KİTAP OKUMAK
“Onlar, ayakta iken, otururken, yan yatarken Allah'ı zikrederler ve göklerin ve yerin yaratılışı konusunda düşünürler. (Ve derler ki:) 'Rabbimiz, sen bunu boşuna yaratmadın. Sen pek yücesin, bizi ateşin azabından koru.'”3/191
Evde olduğumuz bu corona günlerinde bazı kısıtlılıkları imkana çevirme adına önerilebilecek en önemli işlerden birinin de kitap okumak/kitap okumayı öğrenmeye odaklanmak olduğunu düşünüyorum. Okumayan bir toplum olduğumuzu biliyoruz ve bu alışkanlığın çocukluktan kazanılmasının önemli olduğu da ortada.
Sosyal medya alışkanlıklarının hepimiz etkilediği ve sabrımızı/odaklanma süremizi/dikkatimizi azalttığı ve zedelediği bir dönemde kadim alışkanlıkları yeniden canlandırma, sürdürme girişimini değerli bir eylem olarak görmek gerek.
Kitap Kavramı geniş anlama gelir, oku kavramı da. Ancak ayet kavramı gibi; kitap ve okumak kavramları da geniş anlamlıdır…
“Ve saf bağlayarak (huşû ile Allah’ın huzurunda) saf halinde bulunanlara andolsun.
Toplayıp sevk edenlere (sağ ve sol kanat velîlerine). Zikrederek (Kur’ân) tilâvet edenlere (okuyanlara) (andolsun).
Muhakkak ki sizin İlâhınız, mutlaka Tek’tir.”37/1-4
Kitap ve okumak.
Bu iki kavram, kendi anlamlarını aşmada neredeyse benzersizdirler. “Sesleri birleştirerek seslendirme” gibi yanıltıcı bir tanımla karşılaşırız okumayı tanımlarken. Oysa bu tanım, belki tilavete karşılık gelir ve işin en basit/fiziki tarafıdır. Kitap ve okuma kavramlarının, esas anlamları bağlamında bir fikir teatisini amaçlamaktayım bugün. Allah, bize/yarattığı ve onurlandırdığı insana, okuma özelliği vermiştir.
Okuma, bir anlam arayışıdır;
Doğruyu, güzeli ve iyiyi arama çabasıdır. Akıl ve hikmet gerektirir; okumak isteyenin gözlere, gönüllere ihtiyacı olacak, arandıkça ve okumanın sırrına vardıkça; okuduklarına daha farklı anlamlar yüklenebilecek; kalbi/ufku/muhakemegücü ve yeteneği genişleyecektir. Muhammed; ben okuma bilmem, demişti. Rabbi, ona öğretti ve en iyi okuyanımız o oldu. Ona kitap ve hikmeti de verdi. O, hikmetle okudu.”Gazete İpekyol
İnsanların okuma özelliği ve kitaba olan ihtiyacı süreklidir. Bu bağlamda Kuran, mükemmel bir profil çizer ve kapsamlı ve anlaşılır bir kitap olma özelliği taşır. Yüzyıllardır onun yaydığı anlam; değerinden bir şey kaybetmiş, ona olan ilgi azalmamıştır.
O, sadece yaşanan ve yaşanabileceklerden değil; daha önce yaşananlardan, neler yaşandığından, niçin yaşandığından, yaşananların nasıl sonuçlandığından da bahseder ve uyarır. Bunlar sadece uyarı değil; aslında kuralları ve ilkeleri ortaya serer ve insana; bunu okuma işini bırakır. İnsan; okuyacak, anlayacak, anlamlandıracak, açıklayacak ve ona uygun bir yaşam ortaya koyacak.
Okumak ve kitap denilince, en heyecanlanmamız gereken kitabın Kuran olmamasının, büyük bir çelişki olduğu kanaatindeyim.
Ancak Kuran’ ı okumak ve başka kitap okumamaktan bahsetmedim ve Kuran’ ı okumak demek de aslında geniş bir anlam içerir. Bu da niçin okumalı? Sorusunda aranabilir. Bu bağlamda; basiretimizi, fıkhımızı, mantığımızı, muhakeme, akletme gibi melekelerimizi geliştirecek, vicdanımızı, merhametimizi, hayallerimizi eğitecek, nefsimizi terbiye edecek her türlü okuma değerlidir.
Aslında kainat/varlık da bir kitaptır. Öyle ise okumak; gözle yapılan bir eylem değil; bir muhakeme eylemidir. Göz ile yapılan; sadece problemin görsel kısmını algılamaya yönelik bir eylemi içerir…
Kendimizi, eşyayı, kainatın kuralları ve işleyiş sistemini; insanın/insanlığın süregelen serüvenini, yaratıcıyı ve tüm bunları doğru yere koyarak resmin tümüne sağlıklı/adil bir yaklaşım kazanmak adına okumalar yapmalı.
Bir meselin, hikayenin, şiirin, görselin insana bir şeyler katması ve ona hitap etmesi gerektiği hususu oldukça önemlidir. Zira tüm ömrümüzün okuyarak tüketemeyeceği kadar içeriğin ulaşılabilir olduğu bu ortamda/zamanda; seçmek/odaklanmak oldukça önemlidir. Dolayısıyla kitap okumayı bilinçli bir şekilde tasarlamanın ve vakit kaybına meydan vermemenin önemini akıldan çıkarmamalı.
Kitap okumayı ve okunanı faydalı/verimli hale getirecek en önemli eylem mütalaa ve paylaşımdır. Kitabı canlandırmak, onu hayatın içine çekmek; onu paylaşmak, onun üzerinde düşünmek hakkında konuşmak, tartışmaktır. Elbette her kitabın böyle bir özelliği olmayabilir.
Okumanın amacı; Allah’ tan gayrısına kul olmayacak; sorgulayan, akleden, tefekkür eden, eleştiren, anlayan, anlamlandıran, merhamet eden, sağduyulu/vicdanlı, doğru muhakeme eden/adil/hikmetli, seven ve inanan/güvenen/tevekkül eden bir zihin/hür/kul bir zihin inşa etmek olmalı.
Bu bağlamda, seviyeye ve ihtiyacımıza uygun seçmek; hastalığa göre ilaç seçmek gibi önemlidir aslında. Yanlış ilaç, fayda yerine zarar verebilir.
Kitap bizleri toplumdan soyutlayan ve bizi fildişi kulelere götüren değildir. Okumak; toplum içinde olmamızı, toplumun bir parçası olmaklığımızı daha değerli verimli kılan katkılar sağlayan bir eylemin adıdır.
Sanal kütüphaneler, kitap özetleri siteleri, bazı sosyal grupların kitap listeleri, arşiv ve pdf içerikler gibi ağ imkanlarının yanı sıra; internet üzerinden siparişlerle kolayca edinebilmenin büyük nimetler olduğunu söylemek mümkün. Ancak; hiç biri eskiden olduğu gibi; kitap evleri ve kütüphaneden yararlanma, sahaflardan kitap edinme, birebir kitapla hasbihal olmanın tadını vermiyor.
Kitap ve okumalar veya çocuklarımıza kitap okuma mantığı aşılarken dikkat edilmesi gereken en önemli hususun şu olduğu kanaatindeyim: Öncelikle; kendimiz olmayı/kimliği sağlamlaştırıcı kitaplardan başlamalı, aidiyeti pekiştirmeli. Fıtri yapıyı, ilahi mekanizmayı, hayallerin özgürlüğünü, duyguların ve heveslerin terbiyesini, temel davranış yeteneklerini, ahlakı/doğruluğu/hakkaniyetliği/kişiliği sağlamlaştırıcı aşamaya öncelik verilmelidir. Yönelmek istediği alanlar, akademik derinleşme veya farklı toplumları/kültürleri tanıma gibi diğer yeterliliklere, bu sabitler oluştuktan sonra yönelmelidir. Tabii ki; tüm bunları corona günlerinde gerçekleştirmek mümkün değil gibi ama bir başlangıç yapmak mümkün.
“Elif. Lâm. Râ. (Bu Kur’an), Rablerinin izniyle insanları karanlıklardan aydınlığa, yani her şeye galip (ve) övgüye lâyık olan Allah’ın yoluna çıkarman için sana indirdiğimiz bir kitaptır.” (İbrahim 1)
Hakkıyla kitap okuyan, hakkıyla iman eden ve tefekküer eden, tevekkül eden, cehd eden, idrak eden basiretli ve ferasetli kullardan olmamız dileğiyle.