UNUTKANLIK
Unutkanlık,asrın hastalığı haline geldi. İnsanların çoğu bu dertten yakınmaktadır. Oysabüyüklerimizin ilerlemiş yaşlarına rağmen unutkanlık sorunu yaşamadıkları, sohbetlerindeen ince ayrıntılarına kadar anlattıkları hatıralarından anlaşılmaktadır. Çocukluk, gençlik ve geldikleri yaşa kadarhayatlarının her safhasında karşılaşıp tanıştıkları yüzlerce insanınisimlerini, bilgi ve hatıralarını unutmadıklarına, güçlü bir hafızaya sahipolduklarına şahit olduk.
Meseladedemin, ezberinden anlattığı yüzlerce hatırasını ben ancak yazıyla korumaya veunutmamaya çalışıyordum. Dede iletorunun hafızaları arasında bir uçurum bulunduğu açıkça ortaya çıkmaktadır. Elbetteki bazı insanlar yapıları gereği güçlü bir hafızaya sahip olabilirler amazamanımız insanlarının da bir illet olarak hafıza zayıflığına müptela olduklarıda bir gerçektir.
Aslındahastalık derecesinde olmayan unutkanlık hasleti, dertler, musibetler vehatırlanması rahatsız edici tüm hususlar için Yüce Yaratıcının insanabağışladığı bir nimettir; rahmetinin bir tecellisidir. Düşünün, dertler,musibetler, sıkıntılar hiç unutulmasaydı insanın hali ne olurdu? Hafıza azapverici bir duruma gelir, huzur ve mutluluk kaybolup giderdi. Gözlerimizin herşeyi görmemesi, kulaklarımızın her sesi duymaması bir rahmet olduğu gibi, herşeyi hatırlamamak ve rahatsız edici halleri, olayları unutmak da rahmettir. Amabilgileri, ilmi ve unutulmaması gerekenleri unutmak ise bir hastalıktır.
Zamanımızdaçok kimselerin dert yandığı unutkanlık, hastalık türündendir. Her hastalıkyanlış bir uygulamanın ya da bir ihmalin sonucudur. Bu açıdan unutkanlık da birkısım yanlış tutum ve davranışların sonucudur. Tüm bilgilerin saklı tutulduğuhafıza, harama bakma ve günahlarla olumsuz etkilenir. Allah’ın yasaklarıçiğnendikçe ilahi bir bilgisayar durumunda olan hafıza virüs bulaşmış gibietkilenir, işlevlerini yitirir. Bu da unutkanlığa yol açar.
Haramabakmak, hafızanın yaratılış amacına uygun düşmediğinden, oraya yerleşen çirkin görüntübirçok bilginin silinmesine veya tahribine sebep olur. Bilgisayar belleğinderesimler daha fazla yer kapladığı gibi, hevesatı tahrik eden haram görüntülerde insan hafızasında çok yer kaplar, bu da unutkanlığın önemli nedeni olur.Haram görüntüler ile nezih kutsi bilgiler bir arada barınmaz. Bu ikisibirbirine zıttır. Hafızada iki zıt barınamadığı için, tahrip özelliğine sahipharam olanı diğerlerini siler.
Genç bir hafızın Bediüzzaman hazretlerine: “Bendeunutkanlık hastalığı artıyor, ne yapayım?” diye sorması üzerine Bediüzzamanşu cevabı vermiştir: “Mümkün oldukça namahreme bakma. Çünkü hadislerde, “haramabakmak unutkanlığa sebep olur” buyrulmuştur. Evet, ehl-i İslâm’da, nazar-ı haram ziyadeleştikçe,hevesat-ı nefsaniye heyecana gelip, vücudunda su-i istimalâtla israfa girer. (Kastamonu Lâhikası, s. 96)
Unutkanlıkhastalığının çaresi, harama bakmamak ve çokça Kur’an okumaktır. Peygamber (ASV)Kur’an okuyanın bunamayacağını bildirmiştir. Kur’an’ın ilahî bir muhafaza altındaolması itibariyle, bulunduğu hafızayı da koruyacaktır. Bu nedenle haramlardanelinden geldiğince kaçınan ve samimiyetle Kur’an okuyan kimselerin hafızalarıgüçlü olur. Yukarıda sözünü ettiğimiz büyüklerimizin hafızalarının güçlüoluşunun sırı budur.
Haramlardanve harama bakmaktan sakınmadan okunacak Kur’an’ın ya da hıfzı güçlendirmek içinyapılacak duaların veyahut halk arasında “hıfz namazı” denilen hafızayıgüçlendirdiğine inanılan namazı kılmanın hiçbir yararı olmaz. Nasıl ki makbulbir namaz için, necasetlerden temizlenmek ve abdest almak şarttır; aynı şekildeunutkanlığı önleyecek dua ve ibadetlerden veya Kur’an okumadan önce haramlardanve haram bakışlardan temizlenmiş olmak da şarttır.