MUSİBETLERDEN DERS ÇIKARMALIYIZ
İnsanoğlunun dünya serüveni, iniş ve yokuşlarla başlar ; meşakkat, sıkıntı, hastalık, bela ve musibet gibi sınamalarla devam eder.
Her günün bir sevinci olduğu gibi, sıkıntı ve mihneti de vardır.
Akıllı insan, dünyası için ahiretini; sırf ahiret için çalışarak dünyasını ihmal etmeden, itidal ve dengeyi elinde tutan kimsedir. Evet, iki günü müsavi olan ziyandadır, kavli şerifi baz alıp; meşru olan her yol ve yönteme baş vurmalı, bir taraftan dünyamızı mamur ettiğimiz gibi ahiretimiz için de gereken çaba ve gayreti sarfetmeliyiz!
Unutulmamalıdır ki, başımıza gelen her sıkıntı, her bela ve musibetin bizim için birer uyarı niteliğinde olduğunu. Yaşadığınız imtihan dünyasında, kendi hür irademizle baş başa bırakılırken; yaptığımız iyi işlerin mükafatını, kötü ve yanlış davranışların da cezasını karşımızda buluruz.
Sınanmak için gönderildiğimiz dünya hayatında, kafamızın estiği, canımızın istediği gibi; helal haram demeden hareket etme selahiyetine sahip değiliz. Ancak iyi ile kötünün, doğru ile yanlışın tebliğini aldıktan sonra; kendi irademiz ve tercihimizle baş başa bırakılıyoruz.
Ayağımız taşa değdiğinde kendimizi hesaba çekebiliyorsak, bu bizim iyi bir seyir yolunda olduğumuzu göstergesidir...Yaşamış olduğunuz şu ve başımıza gelen son dönemlerdeki bela ve musibetlerin, birer uyarı niteliğinde olduğunu anlamlı; ve hep birlikte yeniden huzur dolu günlere kavuşmak için, yüce Rabbimize tevbe edip yalvarmalıyız.
Depremler, kasırgalar, şu baskınları, sel ve diğer afetler; bize, dalmış olduğumuz gaflet uykusundan uyanmamız için ders hükmündedirler. Allah'ın emrimize musahhar kılmış olduğu mülkünde, ömür sermayenizi; isyanla, tugyanla, nisyan ve gafletle geçirme hakkına değiliz. Ancak kendi irademizle, kendi ellerimizle işlediklerimizin de sonucuna katlanacağımızı hiçbir zaman unutmamalıyız!
Ülke olarak en son yaşamış olduğumuz İzmir depreminde dâhi, bir kısım aymazın hala akıllanmadıklarına şahit olduk. Herifin biri tusinami geliyor diye video kaydederken; istiğfar edeceği yerde; " yuh bu ne ya" diyecek kadar dalaletin ve gafletin çukurunda debeleniyor.
Sözün kısası, başımıza gelen musibetlerden ders çıkarıp; tevbe ve istiğfar etmediğimiz müddetçe, dünyanın en iyi teknolojisine, en modern sanayi ve ekonomisine sahip olsak dahi, yakamız hiç-bir zaman felaketlerden kurtulmayacaktır. Kalın sağlıcakla efendim.