EY YOLCU!
Ey yolcu; yolu önemse, yolda olmayı önemse, yoldaşı önemse... Hepsinden öte; yolda temiz olmayı, doğru bir şekilde yürümeyi önemse. Unutma; kirli ayakla yol yürünmez. Yolda olmak için, huzura varmak için; yolu temizleyeceksin, kendini temizleyeceksin, ayaklarını temizleyeceksin. Ve bil ki; insanların Allah yolunda yürüyebilmelerinin en önemli unsuru birbirlerine karşı haksızlıktan kaçınmalarıdır…
Ey yolcu; gözünü terbiye, et kulağını terbiye et, dilini terbiye et, aklını terbiye et,hepsinden öte kalbini terbiye et. Yürüyüşün kalbi çoraklıktan kurtarmak için olsun. Unutma; Kalp susuz kalırsa kurur, kalp kuruyunca dil de kulak da göz de sözde bozulur ve yoldan çıkarlar. Ve bil ki; gözü terbiye hayret içinde bir nazar, kulağı terbiye sana O’nu hatırlatacak nağme, aklı terbiye bilgi, gönlü terbiye merhamet ile olur…
Ey yolcu; istediğin zaman başkasından değil bizzat Allah’tan iste, O’ndan dile dileyeceğini. Unutma; yüceliği, şanı, şerefi insanlardan bekleyen yolunu şaşırır, yolunu şaşıranda Allah’tan uzaklaşır. Ve bil ki; yaratanın kapısını çalmak yerine yaratılanların kapılarında ısrarla koşman cahillik olarak sana yeter.
Ey yolcu; eline geçtiğinde sevindiğin şey senin değerindir. Bir şeye sevinenancak onun değerini bildiği için sevinir. Unutma; atların önüne mücevher konsa, onlar onun yerine elbette arpayı tercih ederler. Elde ettiğinde sevindiğin mücevher mi arpa mı, sen hangi taraftasın bir bak. Ve bil ki; sevindiğin şey kadarsın ya da üzüldüğün şey kadar...
Ey yolcu;yapıp ettiklerine bakarak kendini büyük görmek ve kibirli davranmak sana yakışmaz, benlik iddiası “ben”i bitirir. Unutma; insanı alçak gönüllülüğe ve kendini hor görmeye sevk eden günah, büyüklük ve gururlanma duygusu veren ibadetten hayırlıdır. Ve bil ki; kendi günahlarını görmeyip başkalarının günahlarına dikkat kesilmen gaflet olarak sana yeter. Sana samimi ve ciddi olmak, gönlü mahzunve mütevazı olmak yaraşır…
Ey yolcu; yol yürümek içindir yürümek yaklaşmak için. Bütün yürüyüşün Allah’a yakınlık için olsun, O’na yönelmek için olsun. Unutma; sana şahdamarından yakın olandan seni uzaklaştıracak olan yürüyüş ancak savruluştur.Sen O’na dönersen O’nun yolunda olursan, O’na bırakırsan kendini, O ellerinden tutacaktır senin. Ve bil ki; O tutmuşsa seni, kimseler olmazsa da kimseler tutmasa da gam değil…
Ey yolcu; yoldan çıkanların şatafatlı halleri seni aldatmasın, zihnini meşgul etmesin. Unutma yolun gayesi sahip olmak değil, olmaktır. Ve bil ki; yolun sonunda, sahip olduğun her şeyi bıraktığında sahip olduğun şeydir aslolan…
Ey yolcu; dua, kapısında olmaktır Allah’ın, iştiyakla istemektir O’ndan. Kapıda olana ne zaman kapanmıştır ki o kapı? Unutma; durmadan çalana o kapı eninde sonunda açılır.Sen hangi kapıda olduğuna bak. Onun kapısında mısın yoksa başka kapılarda mı? Ve bil ki ondan başka kapıya yönelene bütün kapılar kapanacaktır.
Ey yolcu; yanlışta olup doğruyu, kötülük yapıp iyiliği, çirkinlikte güzelliği isteyen kişiden daha şaşkın kim vardır? Unutma; yanlış tavırdan doğruya varılmaz, güzel eylemeden güzele ulaşılmaz. Ve bil ki; gübre içinde yaşayan pislik böceği gül koklatılınca ölür.
Ey yolcu; yalnızlık azığın olsun. Gökle arkadaş ol, yerle arkadaş ol, insanla arkadaş ol ve nihayet O’na arkadaş ol. O varlıktan bu varlığa koşturup durmaktan vazgeç!Unutma; bu durumda dibek taşını döndüren ve dönüp dolaşıp hep aynı noktaya gelen merkebe benzersin. Bil ki; varlıkları bırakmadan, var edene taşınmadan yolda “ol”mayacaksın…
Ey yolcu; yolun O’nun için olsun, yürüyüşün O’nun için… Unutma; tüm yollar ona varmak içindir. Sen O’nun mahlûkat incilerinin mücevherisin, mücevhere uygun davran. Ve bil ki; Allah’tan başka her şeyle bağını koparmadan onun huzuruna çıkamazsın…
Evet; yolda;yolun uyulması gereken kuralları vardır, yoldaki işaretleri vardır…“Sözü Yola Koymak” kitabımızda kiAtâullah İskenderi’nin “Hikem-i Atâiyye” adlı eserinden hareketle kendimizce düzenlemiş olduğumuz “Yoldaki İşaretler” adlı yazımızı modern zamanların yolcularına yol azığı olarak sunmuştuk. Şimdi de yine Atâullah İskenderi’nin bu defa “Gelin Tacı” adlı eserinden ilhamla yine kendimizce düzenlediğimiz ve herkesten önce kendimize yol azığı kılmayı arzuladığımız işaretleri sunmaya çalıştık. Sözün özü; aslolan yolda “ol”maktır…