MAHLÛTA ÇORBASI
Soğuk kış günlerindegüne ve dolayısıyla hayata başlamayı sıcak bir çorba ile yapmak, hem verdiğilezzet ve haz açısından hem de gün içinde uğraşılarda daha içten davranmak içingereklidir diye düşünüyorum. Eskiden özellikle kış mevsiminde her sabah herevde mutlaka çorba pişerdi. İnsanlar kahvaltıda mutlaka çorba içer ve güne öylebaşlardı. Gün içinde veya akşam yemeklerinde de çoğu zaman yalın olarak sofradabir çorba bulunduğu günleri diğer günlerden bir hayli fazlaydı eski insanların…
Fransız edebiyatçıMontaigne’nin şu sözü oldukça manidardır.”Çorba denilince, kral da, dilenci deaynı iştahla acıkırlar.”
Günümüzde bilimselaraştırmaların sonucunda sağlıklı beslenmenin temelinde çorbanın yer aldığınırahatlıkla söyleyebiliriz. Hatta insan beslenmesinden söz edildiğinde akla ilkgelen yiyecek çorbadır denilebilir. İçerdiği besin öğelerinin yanı sıra suluyapısı aynı zamanda cildin de nemli kalmasını sağlar. Bazı çorbaların mideyi derahatlatıcı bir özelliğe sahip olması (tarhana, sebze çorbası vb.) doyurucuolma özelliğinin yanında aynı zamanda bazı hastalıklara da iyi geldiğineinanılmaktadır. Ünlü edebiyatçı Ahmet Rasim, çorbanın özellikleri, faydası,konumu hakkında söylenebilecekleri şu şekilde özetlemiş:
Kana kuvvet, göze fer, batna ciladır çorba
İllet-i cûa devâ mahz-ı gıdadır çorba
Sağlara, hastalara ayni şifadır çorba
Ağniya dostu, muhibb-i fukarâdır çorba
Hâsılı hâhiş ile ekle sezâdır çorba.
Çorba Türkiye’de hemen her bölge ve yöre mutfağının enönemli zenginliklerinden birisidir. Tahıl türlerinden sakatatlara, sebzelerdendeniz ürünlerine kadar, baklagillerden unlusu, yoğurtlusuna kadar birçok çeşidiyapılmaktadır. Çorbalarımızdan tadan bütün yabancıların bu lezzete hayrankaldıklarını söyleyebiliriz. Zira bizim mutfağımız ile özellikle Avrupa ve batımutfakları arasında önemli farklılıklar mevcuttur. “Bizim tencereyemeklerimizin çoğu, örneğin kuru fasulye, bize göre bir ana yemek, batılılaragöre ise bir çorbadır. Batılılar ise çorbalarının içine bol miktarda hamur işi,baklagil, sebze, daha az sayıda çorbaya da değişik et parçaları koyarlar. Bunedenle de onlar çorbalarını içmezler, yerler. Nitekim Almanlar bizim kuru fasulyeninçok benzeri bir yemeği,”Bohnensuppe” olarak bilir ve çorba niyetine yerler.Oysa bizim çorbalarımız daha sulu, daha az taneli, daha az etli yadasebzelidir. O nedenle çorba bizde içilir.” (Megep- Türk mutfağına özgü çorbalarmodülü)
Birçok yöreselçorbanın içinden faydasına ve lezzetline güvendiğim “Mahlûta” çorbasını tarifetmeye çalıştım. Mahlûta özellikle Arap mutfağının özelliklerini yansıtan birçorbadır. Mahluta kelimesi de Arapça bir kelime olup “karışım veya “karıştırılmış” anlamlarına gelir.Bazıkaynaklarda Lübnan’a ait bir çorba olarak tanıtılsa da Türkiye’de de GüneydoğuAnadolu bölgesinin hemen her yöresinde ve Antakya bölgesinde sıklıklayapılmaktadır. Urfa ve yöresinde de çok iyi bilinen, Mahluta çorbasının yapımı zahmetsizve zevklidir.
Mahluta Çorbası Malzemeler:
2 kuru soğan, doğranmış2 yemek kaşığı tereyağı veya ½ Çay bardağı zeytinyağı1,5 litre su (Et suyu veya tavuk suyu tercih edilirse daha lezzetli olur.)1 Su bardağı kırmızı mercimek, ½ su bardağı pirinç ayıklanmış ve yıkanmışArzuya göre miktarı belirlenmek üzere karabiber1 veya 2 tatlı kaşığı öğütülmüş kişniş (Arzuya göre ayarlanır)Yeterince tuz2 diş sarımsak1 tatlı kaşığı kimyon2 limonKırmızı pul biber, birkaç dal maydanoz.
Hazırlanması:
Mercimekleri yıkayıp 1,5 litre suya atın ve kaynatın. Pirinçleri, Karabiber ve kişnişi de ekleyip Mercimekler iyice ezilene kadar kaynatın. (Kaynarken eğer çok koyu olursa biraz sıcak su ekleyin. Kıvamı çok sulu veya tersi olmamalı normal olmalıdır.)Koyuluğunu ayarlamak için gerekirse bir miktar daha kaynar su ekleyin. Bir tavada yemeklik doğradığınız soğanı yağda iyice yumuşayana kadar kavurun. Sarımsakları ezip katın ve bir süre daha yakmadan kavurun.Kavurduğunuz soğan ve yağı Kaynamış mercimek ve pirince ekleyerek birkaç dakika kaynatmaya devam edin.Kâselere alıp üzerine kırmızı pul biber, kimyon ve kıyılmış maydanoz serperek soğan ve limon dilimleri eşliğinde servis yapın.
Afiyette Kalın