PANDEMİ TEDBİRLERİ VE DEZAVANTAJLI KESİMLER
Nihayet beklenen pandemi kısıtlamaları gelip çattı. Mart ayında başlayan pandemi ile mücadele süreci her açıdan bir deneyim kazanmamızı sağlamıştı. Bu deneyim, pandemi ile mücadele konusundaki paniği azaltmış, yaz mevsimi ile birlikte pandemi korkulacak bir durum olmaktan çıkmıştı.
Eğitim öğretim yılının başında da tedbirler eşliğinde yüz yüze eğitime başlanmış ve böyle devam edileceğine dair bir hava oluşmuştu. Oluşan bu atmosfer sevindirmişti herkesi.
Ama beklendiği gibi olmadı, salgın tekrar etkisini arttırdı ve kısıtlamalar tekrardan başladı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan bizzat duyurdu.
“Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şu şekilde:
Bu en büyük salgının önüne geçecek henüz bir çare bulunamadı. Tehdit sürüyor. Hasta ve ölüm sayıları çok daha dikkatli olmamız gerektiğine işaret ediyor. Türkiye olarak salgınla mücadeleyi ekonomimizi ayakta tutarak başarıya ulaştırmamız gerekiyor. Amacımız ülkemizi bir an önce bu salgın illetinden kurtararak asıl gündemimize odaklanmak. Bunu hep birlikte başaracağız. Toplantımızda yeni tedbirleri hayata geçirmeye karar verdik.
Yeni tedbirleri hayata geçirmeye karar verdik.
"Buna göre, hafta sonları tedarik ve üretim zincirleri aksamayacak şekilde 10.00 ile 20.00 saatleri dışında sokağa çıkma sınırlaması uygulanacak. Ara tatilde olan okullardaki eğitim öğretim yıl sonuna kadar online olarak sürdürülecek. Halen 65 yaş üstü için uygulanan belirli saatlerde sokağa çıkma uygulaması, çalışanlar hariç olmak üzere 20 yaş altına da teşmil edilecek. Alışveriş merkezleri, marketler, berber ve kuaförler gibi işletmelerin çalışma süreleri saat 10.00 ile 20.00 arası olarak sınırlanacak. Sinemalar, sektörün talebine de uygun şekilde yıl sonuna kadar kapalı kalacak.
Kafelerde sadece paket servis uygulamasına geçilecek. Kıraathanelerimizin faaliyetlerini bir süre ara verilecek. Tüm spor müsabakaları seyircisiz oynanmaya devam edecek. Halı sahaların faaliyetlerine ara verilecek. Şehirlerimizin, ana cadde ve meydanlarındaki sigara içme yasağı sürecek. İl hıfzıssıhha kurulları bu sınırlamayı genişletebilecek. Kamu ve özel sektör iş yerlerindeki esnek mesai düzenine ve mesai saatlerinin yoğunluk oluşturmayacak şekilde belirlenmesi uygulamasına hassasiyet gösterilecek. Tüm bu hususlarla ilgili ayrıntılar İçişleri Bakanlığımızın genelgesinde yer alacaktır. Hep birlikte fedakarlık yaparak, inşallah bu salgın musibetinin üstesinden gelerek, sağlıklı ve huzurlu bir şekilde geleceğe bakacağız. Rabb'im yar ve yardımcımız olsun." https://www.ajansurfa.com/siyaset/cumhurbaskani-erdogan-yeni-koronavirus-yasaklarini-acikladi-h55187.html
Elbette önlemlerin yeniden başlaması bir gereklilik. Belki de kış boyunca, tabi salgının seyrine göre bu tedbirlerin boyutu genişleyebilir.
Ancak Mart ayı ile başlayan ilk kısıtlama ve önlemler sürecinde eksik ve yanlışların olup olmadığı, bu defa da aynı tarzın devam etmeyeceği ile ilgili şikayet ve itirazlar olduğu gibi yeni öneriler de var.
Özellikle kış başlamadan iki haftalık bir genel kısıtlamanın daha sağlıklı ve önleyici olacağıyla ilgili kanaatler ilgi görüyor...
Birçok yönüyle konuyu ele almak mümkün olmakla beraber dört ana başlıkta yapılabilecekleri gündeme getirmenin önemli olduğunu düşünüyorum.
Birincisi: Kısıtlamalardan etkileneceklerin hakları, ikincisi: Eğitim ile ilgili tedbirler, üçüncüsü: Pandemiye yaklaşım politikası ve dördüncüsü önceki sürecin deneyimlerinin değerlendirilip yeni bir yol haritasının olup olmadığı hususları.
Kısıtlamalardan etkilenenlerin başında çocuklar, yaşlılar ve ekonomik olarak etkikenenler gelmekte.
Özellikle ekonomik sıkıntıya sürüklenenler en dezavantajlı kesimin başında yer almakta.
Yaşlılara konan kısıtlamaların onlar üzerindeki etkileri ve çocukların evde uzun süre kalmalarının aileler ve çocuklar üzerindeki etkileri. Bulaşı ve hastalağınseyri açısından çocukların bu hastalıktan fazlaca etkilenmedikleri artık bilinmekte ve yaşlıların ise gençlere oranla tedbirlere daha fazla dikkat ettikleri gözlenmekte. Yaşlıların ve çocukların bu durumları dikkate alınmalı ve yaşlılar için uzun süreli kısıtlılığın da sağlıkları için olumsuzlukları hesaplanmalı.
Çocuklar ise yaz boyunca sokaklarda ve parklarda idiler. Bu durum da gözlenmiş olmalı ki; yüz yüze eğitime başlandı. Belki de İstanbul hariç, daha erken başlatılabilir ve bir hafta daha sürdürülebilirdi, bilemiyorum veya bazı illerde haftada bir gün bile olsa sürdürülebilirdi…
Bu süreçte uzaktan eğitimde verimlilik ve donanım sorunlarının giderilmesi açısından yeterli bir ilerleme sağlanamadı gibi. Biraz zaman da alan bir husus sorunların giderilmesi. Uzaktan eğitimde yaşanan kimi zorlukların son uzaktan eğitim sürecinde de büyük ölçüde devam edeceği söylenebilir. Bu sıkıntılar sadece bilgisayar ve internet ile ilgili sorunlar değil...
Pandeminin ekonomik boyutu inkar edilemez. Maliyetlidir. Sürü bağışıklığı politikası da bir risk. Bu konuda bir yol haritası oluşturulabildi mi? Kısıtlamalardan dolayı veya pandeminin diğer etkilerinden dolayı işsiz kalan, ekonomik zorluk çeken, iş bulamayan, aş bulamayan kesimlerle ilgili ilk kısıtlamalarda alınan tedbirler yeterli oldu mu, şimdiki kısıtlama süreçlerinde bu konuda neler yapılacak? Gibi sorulara yanıt bulmak önemli.
Yerel yönetimlerin bazı çabaları, infak etmek, toplumsal dayanışma ve yardımlaşma içinde olmak da elbette önemlidir ancak, gerçekten de toplumun önemli bir kesiminin zaten kötü olan ekonomik durumu yeni kısıtlamalarla daha da kötüleşecektir. Ciddi ekonomik tedbirler gerekir.
Genel anlamda pandeminin öğretici yönleri de oldu. Bu deneyim ve kazanımları da; pandemi sonrası bile sürdürmekle ilgili bir çalışma/planlama yapılamaz mı?
Nedir onlar?
Mesela; bürokratik birçok işin/işlemin sanal yolla da yapılabileceği.
Birçok üniversitenin tamamen ya da kısmen uzaktan da eğitim verebileceği.
Yüz yüze eğitime geçildikten sonra da uzaktan eğitimle ilgili bir altyapı ve kültür oluşturmanın gerekliliği.
Yardımlaşma, dayanışma ve sosyalleşmenin öneminin farkında olmayı pandemi sonrasında da sürdürmenin gereği.
Örnekler çoğaltılabilir.
Sonuç olarak; çocukların psiko-sosyal durumları, yaşlıların haklarının korunması ve en çok da, en çok da önemli olan pandemiden ekonomik olarak etkilenen kesimlerin evlerinin aşı.
Tedbirleri önemseyelim. Başkalarının sağlığına kast edip kul hakkına girmeyelim. Rabbim, yardımcımız olsun.
Selam ve dua ile.