Dert Üstüne Dert
Tarihselcilik ayrı bir dert.
Mealcilik ayrı bir dert.
Gelenekselcilik ayrı bir dert.
Şiilik ayrı bir dert.
Sünnilik ayrı bir dert.
Selefilik ayrı bir dert.
Tasavvufçuluk ayrı bir dert.
Nurculuk bir ayrı dert.
İslamcılık ayrı bir dert.
Süleymancılık ayrı bir dert.
19’culuk ayrı bir dert.
Kemalizm ayrı bir dert.
Milliyetçilik ayrı bir dert.
Ateizm ayrı bir dert.
Teizm ayrı bir dert.
Deizm ayrı bir dert.
Nihilizm ayrı bir dert.
Dert üstüne dert.
Neden hepsi dert?
Hakikati temellük ettikleri için.
Hasılı,
“Dost bî -pervâ felek bî-rahmdevran bî-sükûn.
dert çok, hemderd yok, düşman kavi, tali zebun."
***
İslam ve Ahlak İlişkisi
Eğri oturalım, doğru konuşalım ve kendimize karşı lütfen dürüst olalım. Ahlaktan önce "tevhid" dinidir İslam. Evet, ahlak İslam için çok çok önemli ve hayati ama “tevhid akidesi” olmayınca bir başına yetersiz ve anlamsız. Çünkü kafir ve müşrikler arasında da çok "ahlaklı" ve selim fıtratlı insan vardı. Ama tevhid akidesini kabul etmeye yanaşmadıkları için Kuran hepsini "pislik", "hayvandan aşağı" olarak tesmiye etti. Önce tevhid, illa tevhid, sonra ahlak... İslam bu.
"…İçinizden her kim dininden döner ve kâfir olarak ölürse, işte onların dünyaya ve âhirete yönelik tüm yaptıkları boşa gidecektir. Yaptıkları iyiliklerin faydasını bu dünyada da öte dünyada da göremeyeceklerdir. Onlar cehennem halkıdırlar ve sonsuza dek orada kalacaklardır." (Bakara/217)
“…Onlardır ki, Rablerinin ayetlerini ve O'na kavuşmayı inkâr etmişlerdir. O sebeple amelleri boşa gitmiştir. Kıyamet günü onların yapıp ettikleri için hiçbir ölçü tutmayız, onlara hiç değer vermeyiz.” (Kehf/105)
Hasılı, Kuran’a ve İslam'a göre bir insan ne kadar ahlaklı olursa olsun ve güzel amel işlerse işlesin eğer tevhid akidesiyle bir problemi varsa bunlar geçersizdir.Söz konusu ayetlerin zahir manasından çıkan zorunlu sonuç bu.