ALLAH'IN AYETLERİNİ MENFAAT KARŞILIĞINDA İNKAR EDENLER (I)
Allah'ın ayetlerini, değersiz olan dünya metaı karşılığında satan Bel'amların piri olarak kabul edilen şahsiyetsiz herif Bel'am İbn-iBaura; Hz. Musa (a.s)'ya karşı Firavunun safında yer almakla, semenen kelila, (yani az bir paha) diye tabir edilen fikrin öncüsü kabul edilmektedir...
Kimdir bu Bel'am, neden Musa Peygamber’e karşı Firavunun yanında yer aldı; ne beklentisi vardı Firavun dan, neyi hedeflemişti gibi akıllara gelen sorulara karınca kadarınca cevap bulmaya gayret edeceğiz.
Tarih boyunca, özellikle İsrail Oğullarının bilginleri; Tevrat'ın ayetlerini kendi dünyevi emelleri doğrultusunda değiştirdikleri bilinmektedir. Ağızlarını eğip bükerek, bu Allah (haşa) katındandır deyip Allah'ın zatına ve uluhiyetine iftira eden ehli kitabın bilgileri, ilahi ayetleri tahrif (değiştirmekle) etmekle; semenen kelile (az ve değersiz dünya menfaati)'ya olan düşkünlüğüne yenik düşüp şeytana uydular. O gün bu gündür, aynı çizgi ve istikamette yaşam ve hareketlerine yön veren her ilim ve bilim istismarcısı; yaşadığı çağın Bel'am'ı olarak kabul edilmektedir. Bel'am İbn-i Baura, zalim ve despot olan Mısır Firavunun safına geçmekle, fıtratın yasalarını çiğneyip hem inancını kaybetmişti hem de onur ve saygınlığını...
Kerim kitabımız Kur'an'i Kerimde Yüce Rabbimiz, Bel'am İbn-i Baura ve onun karakterinde olan herkesin dalaleti hakkında; bizi şu ayetlerle hem bilgilendirir hem de uyarmaktadır: " EY Peygamber! Onlara, kendisine ayetlerimizi verdiğimiz (ilim sahibi kıldığımız) , fakat onlardan sıyrılıp çıkan ve bu yüzden şeytanın peşine taktığı ve böylece azgınlardan olan kimsenin haberini oku. (A'raf/175) Evet, Bel'am isim olarak her ne kadar, Kur’an’ı Kerimde zikrolunmuyorsa da; hadislerde ve eski kaynaklarda onun hakkında çokça malumata yer verilmektedir.
Bel'amla ilgili haberlerin çoğunun israiliyyat kaynaklı olmasıyla birlikte, böyle din istismarcısı birinin profili ve onun şahsında; söz konusu yola temessük eden herkese şamil olan sıfat ve karakter hakkında uyarılmaktayız. Hak ve hakikate erdikten sonra, şeytanın peşine takılıp irtidat etmek; ebedi hüsranın yanı sıra, Dünya var olduğu müddetçe bu gibi şahsiyetsiz herifler nesilden nesile telinle anılırlar. Ne ki, günümüzün modern toplumlarında; Bel'amla aynı sıfatları taşıyan binlerce belki milyonlarca kişinin varlığı söz konusudur. Dün adı Bel'am olarak bilinen kişinin bugün binlerce mürekkep yalamış ve yüksek tahsil (!) görmüş halefi vardır. İslam coğrafyasında hali hazırda, Tağut ve müstebitleri ayakta tutan üç yalaka takımın ayağından biri, belki de en önde geleni Bel'amlar zümresidir. Evet, dünyevi menfaat karşılığında, bildiği halde Hak ve hakikatin üstünü örten, yanında bulunan ilim ve bilimi makam ve mevki sahibi olan azmanların hatırı için istismar edip zulüm ve istikbarın yanında duran herkes; birer Bel'am’dır ve zalimin önde gidenidir.
Allah'ın kendisine vermiş olduğu nimete karşılık, kulluk edip şükür makamında olacağı yerde; aksine nankörlük edip ilahlığa teşebbüs eden/etmeye çalışan her kim varsa ya Bel'am dır, ya da Bel'am ın Azad kabul etmez tilmizi ve halefidir. Aslına bakılırsa, Yaşadığımız modern dünyada Bel'amlık; adeta kurumsallaşmış bir hale gelmiştir. Sultan ve idarecilerin sofrasında kırıntı toplayanlar, halkın hatırı için hakkın hatırının’dan vaz geçenler, ilahi hükümleri keyiflerine göre sağa sola çekip Tağutları Memnun etmeye çalışanlar; şeddeli ve şiddetli birer Bel'am dırlar bu böyle biline.
İşi kıvırmanın hiçbir manası yoktur, kişi ya Hakkın tarafındadır ya da batılın... kişi Ya tam iman etmiş Müslümandır ya da değildir. Üçüncüsü nifak cephesinin ki, cehenneme açılan kapıdır.
Aziz ve Celil olan Rabbimiz: "Ve eğer dileseydik onu o ayetlerle Yüceltirdik, fakat o alçaklığa saplandı kaldı ve kendi keyfinin ardına düştü. Artık onun ibret verici hali o köpeğin haline benzer ki, üzerine varsan da dilini uzatır solur, bıraksan da solur. İşte bu, ayetlerimizi inkar eden kavmin misalidir. Bu kıssayı iyice anlat, belki biraz düşünürler." (A'raf/176) söz konusu karakterde olan (fert veya toplum olsun) olanların içine düştükleri Gaflet saplantıya böylece dikkatlerimizi çekiyor ki, tefekkür edip ders çıkaralım.
Müfessirler bu iki ayetin sebebi nüfusu hakkında farklı görüşler ileri sürmektedirler. Musa (a.s) zamanında İsrail Oğulları alimlerinde Bel'am İbn-i Ebr veya Ken'aniler'den Bel'am İbn-i Baura namında birisi olduğuna veya Araplardan Ümeyye b. Ebissalti Sakafi hakkında nazil olduğuna dair bir kaç rivayet vardır. Bu izahat, Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır'ın tefsirinde geçen bilgilerdir. Devam edecek.