GÖBEKLİ TEPE YILI, REKABET YILI OLABİLİR Mİ?
Bu yıl "Göbeklitepe Yılı" olarak ilan edildi. Hükümet, özel önem gösteriyor, para da yolluyor ama Urfa, bunca turizm potansiyeline ve bütçeye rağmen maalesef bir türlü turizm şehri olamıyor.
Öncelikle bu konuda önemli sorumlulukları olan belediyelere değinmeden evvel, Urfamızın, başta büyük şehir olmak üzere göreve başlayan belediye başkanlarına başarılar dilerim. Umarım, hakkı, hukuku gözeten, üretimin, şehrin ve işsiz gencin, aşsız ailenin, mültecinin…kalkınmasını birlikte yürüterek, ortak akıl ve katılımcı bir yönetimle insanlara ve şehre katkıda bulunurlar…
Göbeklitepe gibi büyük bir potansiyelin üzerine oturduğumuz gibi, ondan önce de tarihi ve dini mekanlar olarak kadimliğimiz vardı ve var olacaktır. Yani tarihi ve turistik potansiyelizmiz/varlığımız açısından, dünyada özel bir yere sahip olduğumuz bir gerçek ancak bu gerçeğin idrakine ulaşamadığımız da acı bir gerçek.
Konuya girmeden önce, Göbeklitepe'yi ele aldığım, önceki iki yazımdan kısa kesitler vererek bir hatırlatma ve yönlendirmede bulunmak istiyorum.
“Neredeyse her seçim döneminde AK Parti'ye en fazla oy çıkaran illerin başında gelen Şanlıurfa, ne yazık ki bu seçiminden dolayı bile olsa yeterli karşılık bulamadığı kanısında. Aslında yüksek oranda bütçenin ayrıldığı söylenen şehrimizdeki, toplumun alt kesimlerinin bunu hissetmemesi sorunu var. Gelen paranın nasıl kullanıldığını, toplum görmeden, fark etmeden yıllar geçiyor…”/17 Ağustos 2018/DAHA GÜZEL URFA/www.gazeteipekyol.com
“Şanlıurfa, daha Ağustos ayında yani yıl bitmeden, 2018 yılında hedeflediği 1 milyon turist sayısını geçerek tarihi bir rekora imza atmıştı.
Bu, elbette sevindirici bir durum. Ancak, bu başarının tamamen bizden, kurumlarımızın turizmle ilgili politika ve uygulamalarından kaynaklandığını söylemek gerçekçi olmayacaktır. Kurumlarımızın ve şehrimizin, çabalarını küçümsemiyorum ancak, daha makro plan ve uygulamalara ihtiyaç duyulacak ve Şanlıurfa’ya önümüzdeki yıllarda daha yoğun turist akımı gerçekleşecek. Bu öngörülerin işaretlerini daha belirgin olarak almaya başladık bile. Ona değinmeden, bu yılki artışın sebeplerini kısaca ele alalım. Bu artışta, bölgede sağlanan güvenliğin katkısı olmakla beraber, esas etken; tarihi mekanlar ve özellikle de Temmuz ayının başında UNESCO Dünya Miras Kalıcı Listesine alınan Göbekli tepe olmuştur.”/ 02 Kasım 2018/GÖBEKLİTEPE YILI/www.gazeteipekyol.com
Aslında sorunu özetlersek, biz, Urfa olarak Göbeklitepe Yılına hazırlıksız yakalanmış durumdayız.
Turist sayısı artıyor ve büyük ihtimalle bu artış, Göbeklitepe Yılı ile sınırlı olmayacaktır. Ancak sorun şu ki; biz, Urfa olarak bu konuda yeterince hazırlıklı değiliz ve her şeyin ötesinde toplum olarak bu bilince sahip değiliz. Yöneticilerimizin de bir kısmı böyle bir misyon ve vizyona sahip değil. Siyasi, rantsal iktidar kavgaları ile didişmeyi terk edemiyoruz. Merkezden gelen paraları verimli kullanamadığımız gibi; makro projeler sunup yatırımı da Urfa’ya çekemiyoruz.
Bakın, Göbeklitepe Urfa’da olmasına rağmen, neredeyse insanlar onu Antep’te sanacak. Sahipleniyorlar. Neden? Çünkü Antep, kendine bir misyon belirlemiş, bir bilinç kazanmış ve turizm konusunda vizyonunu kanıtlamış. Sadece belediye yöneticilerini seçerken değil; milletvekili seçimlerinde de bu bilinçle hareket ediyorlar ve sen ben kavgasını aşmışlar.
Göbeklitepe’yi görmeye gelenleri, şimdiden Antep’e yönlendirmişler bile. Orda konaklatıp, günübirlik olarak Urfa’ya yolluyorlar. Çünkü bizim, yolumuz, otelimiz, tanıtımımız, eğitimimiz hatta rekabetimiz bile yetersiz.
O yüzden yazının başlığını da öyle koydum. Yani bu temel eksikliklerimiz ve bu konudaki yetersizliklerimizin bilinciyle bir planlamaya gidemiyoruz; bari bir rekabeti doğru şekilde yaparak harekete geçelim diye bir teklifle gelmek zorunda kalıyorum, çok sağlıklı bir teklif olmasa da.
Burada, Şuayb Şehri’den, İbrahim Makamına; Fırat havzasının oluşturduğu mükemmel doğadan, Halfeti’ye; Çok değerli mozaiklerden, Siverek kalesine, Harran Evlerinden, Urfa Müzesine…sayamayacağımız potansiyelinden söz edip yazıyı uzatmadan esas probleme dikkat çekmek istiyorum ve soruyorum: Tamam, bunların hepsi var ve çok değerlidir bunlar ama olmayan ne?
Otel mi, yol mu/ulaşım mı, eğitim mi, personel mi rekabet mi…?
İki tane seç deseler; Ulaşım ve konaklama derim.
Urfa'nın, sahip olduğu bu değerlere sahip çıkma sorumluluğu olduğu bilinciyle, toplumun tüm kesimlerinin, bu bağlamda bir çaba içinde olmasını gerekli görüyorum.
Bizler, Urfa olarak, Urfa yöneticilerinden de; halkın ve esnafın ekonomik olarak kötü durumda olduğu bu süreçte, sadece ekonomik kaygılarla değil; kente sahip çıkma ve bir vizyon geliştirme adına, bu konuyu, Urfa ile ilgili her projede öncelik tanımalarını, bu bağlamda "somut" çaba harcamalarını beklemeli ve takipçisi olmalıyız.
Umarım bu beklentilerimiz, yeterince gerektiği gibi dikkate alınır.