KUR’ANDA HER ŞEY AÇIK DEĞİLDİR
Muhterem Kardeşlerim…
Hadis-i şerifler olmadan Kur’an-ı kerimle amel etmek mümkün olmadığı gibi, mezhepler olmadan da hadis-i şeriflerle amel etmemiz mümkün olmaz.
Efendim;
İmam-ı Şarani Hazretleri buyuruyor ki;
İmam-ı Beyheki Delail kitabında şöyle rivayet eder: Eshab-ı Kiramdan İmran bin Husayn (Radıyallahü anh), şefaatle ilgili bazı Hadisler nakleder. Oradakilerden biri der ki:
— Siz Hadisler bildiriyorsunuz, fakat biz bunlarla ilgili Kur’anda bir şey bulamıyoruz.
İmran bin Husayn Hazretleri buyurur ki:
— Sen Kur’anı okudun mu?
— Evet.
— Kur’anda sabah namazının farzının 2, akşamınkinin 3, öğle, ikindi ve yatsının farzının ise 4 rekât olduğuna rastladın mı?
— Hayır.
— Peki, bunları kimden öğrendiniz? Bizden [Eshab-ı Kiramdan] öğrenmediniz mi? Biz de Resulullah’tan öğrenmedik mi? Peki Kur’anda 40 koyunda 1 koyun, şu kadar devede şu kadar, şu kadar paraya şu kadar dirhem zekât düştüğüne rastladın mı?
— Hayır.
— Öyleyse bunları kimden öğrendiniz? Bizden öğrenmediniz mi? Biz de Resulullah’tan öğrenmedik mi? Hac sûresinde “Eski evi [Kâbe’yi] tavaf etsinler” Âyetini okumadınız mı? Peki orada Kâbe’yi 7 defa tavaf edin diye bir ifadeye rastladınız mı?
— Hayır.
— Allahü Teâlâ’nın Kur’anda şöyle buyurduğunu duymadınız mı?
“Peygamber size neyi verdiyse onu alın, size neyi yasakladıysa da ondan kaçının.” [Haşr 7]
Hazret-i İmran daha sonra buyurur ki:
“Sizin bilmediğiniz bizim Resulullah’tan öğrendiğimiz daha çok şey vardır.” (Mizan-ül-kübra)
Kur’ana göre ibadet
Efendim;
“Namaz, zekât ve oruç gibi ibadetleri, uyduruk dine yani hadislere veya mezheplere göre değil Kur’ana göre yerine getirmelidir” diyenler oluyor.
Mezhepsizler, “İslam’a göre ibadet edelim” diyorlardı. Bunlar da, “Kur’ana göre ibadet edelim” dediklerine göre, mezhepsizlerin başka kolu oluyor. Bu kasıtlı bir reform ve çok cahilce bir tekliftir. “Ülkeyi kanunlara, tüzüklere, yönetmeliklere göre değil, sadece Anayasaya göre idare etmeli” demekten daha yanlıştır. Her şey Anayasa’da olmaz, Anayasa kanunlara havale eder. Kur’an-ı Kerimde namazın farzlarını, namazı bozan şeyleri, namazın rekâtlarını bile bulamayız. Zekâtın farzını, kaçta kaç verileceğini, uşrun ne oranda verileceğini, Kur’an-ı Kerimde bulamayız. Namazın, zekâtın, orucun farzlarını, orucu bozanları Kur’an-ı Kerimde bulamayız. Bunları Peygamber Efendimiz bildirmiştir. Peygamber efendimizin bildirdiklerini de, mezhep imamlarımız açıklamıştır. Onun için namaz, oruç ve zekât gibi ibadetler ancak mezheplere göre uygulanır. Kur’an-ı Kerime hatta Hadis-i Şeriflerden kendi anladığımıza göre bile uygulayamayız.
Resulullah Efendimizin bildirdiklerine ve mezheplere uyduruk din denmesi de, çok çirkin bir iftiradır. Kur’an-ı Kerimde, “Resulüme uyun” buyuruluyor. Resulullah’a uymamak Kur’an-ı Kerime yani Allahü Teâlâ’ya uymamak olur.
Hadis-i Şeriflerde buyuruluyor ki:
”Bazı kibirli kişiler çıkacak, ‘Allah Kur’anda bildirilenden başka bir şeyi haram kılmadı’ diyecek. Yemin ederim ki, benim emrettiğim, yasakladığım, koyduğum hükümler de vardır. Bunların sayısı Kur’andaki hükümlerden daha çoktur.” [Ebu Davud]
“Kur’andan başka delil kabul etmem diyenler çıkacaktır.” [Ebu Davud]
“Hadisi bırak, Kur’ana bak diyerek bana inanmayanlar çıkacaktır.” [Ebu Ya’la]
“Yalnız Kur’andaki helal ve haramı kabul ederim diyenler çıkacaktır. İyi bilin ki, Peygamberin haram kılması, Allah’ın haram kılması gibidir.” [Tirmizi, Darimi]
“Cebrail aleyhisselam, Kur’an gibi, açıklaması olan sünneti de getirdi.” [Darimi]
“Bana Kur’anın misli kadar daha hüküm verildi.” [İ. Ahmed]
İmam-ı Şarani Hazretleri buyuruyor ki:
“Bize yalnız Kur’andan söyle” diyen birine, İmran bin Husayn Hazretleri, “Ey ahmak! Mesela Kur’anda, namazların kaç rekât olduğunu bulabilir misin?” buyurdu. Hazreti Ömer de, “Farzların seferde kaç rekât kılındığını Kur’anda bulamadık” diyene, “Allahü Teâlâ bize Resulullah’ı gönderdi. Kur’anda bulamadığımızı Ondan gördüğümüz gibi yaparız. O, seferde 4 rekâtlı farzları 2 kılardı” buyurdu. (Mizan-ül-kübra)
Allahu Teâlâ cümlemizi Kur’anı Kerim’e, Resulüne ve Âlimlerine inanan kullarından eylesin. (Amin)