İSLAM'DA ADANMIŞLIK RUHU BEDELSİZ DEĞİLDİR
(Tevhidbilinciyle yaşayıp ve İslam’i ilkelerle hayatlarını güzelleştiren muvvahidlereselam olsun.)
Adanmışlıkruhu; yüz yirmi dört bin peygamber’in, Asfiya’nın, Evliya’nın, Hükema’nın,Arifan’nın kutlu yoludur. Adanmışlık ruhu; kendisi için değil, başkalarınınmutluluğu ve huzuru için yaşama bilincidir. Zaten bütün peygamberler ve onlarınkutlu davalarının takipçisi olanların yaptıkları çalışmaların; sarf ettikleri gayretlerin,vermiş oldukları emeğin, başkalarına yaptıkları iyiliğin karşılığınıinsanlardan değil, sadece ve sadece yüce ALLAH’TAN beklemeleri değil miydi?!..
Evet,adanmışlık ruhu; Mus’ab bin Umeyr gibi servet ve şöhretten, Habbab bin Eretgibi serden, Süheyl-i Rumi gibi vatandan ve yardan; Bilal-i Habeşi gibi candan;Ebu Hureyre gibi dünyalıktan vaz geçmenin adıdır ve adanmışlık ruhu, bedelsiz,zahmetsiz bir dava, meşakkatsiz bir yol değildir!..
Adanmışlıkruhu; tohumu toprağa serpip hasadını başkalarına bağışlamanın ve yaşatmacehdiyle çırpınmanın, kalıbına sığmadan elindeki imkânları en iyi şekilde kullanarak,mutluluğunu başkalarının mutluluğunda aramanın başka bir adı ve adresidir.
Güneşgibi olmaktır, adanmışlık ruhu, Mevlana’nın deyimiyle. Adanmışlık ruhusayesindedir ki, asırların ötesinden süre gelen, meltem rüzgarı gibi yüzleriokşayan ve ruhları doyuran manevi iklimlerde sevda çiçeklerinin boy atması!..Karakışa ve zemheriye inat, dondurucu ayazda ve yüzleri sert esintileriyle, buzkalıbına döndüren karı yırtarcasına; kardelenler gibi boy atmaktır adanmışlıkruhu.
Oksijengibi solunumları temizlemektir, güneş gibi ısıtmak ve aydınlatmaktır, gece gibiayıp ve kusurları örtmektir, su gibi aziz olup gittiği her yeri temizlemektir,toprakta tohum, hasatta kazanç olmaktır, aç olsa da başkalarını kendi nefsinetercih etmektir bazen, adanmışlık ruhu.
Mekke’nin sıcağından,Medine’nin serinliğinden haber vermektir adanmışlık ruhu. İbrahim’in (a.s)duasına, Musa’nın (a.s) asasına, Yusuf’un rüyasına, Meryem anamızın İsa’sına(a.s); canı ve malı pahasına sahiplenmek ve bu kutlu kervanın yol yürüyüşünde,ölüme meydan okurcasına, her gelen tehlike oklarına sinesini siper etmektir adanmışlı ruhu!..
Evet, adanmışlık ruhu; yariçin canını, ideali için tüm varını, gözünü kırpmadan verebilmenin ismidir.Adanmışlık ruhu; “komşusu aç iken kendisi tok yatan bizden değildir”nebevidüstur istikametinde, hayatına ve yol rotasına yön veren ve bu kutlu eksende,Hz. Ömer’in Erkam bin Erkam’ın evinde hidayet güneşinin dizleri önünde imanıntadına vardıktan sonra, Mekke sokaklarını inletircesine, toprakları tozutatozuta hakka ve hakkaniyete karşı olan münkirlere meydan okumaktır.
İslamiyet’in kemale erdiği,küfrün ve şirkin zevale gark olduğu gün; Arafat dağının mübarek eteğinde, yüzbini aşkın ermişe hitab eden Kâinat’ın Efendisi’nin (s.a.v) mübarekdudaklarında hayat buluyor ve kıyamete kadar gelecek olan imanlı nesillerinbiricik meselesi oluyordu adanmışlık ruhu.
Birilerinin zoru gördüğünde,ah sırtım dediklerinin tersine; ah davam diye bilenlerin ve gerektiği zaman,ıssız bucaksız çöllerin aşılmaz patikalarında umuda ve istikbale yürümektiradanmışlık ruhu. Hz. Ömer’in, haksızlık söz konusu olduğu zaman, (r.a) tayinetmiş olduğu valisine; “Ey Amr, camiyi yık fakat adaleti yıkma” bilesin ki benNuşi Revan’dan daha adaletliyim,” mesajından ders çıkarıp ve hayatını adaletilkesi etrafında şekillendirmenin adıdır adanmışlık ruhu..
Kısacası adanmışlık ruhu;Habil kadar olmasa da, yanında var olanın en güzelini adamak ve İsmail (a.s)kadar metanetli, sabırlı olup varlığının en kıymetlisi olan canını yüceRahman’a adamaktır. İbrahim’ce sadık, İsmail’ce metanetli olan Mü’minlere selamolsun. Vesselam. 08. Mayıs 2017/Pazartesi.