KENTİN DÜZENİ NEDEN BOZULDU?
Şanlıurfa’da fırıncılardan dert yanmayan yok neredeyse. Unun kalitesinden, temizliğine, gramajına, pişirmesine kadar her konuda müşterilerin şikayeti var.
Asıl sorun ise şikayetlerin muhatap bulamaması. Fırıncılar Odasının, üyeleri ile ilgili gereğini yapmadığı konusunda herkes hemfikir. Ben de sosyal medyadan ciddi eleştiride bulundum oda yönetimine. Sonra oda başkanı Mehmet Emin Karaatlı’yı dinleyince ona da hak verdim.
Klasik bir şikayet silsilesi vardır. Örneğin vatandaşlar, polisin uyuşturucu satıcılarını yakalamadığından şikayet eder. Polis, aylarca uyuşturucu satıcısını takip ettikten sonra çıkardıkları mahkeme tarafından serbest bırakıldığından şikayet eder. Mahkeme, ellerindeki kanunun yetersiz olduğundan şikayet eder. Fırıncıların hikayesi de benzer çıktı.
Fırıncılar Odası denetimsizlikten şikayet etti. Belediye ceza kesse 300 lira kesebiliyor. Gıda, Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü 16 bin 500 lira kesebiliyor. Onlar da kesince, vekillerin veya siyasilerin devreye girip cezayı iptal ettirdiğinden şikayet ediliyor.
Bu kentte gördüğüm en büyük sorun denetimsizlik. Başka şehirlere bakıp imrendiğimiz ne varsa bu şehirde denetim olmadığından eksiğimizdir. Önceki Vali Güngör Azim Tuna, kentin en çok şikayetçi olduğu konulardan birisi olan Balıklıgöl Platosundaki işgallerle ilgili önemli bir adım atıp tüm sandalyeleri, masaları kaldırttı. Sonra bilindik hikaye. Siyasiler bir bir kendilerine yakın olan kafe ve restoranlar için devreye girip bugünkü hale gelmesine sebep oldu. Şimdi işgal eden edene…
Bir oda başkanının iddiasına göre, bir cezanın iptali için Ankara’dan uçağa binip Urfa’ya geleni bile olmuş. Kentin en berbat lokantalarının bulunduğu Balıklıgöl civarındaki lokantalardan birisi geçen iki yerli turiste, iki kişilik yemek için 200 küsur hesap çıkarmış. Nereye şikayet etmişlerse netice alamamışlar.
Şimdi bu memlekette düzenden, disiplinden, hijyenden, sağlıktan, eğitimden, turizmden, istihdamdan, kalkınmadan nasıl bahsedeceğiz?
Otoritenin bozulmadığı kentlere bakıp onlar ne yapmışsa aynısını yapmamız lazım.
Birincisini çok iyi biliyoruz…
Siyasilerin bu işlere karışmaması…
Bir yakınlarının menfaati için halkın düzeni, sağlığı, geleceği ile oynamamalılar.