NİSAN'IN DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ

Baharın artıkkendini iyice gösterdiği Nisan ayında bulunuyoruz. Bu ayın, Ramazan-ı Şerif’inyaklaştığı kutsi bir mevsim içinde bulunmasıyla da ayrı bir önem taşıyor. Baştaedebiyatçıların ilham kaynağı olan bu muhteşem ay bütün canlılar için güzelliksaçan bir zaman dilimidir. Nef’î’nin şu beytini hatırlama anıdır: Erdi yineürdibehişt, oldu hava amber-sirişt, Âlem behişt enderbehişt, her gûşe bir bağ-ı İrem. “Yine Nisan ayıgeldi, hava amber kokularıyla doldu, âlem cennet içinde cennete döndü, her köşeİrem bağına benzedi.” Cenab-ı Hak,büyük haşrin numunesi olarak her yıl bahar mevsiminde, insanın gözü önündeyeryüzünü diriltiyor. Aylardır kış uykusu denilen bir çeşit ölüme yatancanlıları yeniden diriltip kaldırıyor, sahranın yüz örtüsünü, dağın fistanınıdeğiştiriyor, kuşların, tavukların ve diğer yaratıkların giysilerini tazelendiriyor.Kur’an, dikkatleri bahardan haşre çevirerek şöyle buyuruyor: “Allah’ın rahmeteserlerine bak, nasıl da yeryüzünü ölümünden sonra diriltiyor. İşte insanölülerini de böyle diriltecektir. O her şeye gücü yetendir.” (RumSuresi, 50) Bütün bunlarıngözle görülür örneklerinin en fazla ortaya çıktığı Nisan ayıdır. Adeta birmahşer provasını andıran bu ayda, Peygamberimiz (ASV) dünyayı şereflendirmiştir.Her yıl Nisan ayında maddesi ve fiziki itibariyle değişen bu dünya, Kâinatınefendisinin doğumuyla artık manevi açıdan da büyük bir değişim geçirmiştir. Dünyagerçek değerine kavuşmuş, insanlık gerçek manada ortaya çıkmış melekler dünyahayatına imrenmişlerdir. Şair bu duyguyu şöyle dile getirmektedir: Ol Resûl-i müctebâ hem rahmeten li’l-âlemîn Bende medfundur deyû eflâke fahreyler zemîn! “O seçkin hem âlemlererahmet olan Resuldür, Yer, “Bende defnedilmiş” diyerek göklere karşıgururlanmaktadır.” Fuzulî’nin meşhurSu Kasidesi’nde peygamber (ASV)’a yaptığı övgüleri Nisan yağmuruna benzeterek şöylesöylemiştir: Yümn-i na’tinden güher olmuş Fuzûlî sözleri Ebr-i nîsândan dönen-tek lü’lü-ü şehvâre su “Seni övmenin bereketindendolayı Fuzûlî’nin alelâde sözleri, nisan bulutundan düşüp iri inciye dönen sudamlası gibi birer inci olmuştur.” Burada “Fuzuli”ifadesiyle, hem kendini kastetmiş, hem de “değersiz, sıradan” anlamındakullanmıştır. Yani: Ya Resulallah, aslında fuzuli, pek değeri olmayan sıradan sözlerseni övmekle değer kazanıyor. Nisan bulutundan dökülen her biri bir incideğerinde rahmet damlaları gibi bir mahiyet kazanıyor. Nisanyağmurlarının ne kadar değerli olduğu bilinmektedir. Toprağa, bitkilere hayatverdiği gibi, insanlara da şifa sunmaktadır. Bu yağmurların şifalı olduğuhadislerde bildirilmiştir. Nisan ayında binlerce çeşit bitkilerin, çiçeklerinpolenleri rüzgârlarla havaya yayılıp bulutlara karışması sonucu gelenyağmurların bu yönüyle de şifalı olduğu bilimsel olarak da anlaşılmıştır. Ancaküzülerek belirtelim ki, insanların yeryüzüne ve havaya verdikleri tahribat vekirlilik nedeniyle artık temiz yağmurların da hasretini çekmekteyiz. İnsanlarıngünahları yüzünden yağmur bile kirlenmektedir. Nisan ayındakieserlere, faaliyetlere, ilahi değişim ve san’atlara hikmet nazarıyla bakmaklazımdır. Bu olup bitenlerden Kur’an ışığıyla ders alınmalıdır. Akıl veinsanlık bunu gerektirir. Yoksa hayvan bakışıyla bakan insanlar, hayvan kadarda istifade edemezler. Hikmet nazarı olmayan hiçbir insan, çayırda oynayıpzıplayan bir kuzu, çiçekler üzerinde uçuşan bir kelebek ya da güllere mestolmuş bir bülbül kadar lezzet alamaz, bahardan hiçbir istifadesi olamaz.