ALLAH'IN RAHMAN İSMİ
Kur’an-ı Kerim’de en fazla tekrar edilen isimlerden biri Rahman’dır. Surelerin başlarında, birçok ayetlerde bu isim zikredildiği gibi, bir surenin ismi de Rahman olmuştur. Rahmet, merhamet, sevgi dolu bu kutsi isim, “dünyada istisnasız olarak tüm yarattıklarına merhamet eden” anlamındadır.
Kâinatın yaratılışı, mahlûkatın çeşitli durumları anlatılırken Rahman ismine vurgu yapılmaktadır. Özellikle “Gökleri, yeri ve ikisi arasındakileri altı gün içinde (altı evrede) yaratan, sonra da Arş’a istiva eden Rahmân’dır.” (Furkan,59) ayetinde Rahman isminin belirtilmesi manidardır. Rahmanın Arşa istiva etmesi Taha Suresinin 5. Ayetinde de ifade edilmiştir.
İstiva kavramı“oturmak, kurulmak” şeklinde tercüme edilmiş ise de, bu fiiller ancak kullara mahsus olduğundan, başka bir anlam kastedilmiş olması gerekir. Çünkü Yüce Allah’ın benzersiz olduğunu, Ona denk ve benzer hiçbir şeyin bulunmadığını yine Kur’an-ı kerim bildirmektedir. Bu nedenle istiva kavramı “hükümran oldu, yönetmeye koyuldu, egemen oldu” şeklinde yorumlanmıştır.
Ayet ve hadislerden anladığımız kadarıyla Arş, kâinatın komuta merkezidir. Allah kâinatı altı evrede yaratmış, Arşı ona merkez kılmış ve Arştan kâinatın tümüne hükmetmektedir. “Rahman” ismini bu konumda zikrederek “Rahman Arş’a istiva etti” buyurması, kâinatın ilahi yönetiminde, işlemesinde ve her türlü işlemlerinde “Rahmaniyet” esas alınmıştır. Yani, kâinatta her şeye Allah’ın sınırsız ve ayırımsız merhameti yansımıştır. En küçüğünden en büyüğüne kadar her eserde “Rahman” ismi görünmektedir. Tabir caizse tüm kâinat Rahman ismiyle formatlanmıştır. Bu itibarla her şeyde genel ve ayırım olmayan bir merhamet görünmektedir.
Rahman ismi yalnız insanlara değil, hayvan ve bitkilerin de tümüne merhameti ulaştırır. Bu dünyadaki kanununu böyle koymuştur.
Güneşin aydınlatma ısı, enerji, renk gibi tüm özellikleri ondan faydalanmak isteyen herkese Müslüman, gayr-ı Müslim veya dinsiz ayırımı yapılmaksızın eşit ölçüde sunulmaktadır. Toprağın ekinleri yetiştirme özelliği yine herkese sunulan bir merhameti gösterir. Toprağı işletenin yaratıcıya yakınlığı veya uzaklığına bakılmaksızın eşit ölçüde merhamet sunulmaktadır. Çalışmak ve toprağı kurallarına göre işletmek ondan faydalanmak için yeterlidir. Havadan istifadede aynı şekildedir. Müslümanın ya da Allah düşmanının istifadesi aynıdır. Rahmete sebep olduğundan dolayı insanlarca “rahmet” olarak isimlendirilen yağmurlar da genel ve ayırımsız bir rahmet sunmaktadır. Bütün bunlar kâinatı yaratan ve işleten Allah’ın tüm eserlerine Rahman isminin yansıdığını gösteren örneklerdir.
Cansız, şuursuz bir şeyin şefkati olmayacağı açıktır. Buna göre, güneş, hangi şefkatle canlılara enerji, ışık ve ısı veriyor? Bazı kavimlerin güneşe tapması, güneşteki bu şefkatten kaynaklanıyor. Güneşteki şefkati güneşin kendisinden sanmışlardır. Toprak hangi şefkatle bizi besliyor? Bulutlar hangi şefkatle tepemizde dolaşıp rahmeti yağdırıyor? Demek kâinata hükmeden Yüce Allah, Rahman sıfatıyla ayırım yapmaksızın merhamet ediyor. Cansız kütlelerde görülen şefkat O’nun Rahman isminden gelen yansımadan ibarettir.
Allah’ın merhametini bildiren diğer ismi de “Rahîm”dir. Bu isim yalnızca kendisine iman eden müminlere yönelik merhameti ifade eder. Ahiretteki merhamet ve şefkat Rahîm isminin tecellisidir. Yalnız müminlere merhamet etmesi, “kâfirlere merhamet etmeyeceği” anlamını da taşımaktadır. O halde kâfirlerin ve günahkârların cezalandırılması da “Rahîm” isminin gereğidir. Allah’ın dünyada hiçbir ayırım yapmaksızın herkese ve tüm canlılara merhamet etmesi, insanları Allah’a yöneltmek ve ahiretteki merhametini kazandırmak içindir. O halde “Rahmaniyet, Rahimiyet içindir” denilebilir.