğ olmayıp, üçüncü günü büluğa erene, bayramın ilk günü fakirken üçüncü günü zengin olana, bayramın ilk günü seferiyken, üçüncü günü mukim olana, diğer şartlar da varsa, kurban kesmek vacib olur. 3- Bayramın ilk günü komada iken, üçüncü günü ayılanın, diğer şartlar da varsa, kurban kesmesi vacib olur. Bayramın ikinci günü bayılıp, üçüncü günü güneş battıktan sonra ayılan zenginin kurban kesmesi vacib olmaz. 4 - Fakir bir kimse, bayramın birinci veya ikinci günü, bir kurban kesse, bayramın üçüncü günü zengin olsa, bir kurban daha kesmesi lazımdır. Çünkü üstüne vacib olmadan kesmiştir. Ancak, Bezzaziyye gibi muteber eserlerde, sonradan gelen âlimler, “Fakir, bayramın birinci günü kurban kesse, üçüncü günü zengin olsa, tekrar kurban kesmesi gerekmez” demişlerdir. 5 - Üçüncü günü zengin olacağını bilenin, ilk günü kurban kesmesinde mahzur yoktur. 6 - Bir zengin, bayramın birinci ve ikinci günü kurban kesmeden ölse, kurban borcu ile ölmüş olmaz. 7 - Kurban bayramının üçüncü günü fakir olacağını veya sefere çıkacağını bilen kimseye, birinci günü kurban kesmek vacib olmaz. Keserse vacib olarak eda etmiş olur. 8 - Mukim iken, bayramın birinci ve ikinci günü sefere çıkanın, kurban kesmesi vacib olmaz. Daha önce kesmişse, vacib sevabı alır. Kesmemişse, sefere çıktığı için borç üzerinden düşer. 9 - Mukim bir zengin, seferdeki bir vekile kurban kestirse, vacib sevabı alır. 10 - Esir iken, üçüncü günü hür olanın, diğer şartlar da varsa, kurban kesmesi vacib olur. Hür iken, bayramın üçüncü günü esir olup, güneş batana kadar esir kalanın kurban kesmesi vacib olmaz. 11 - Tarlasından aldığı mahsul veya tarlanın, evin, dükkânın [atölyenin, kamyonun] bir senelik kirası, ne kadar çok olursa olsun, bir yıllık ev ihtiyacını veya aylık geliri ve aldığı maaş ve ücret, aylık ihtiyacını ve kul borcunu karşılamayan kimse, imam-ı Muhammed’e göre fakirdir. Fetva da böyledir. Şeyhayn’a göre zengin sayılır. Mülkü olan tarlanın ve bu demirbaş malların değeri, ihtiyacını karşılar ve nisabı da bulursa, bunun kirayı her alışta, bir miktar ayırıp, biriktirerek fıtra vermesi ve kurban keserek büyük sevaba kavuşması gerekir. Böyle bir kimse, fıtra vermez ve kurban kesmezse, imam-ı Muhammed’e göre, günahtan kurtulur. Tarlasından hiç mahsul almayan, kiraya da veremeyen kimse ve ihtiyacından fazla malı olup da, parası bulunmayan kimse, imam-ı Muhammed’e uyarak, fıtra vermez ve kurban kesmez. Verir ve keserse, ikinci ictihada göre, fıtra ve kurban sevabına kavuşur. Aldığı kira ile güç geçinen kişi, nisaba malik ise, para biriktirip, fıtra vermeli ve kurban kesmelidir. Etin hepsini kavurma yapıp, birkaç ay et parasından biriktirip gelecek yılın fıtra ve kurban parası olarak saklamalıdır. Böylece, fıtra ve kurban sevabından mahrum kalmamalıdır. Aile efradı çok olup güç geçinenin, kurbanın etini evinde bırakması müstehaptır. Birden çok evi olan erkeğin, nisaptan düşürecek kadar borcu yoksa kurban kesmesi gerekir.