TATİL ADABI
Zeytun kaplıcalarıKahramanmaraş ili sınırları dâhilinde olup il merkezinin yaklaşık Yetmişkilometre kuzeyinde yüksek dağlarının zirvelerinde yer almaktadır. ÖzellikleGaziantep ve Şanlıurfa başta olmak üzere Mardin, Diyarbakır, Batman illerindençok sayıda insan hem çeşitli hastalıklarına deva aramak hem de bölgeninbunaltıcı sıcaklarından birkaç günlüğüne de olsa uzak kalmak için tatil yapmakamacıyla buraya gelirler. Öyle zannediyorum ki özellikle orta yaş grubundakiŞanlıurfalılardan burayı görmeyen veya en azından duymayan yoktur. Ekonomikyönden ucuz, yaşam şartları ve kültürel anlamda da uyum gösteren ve mütevazıbir yer olması hesabı ile bölgemiz halkı için son derece uygun bir tatil yeridir.Urfa’da ismi “Zeytinlik” olarak bilinir ve söylenir. Ancak Önemli bir ayrıntıolmasa bile bilinmesinde fayda olacağını düşünerek belirtmeliyim ki gerçek adı “ZeytunIlıcası” dır. Yöre halkı buraya” Ilıca” der.
Ilıca’da her sabah çok erken saatlerde köylüpazarı kurulur. Köylülerin kendi ürettiği sebze, meyve, tereyağı, yoğurt,peynir ve yumurta gibi ürünlerin bolca ve birinci elden alınabiliyor olması, buürünlerin doğallığı ve ucuz oluşu da buranın cazibesini birkaç kat dahaarttırmaktadır diye düşünüyorum.
Ancak bu kadar olumluhavayı zaman zaman bozmaya yönelik görüntüler de yok değildir. İster tatilyapmak isterse de çeşitli hastalıklarına şifa aramak için buraya gelen bazı vatandaşlarımızınsergiledikleri olumsuz tavır ve davranışlar ile oluşturdukları görüntüleri iseinsanı hayrete düşürebilmektedir. Hamamdan çıkıp bornozu veya havluları ileçarşı Pazar dolaşandan tutun, kısacık şortu ve askılı atleti ile gün boyuinsanların arasında dolaşan insanlara varana kadar birçok olumsuz davranışlarile karşılaşılır. Sanki memleketinden çıkınca her davranış mubahmış gibi biralgının içine giren çok sayıda insan ile karşılaşırsınız. Bu durum çok çirkinbir görüntü kirliliğine yol açmakla birlikte buradaki olumlu tatil havasını dazedelemektedir diye düşünüyorum. Zira buraya tatil amacıyla gelen birçok insanbaşka tatil beldelerinde gördüğü ve rahatsız olduğu bu görüntülerden dolayıburayı tercih etmektedir. Nerede olursa olsun insanlar, adına Adab-ı Muaşeretdenilen genel görgü ve ahlak kuralları dışına çıkmamalıdır. Hz. Muhammed(a.s.)’ın “Her dinin bir ahlakı vardır; İslam’ın ahlakı da hayâdır.” (İbn Mace, Zühd, 17)hadis-i şerifleri doğrultusundadüşünüldüğünde her an ve her yerde hâyâ ve edeb çerçevesinde olunması gerektiğisonucuna ulaşılır. Şu durumda Tatil yerleri gibi insanların dinlenmek vedeğişik bir yaşam kalitesi içerisinde bulunmak istedikleri yerlerde daha titizbir şekilde Adab-ı muaşerete riayet etmeleri gerekmektedir.
Adab-ı muaşeret,uyulması zorunlu kurallar anlamına geldiği gibi daha çok. Toplumun geneldeğer yargıları doğrultusunda davranma veya İyi ahlak, incelik, terbiyeolarak da tanımlanabilir. İslam, hayatın her yönünü kapsayan görgü ve ahlakkuralları olarak algılandığına göre, Edep, davranış anlamında, incelik, görgü,ahlak, terbiye, nezaket, sevecenlik gibi öngörülenİslami kurallarını ifade eder de denilebilir.
Yaşamkalitesinden söz edebilmek için Evde, pazarda, çarşıda kısacası hayatın heraşamasında kurallar olmalı ve kişi bunlara uymalıdır. Toplum içinde uyulmasızorunlu olan ve adına "adab-ı muaşeret" de denilen bu kurallaryaşamın temelini oluşturmalıdır. Yunus Emre’nin şu sözleri bu anlamda oldukçamanidardır.
Girdim ilim meclisine, eyledim kıldımtalep
Dediler ilamp-img width='1.33'
height='1' layout='responsive'eride, illa edep illa edep.
Birlikte yaşamadabaşkalarının haklarını çiğnemeden, aksine başkalarının da haklarını gözeterekdaha kaliteli ve daha huzurlu bir yaşam sürmek dileğiyle…
Afiyette kalın.
samburek@gmail.com