YARIN BAYRAM NERDE BENİM BABAM
İslamdininde, Müslümanların iki bayramdan gayrı her hangi bir bayramları yoktur.Modernizmin kıskacında can çekişen dünyada; Firavunların bollaştığı ve sunibayramların çoğaldığı günümüzde, insanların icadı olan bir sürü suni bayramınpiyasada uçuştuğuna şahit olmaktayız. Her biri insanlığa biçilmiş ateşten birergömlek olan, bu sözüm ona çakma bayramların; insan fıtratının hiçbir müspetalanına girmemektedir. Oysa, İslam’a göre yüce ALLAH’IN Müslümanlara armağanettiği her iki bayram (Ramazan ve Kurban)’da ise, ruhlar doyum alır, bedenlerhafifleşir, toplumdaki sosyal dokunun daha bir perçinleştiğini görmekteyiz.
İslamdininin hâkim olmadığı toplum ve devletlerde, çakma bayramların haddi hesabınınolmadığını; ancak hiç birisinin insan psikolojisi üzerinde müspet bir etkiyaptığını söyleyemeyiz. Söyleyemeyiz çünkü, ilahi olmayan sözde özel günlerveya bayramlar; suyun üzerine yazılmış yazılara benzerler ki, ufak bir dalganınvurmasıyla tümden bozulurlar... Tamamen bir çelişkiler yumağı olduklarından vebundan öte insanlığa fayda sağlama konusunda bir fersah bile ileri geçemeyensöz konusu bayramlar; bu gün kutlansalar da, yarın unutulmaya mahkûmdurlar.Oysa İslam’ın Müslümanlara armağan ettiği iki aziz bayramın; üzerinde on dörtasır uzun bir zaman geçmesine rağmen, müntesiplerinin gönüllerinde, halataptaze ve diriliğini korumaktadırlar…
Neden?Bu nedenin hikmetine erebilmek içinse; manayı maddeye inkılap etmekle ancakmümkün olabileceğinden, onu da herkes anlayamaz. Neyse ki, yarın bizim Ramazanbayramımız!.. Fakat o kadar da birikmiş keder ve hüznümüz ki, içten içeağlamaktayız… Yanı başımızda, hukuksuz savaşlar yüzünde milyonlarca çocukyetim kalmışken, binlerce kadın dul ve perişanken; anaların feryatları arşayükselirken, yurtlarından sefil ve muhacir yüz binlerce insan, başka yerleregöç yolunda veya umuda yolculukta hayatlarından olurken; bizim kalkıp hiçbirşey yokmuş gibi bayramları kutlamamamız, insani, imani ve vicdani olarak bağdaşırmı acaba? Ve böyle lakayt davranmakla; Müslümanların derdiyledertlenmediğimizden dolayı da zalimlik etmiş olmaz mıyız acaba? Allah’ım senbizi af et ve bizi zalim olmaktan koru.
Evet,yarın bayram! Bizler bayram namazlarımızı kılıp çocuklarımızı öpüp ceplerineharçlıklar koymaya çalıştığımızda; beri tarafta bir yetim çocuk; bu günbayramsa peki, nerde benim babam dediğinde, ona verecek cevabımız olacak mıdırbilemiyorum? Evet, bu gün bayram, nerde benim canım babam! Yetimlerin,çaresizlerin, duvaklı dul kalmış olan gelinlerin acılarını dindirmek adınaatılan adımımız yoksa; bizim bayram kutlamaya hakkımızın olduğunu sanmıyorum…Kâinat’ın Efendisi (s.a.v)’in: “Mü’minler bir binanın kenetlenmiş tuğlalarıgibidir, binanın bir tuğlası düştüğünde tüm binanın zarar gördüğü gibi zarargörmeleri lazımdır, buyurması; Veya bir vücudun azaları gibidirler, her hangibir aza rahatsızlandığında; diğer tüm azaların acı duymaları gerektiğini bizebeyan buyurması; vazifelerimizi bize hatırlatması açısından çok önem arzettiğini bilmeliyiz.
İşteİslam toplumu böyle kardeşlik ve merhamet temelleri üzerinde bina edilen birtoplum olduğu için; herkes, Müslüman kardeşinin acı ve kederini, kendi acı vekederiymiş olarak bilmektedir ki bu takdire şayandır. Bu tamamen İslam’ınyücelttiği ulu ruhların erebileceği istisna bir mertebedir… Bir bayrama sabahı,Kâinat’ın Efendisi (s.a.v) bayram namazına giderken, yolu oyun oynamakta olançocukların arasından geçer. Tüm çocukların oynadıklarını, ancak bir çocuğunboynu bükük bir vaziyette kenarda durup sadece onları seyretmekle yetindiğinigörür…
Yanaşıryanına ve neden oynamadığını sorar. Çocuk: “Anam babam yok ki oynayayım.Bayram benim neyime der gibi sitem eder. Evet, şefkat ve merhamet Peygamberi(s.a.v) duygulanır ve: “Muhammed’in baban, Aişe-i Sıdıka’nın da annen” olmasınıister misin dediğinde; çocuk uçarcasına, ‘Evet ya Resulullah’ diye sevincigözlerinden okunur! Ve şefkat Peygamberi (s.a.v), çocuğu eve götürüp annemizeteslim edip, ilgilenmesini söyler! Ya kimi kimsesi olmayanların çok olduğu birdünyada; ha bu gün ha yarın bayram olmuş, onların neyine gerek... Unutmayalımki, her bir günün bir de akşamı vardır. Yani dünya denilen şu âlemde, hiçbirçocuk, kendi tercihiyle yetimliği seçmemiştir. Onun için yarın, çocuklarımızıöperken, İslam coğrafyasındaki tüm yetim çocukları da bir an da olsa;gözlerimizin önünde canlandıralım… Bayramlarımızın bayram gibi olmasıtemennisiyle!