HOBİ BAHÇELERİ
Toprakla bağımız ontolojiktir. Zira hammaddemiz topraktır.
Aşık Veysel’ in;
“Karnın yardım kazmayınan belinen
Yüzün yırttım tırnağınan elinen
Yine beni karşıladı gülünen
Benim sâdık yârim kara topraktır”
Mısralarında kendini gösteren ruhu/felsefeyi, derinliği ve insan doğa ilişkisine yaklaşımı diğer toplumlarda bulabilmek neredeyse imkansızdır.
“Haliliye ilçesinde bulunan Cumhuriyet Parkının yanında 180 Hobi Bahçesi evinin bulunacağı 20 bin metrekarelik hobi bahçesi ile 55 bin metrekarelik piknik alanını oluşturmak için başlanılan proje çalışmaları devam ediyor. Şanlıurfa Büyükşehir Belediye Başkanı Zeynel Abidin Beyazgül’ün talimatları ile geliştirilen projede vatandaşların doğa ile iç içe istedikleri tarımsal hobilere ulaşması sağlanacak. Projede, barbekü alanları, oturma gurupları, bisiklet ve koşu yolları, mescit, fitness alanı, çocuk oyun grubu ve dinlenme alanları yer alacak.” https://www.gazeteipekyol.com/gundem/hobi_bahcesi_proje_calismalari_devam_ediyor-h59075.html
İnsanların şehrin gürültü ve stresinden kaçması gereği modern yaşam tarzının/zamanımızın ihiyaçları arasına girmiş durumda. İmkanı olanlar bunu yapmakta, İster hobi bahçesi olsun ya da olmasın, bir şekilde çoluk çocuğuyla kendini doğaya bırakmakta. Bu bağlamda belediyenin bu projesi değerli ve önemlidir.
Bu yazıda bu projeyi de baz alarak daha farklı olabilirliklerden bahsetmek istiyorum.
Urfa da birçok şehir gibi yapılaşmanın sürekli olduğu bir yer. Şehrin yeni kurulan/kurulmakta olan yerleşimlerini gezdiğimizde gözümüze çarpan etkileyici sahnelere şahit oluyoruz.
Yükselen binaların arasında boynu bükük duran birkaç fıstık ağacı, birkaç koyununu hala temel atılmamış bina aralarındaki boş alanlarda otlatan çobanlar, çocukların oyun alanı olarak benimseyip oyun oynadıkları boş araziler vs.
Bunlar bize hüzünlü gelmekte çünkü ağaçları görünce; buranın daha önce fıstıklık veya bağ olduğunu anlamak zor olmuyor. Keşke öyle kalsaydı dileğini içinizden geçirdiğinizi söylesem yanılıyor olmam herhalde.
Elbette kentleşmeyi maalesef durduramıyoruz ya da doğayı tahrip eden bir betonlaşma sürecini. Ama doğaya ve insana insafsızca da davranmak zorunda değiliz. Biliyorum, 'ya sen diyorsun, bir Pazar yerini, yolu bile betona kurban etmekten zor kurtarıyoruz' deseniz de söyleyeceğimiz budur, içimizden geçen budur.
Bakın, kuraklık yaşıyor özellikle Urfa merkez ve çevresi. Yeşili bitirdik. Yeşil diyenin sesi duyulmuyor, Yeşile dair projeler sönükleşiyor, sürdürülebilir hale gelecek derecede desteklenmiyor.
Mesela; mahalle aralarında birer parsele hiç dokunulmasa; çocuklar orada oyun oynamaya, toprakla buluşmaya devam etse, arada birer bağ veya fıstıklık öylece dokunulmadan kalsa, imara açılan bir köyün merasının, evlerinin ve çevresinin bir kısmı varsa camisi ile birlikte öylece kalıverse…
Olamaz mı yani, çok mu imkansız?
Toraktan devam edelim. Hobilerden. Hobi bahçeleri, betonlaşma kaygılarından uzaklaştırılacak merkezi bir yasaya ihtiyaç duyuyor. Şehre yakın veya bir kısmı uzak ama şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşılabilecek ve altyapıya kavuşturulmuş şekilde tasarlanabilir.
Hobi bahçeleri; şehrin etrafını saran yeşil bir kuşak şeklinde de tasarlanması da mümkün. Örneğin; çevre yolu boyunca bir kuşak tahsis edilerek, her bölgeye, toprağına göre projelendirilecek vasıflarda olması şartıyla hobi bahçeleri dizayn edilebilir.
Plan ve projelerde yol, sosyal alan, cami, yeşil alan dediğimiz unsurlara hobi bahçeleri eklenebilir.
Vatandaşlara ait arazilerin de hobi bahçeleri alanına girmesi durumunda, kanun gereği orayı hobi bahçesi olarak değerlendirmesi ve projelendirilmesi sağlanabilir.
Hazine arazilerinin bir kısmının hobi bahçeleri olarak tasarlanmasına öncelik verilebilir.
Hobi bahçeleri ve millet bahçeleri projeleri aynı kapsama alınabilir. Bu bağlamda hobi bahçelerindeki alanlarda millet bahçeleri de açılabilir.
HOBİ BAHÇELERİNİN YAPISI DEĞİŞTİRİLMELİDİR
Hobi bahçelerinin, küçük parçalar halinde toprakla buluşma alanları olarak tasarlananlarının yanı sıra daha farklı büyüklükte ve farklı amaçlarla yapılandırılanları da olmalıdır. Hobi bahçelerinin, şehrin yeşil alan/yeşil kuşak vizyonuna uygun bir dönüşüme ihtiyacı var.
Bu bağlamda toprağı olmayan ve mevsimlik işçi aileleri binleri geçen Urfa’ nın böyle bir dönüşüme ihtiyacı olduğu ortadadır. Bu da daha büyük hobi bahçeleri tasarlamanın ve tarıma, ağaçlandırmaya dönük faaliyetlere yönelik olarak, ona ihtiyacı olanlara, belli şartlarda tahsis edilmesi mümkündür.
URFA’YA GEREKLİ
Urfa gibi sıcak ve kurak bir şehrin ılımanlaşması, şehrin yeşillenmesi ve güzelleşmesi, oksijen ve sağlık açısından getireceği kazanımlar, şehrin tüm ahalisine bir etkinlik alanı oluşturması, topraksız çiftçilerin istihdam edilmesi imkanları ve ekonomiye katkısı gibi yararlarının olacağı bu projelerin makro ölçekte hayata geçirilmesinin mümkün olduğunu düşünüyorum.
İşe, gerektiğinden çok fazla geciktirilen Tugay alanının boşaltılarak bu proje kapsamında dönüştürülmesinden başlanabilir.
Yeşil, güzel ve müreffeh bir Urfa dileği selam ve dua ile.