RÜŞVETLE AÇILAN YOLLAR CEHENNEME ÇIKAR

Eskiden olduğu gibi, Siyasi çekişmelerin, adam kayırmanın, kavgaların, hazımsızlık ve kine dayalı muhalefetler, günümüz yirmi birinci yüz yılın toplumlarında da mevcudiyetini hala tam gaz sürdürmektedir! Hatta günümüz insanının kahır ekseriyetinin nezdinde; helal, mubah ve caiz olan diğer yol ve yöntemlerin yerine; haramın, rüşvetin, vurgun ve talanın aldığını söylemek mümkün ve bu gerçeği hiç kimse de inkâr edemez... İşin ehli olmadıkları halde, birçok tıfıl yaştaki tecrübesiz, isabetsiz ve münasebetsiz kişi ve kimselerin; yetki ve etki sahibi oldukları da sıradan… Hak ve hukukun gözetilmediği toplumlarda insanların, merhamet, acıma ve paylaşma duygusu körelir, onun yerine başkasına acımama, rüşvet, hileli alışveriş, insanları kandırma ve iş bitiricilik ikame edilir!... Hakları ve işin ehli oldukları halde, en sıradan bir işe bile giremeyen binlerce insanın mağdur edildiği günümüz toplumlarında; ama hileli ve değişik yöntemlerle en üst makamları işgal edebilen on binlerce kem niyetli kişi ve kimselerin; telin edilmiş olan rüşvet gibi haram olan yollarla, başkalarının hakkına giriliyorsa, o toplumun kıyameti çoktan kopmuş demektir!... Bu gibi kirli yöntemlerle yürütülen işler, günümüzde neredeyse normal hale getirilmiştir… Rüşvet belasıyla ilgili olarak o kadar çok hadis var ki, biz birkaç tanesini zikredelim: “Ömer bin Muhammed b. Halef et-Talhi, Muhacirlerden bir zatın Resulullah ’ın (s.a.v) şöyle buyurduğunu nakleder: “Rüşvet veren de, rüşvet alan da cehennemdedir.” (İbn-i Hacer/ Metalibü-l aliye. Ahmed b. Meni, rüşvet babı) nebevi buyruğu, rüşvetle açılan yolların aslında cehenneme çıktığını, bize haber vermek içindir… Evet, rüşvet alıp verme belası; günümüz toplumlarının, hemen birçok kesimi arasında geçerli hale gelmiş ve söz konusu felaketten dolayı, nice insanın hak ve hukukuna girilip hakları ellerinde alınmış, hakları hakkı sahibi olmayanlara tevdi edilmekle haram olan bu yol serbest hale getirilmiştir… “Geçmiş bir dönemde, bu ülkede yetki sahibi olan bir politikacının: “memurum işini bilir şifreli sözünün, aslında rüşvetin, kamu yerleri başta olmak üzere toplumun her kademesinde işler hale geldiğine işaret etmekteydi! Rüşvetle açılan yolların Cehenneme çıktığını bile bile, nice insanlar; şeytanın ve nefsinin sonu gelmek bilmeyen vesveselerine mağlup oldukları gibi, şu üç günlük dünya hayatının süs ve şatafatına da kanmakla, ebedi hayatlarını karartmaktadırlar… Rüşveti alanın da verenin de, Cehennemde olduğunu, bize haber veren bilgi ve anlayış Rehberi Hz. Muhammed (s.a.v); “Ümmetini rüşvet gibi bir bela ve felakete karşı hem uyarmış, hem de rüşvetle ayakta durmaya çalışanların aslında yıkılıp yok olacakları ve akıbetlerinin ateş olacağını bildirmiştir. O’ nun (s.a.v) nurlu öğretilerine kulak verip amel eden toplumlara bakıldığında; tarihin hemen her devresinde huzurlu ve muzaffer bir şekilde yaşamış, kulak ardı eden toplumlar ise zillet ve belalardan yakalarını hiçbir zaman kurtarmamışlardır… Günümüzde, el-an olduğu gibi! Yine Hz. Aişe Annemiz rivayetiyle: “Resulullah (s.a.v)’in: Rüşvet vereni ve rüşvet alanı lanetlediğini bize haber vermektedir.” (İbn-i Hacer/ Ahmed b. Meni, rüşvet babı) Mesruk naklediyor: “Bir adam Abdullah b. Mes’ud (r.a)’a haramın ne olduğunu sordu. O da: “Rüşvettir” dedi. Bunun üzerine adam Peki, yargıda zulüm/haksız karar nedir?” diye sordu. Abdullah b. Mes’ud da: “O küfürdür” cevabını verdi. (Müsedded) Abdullah ibn-i Amr’ın (r.a) bildirdiğine göre Resulullah (s.a.v) şöyle buyurdu: “Rüşvet veren ve alan, ateştedir.” (Nureddin el-Heysemi. Hadisi Taberani, el-Mu’cemu’s-sağir rivayet etmiş olup ravileri güvenilir kimselerdir. Hadis No:7027) Ümmü Seleme’nin (r.anha) bildirdiğine göre Resulullah (s.a.v) şöyle buyurdu: “Allah, hüküm hususunda (kadıya) rüşvet verene ve alana lanet etmiştir.” (Aynı yerin aynı hadisin devamında) Hz. Sevban (r.a) diyor ki: “Resulullah (s.a.v) rüşvet verene, alana ve yani aralarında yürüyen aracıya lanet etmiştir.” (Nureddin El-Heysemi. Hadisi Ahmed, Bezzar ve el-Mu’cemu’l Kebir’de Taberani rivayet etmiştir. Hadis No: 7024). Evet, hülasa-i kelam ve hâsılı meram; Rüşvetin haram, telin ve zem edilmişliği hakkında birçok hadis vardır… Şimdi asıl mesele şu: “Günümüzde maddi imkânlara sahip olan bazı kesimlerin, rüşvet gibi bir haramı aracı kılıp, hakları olmadığı halde başkalarını hakkı olanı ellerinden almakla; üç günlük dünya işlerini rayına oturttuğu zehabına kapılan ama ahiretlerini berbat ettiklerinden gafil olanlarda uzak durmaktır… Allah’ım! Rüşvet belasına, ellerimizi, dillerimizi ve gönüllerimizi bulaştırma ve bizi, bu çağın fitnelerinden muhafaza eyle… Selam ve dua ile. 08 Nisan 2019.