URFA’NIN DERİN SİYASETÇİLERİ

Şanlıurfa’da öyle siyasetçiler var ki hiç göz önünde olmamalarına rağmen kentin geleceğini etkilerler. Yaptıkları hamlelerin çoğu kişisel çıkarları doğrultusundadır. Ve bu hamleler o kadar büyük ve önemlidir ki; milletvekili belirlemekten, belediye başkan adayı bulup çıkarmaya ve seçilmesine varacak kadardır. Şanlıurfa’nın yaklaşık 25 yıllık Ankara’daki siyasi aktörüdürler… Bu kadar kabiliyetli oldukları halde tek bir önemli projeyi memleketlerine kazandırmış değillerdir. Ellerindeki tespihi sakin sakin çekerken kafalarında kaç tilki dolaşır ve nasıl cirit atar kimse anlamaz bile. Çok konuşmaz ve çok görünmezler orta yerlerde. Bunlar hemen akla gelen ve sesi çok çıkan siyasetçiler değildir, o yüzden hemen tahmin yürütmek yerine kim olduklarını bulmak için bayağı kafa yormak, geçmiş yılların kulislerini hatırlamak, kim nerede devreye girdi ve son hamle nasıl yapıldı gibi konuları hayli araştırmak gerekir. Belki o zaman Puzzle’in parçaları bir araya gelebilir. “Listede son ana kadar ismim vardı” söylemlerinin bir kısmı doğrudur ve sebebi bu ağır abilerdir. Son gece de olsa devreye girmiş ve karar vericilerin kafasını karıştırıp geri çekilmişlerdir. Kim olduklarının anlaşılamamasının nedenlerinden birisi de çoğu zaman kendilerinin direkt olarak devreye girmemiş olmalarıdır. Karar vericilerle görüşenlerin kafasına girerler. Hiç belli ettirmezler. Hatta kafasına girilenler dahi kendileri yaptı zanneder ve Donkişot gibi ortaya atlarlar. Ahmet Bahçıvan döneminin ve Fakıbaba ile ilgili “Ceket vakasının” gizli kahramanıdırlar. Hüseyin Tanrıverdi, Harun Karaca, Ahmet İnal, Mustafa Ataş, Faruk Çelik ve Nurettin Nebati’nin o dönem buradaki akıl hocası olmuşlardır. Geçmişte üniversite, özel idare ve çoğu kamu kurumunun başına getirdikleriyle adeta Şanlıurfa’nın katili olmuşlardır. Bir-iki arsa imar olayı ve özel kalem statüsünden yararlanma dışında adları hiçbir gayri meşru işte geçmemiştir bugüne kadar. Herkes onları hoş ama boş siyasetçi kategorisinde değerlendirir. Oysa hoş görünürler ama asla boş değillerdir. Hattı zatında göründükleri gibi değillerdir. Milletvekili olmadıkları dönemlerde dahi siyaset satrancının tam içindedirler. Oyun oynamazlar, oyun kurarlar ve izleyip başarılarının zevkini çıkarırlar. Paranın içinde yüzseler dahi akçeli işlerden geri durmazlar. Parayı ne yaptıklarını da kimse bilmez, çünkü servetleriyle göz önünde olan Urfalılardan değildirler. Öyle ki kurdukları oyunlarda çıkarları nedir bunu bile çözemez kimse. Ülkenin bir yanında insanlar evden işe, işten eve denizin altında açılan tünellerden gidip gelirken; Şanlıurfa’da hala yolu olmayan köylerde eşekle su ve öğrenci taşınıyor, elektrik kesintileri nedeniyle öğrenciler mum ışığında eğitim görmeye çalışıyor, 10 geçici işçi alımı için 2-3 bin kişi başvuru yapıyorsa işte bu adamların yüzündendir. Bakın yerel seçimler öncesi normal bir şehir gibi proje dahi konuşamıyoruz kangrenleşmiş sorunlarımız yüzünden.