Kıymetli dostlar hepinizi canı gönülden selamlıyorum. Bu hafta sizlerle çok farklı bir konuya değineceğiz. Gündem dışı olan ancak hayatımızın asıl gündemi olan bir konuyu beraber kalemin gücü, aklın gösterişi ve Allah’ın izniyle ele alacağız.
Bu hafta “Zaman” kavramının üzerinde duracağız.
Dostlar;
Bir şelale düşünün ya da bir nehir, kenarında durup akışını seyre dalınca suyun hep aynı olduğunu aynı aktığını ancak suya müdahale edilince suda farklı bir akış belirdiğini görürüz. Zaman’da aynı bir nehir gibidir. Akıp gitmektedir. Bizler farkında olmadan, müdahalemiz dışında müdahalemizin olduğu anlarla birlikte bir nehir gibi akıp gitmektedir zaman.
Ama insanoğlu öyle bir varlıktır ki her şeye kıymet verirken zamana kıymet vermemektedir. Aslında zamana da kıymet verdiği anlar olmuştur, lakin işin işten geçtiği zamanın geri gelmeyeceği anlarda zaman kıymete binmiştir.
İnsanoğlu, anne karnından tutunda toprağın avucuna düşene kadar kendisine verilen bir kum saatinin içerisinde hayatını idame etmektedir. Evet, hayatı idame etmektedir ancak günümüz insanın korkunç şekilde gelişen teknoloji çağında zamanı yanlış idame ettirmesi en sonunda kendisine kaçınılmaz olan acıları ve üzüntüleri bırakmaktadır. Gençlerimizin çoğu telefonlarda mobil oyunların tuzağına düşmüş vaziyette, evlerimizde anne ve babalarımız saçma sapan paylaşımların yaygın olduğu platformlarda zamanı eritmenin içinde, yaşlılarımızın büyük bir çoğunluğu kıraathane köşelerinde kendilerine verilen en kıymetli iki şeyden biri olan zamanı heder edip çöpe atmaktadır.
Dostlar, insan bir defa dünyaya gelmiştir.
Herkese bu dünyada bir hayat bahşedilmiştir. Herkese bir süre yani zaman ikram edilmiştir. Dönüşü olmayan bir dönemde en boş vaktin bile değerlendirilmesi gereken çağda oturup boş lakırdılara ve sosyal mecralarda zamanı eritmenin faturası başta bize sonrada bizden sonra gelecek nesle büyük şekilde kesileceği bilinmelidir. Üretmemiz gereken bir dönemde gücümüzün olduğu elimizin ayağımızın sağlam olduğu yaşlarımızda üretmeyip okumayıp araştırmayıp çalışmayıp boş şeylere zaman harcamamız yaşlanınca bir şans istememize sebep olacaktır. Ancak o şans bir daha asla verilmeyecektir.
Gönüldaşlarıma birkaç tavsiyede bulunmak istiyorum!
Ölmeden önce ölünüz!
Bu tavsiye diğer bütün tavsiyelerin en kıymetlisidir. Çünkü bizler toplum olarak Müslüman kesimin çok olduğu bir ülkede yaşamaktayız. Bu hususun gereğinden dolayı ölümü hep hatırlayıp uhrevi yani sonsuz olan âlem için Müslümanlık ödevlerimizi yerine getirmeye çalışmalıyız.
Ailenizle zaman geçiriniz!
Ailenin en kıymetli olduğu bir çağda yaşamaktayız. Aslında dünyanın var olduğu ilk günden bu yana aile hep kıymetliydi. Aile bireylerimizle daha fazla zaman geçirmeye özen göstermeliyiz. Birinci tavsiyedeki ölüm manasını ailemizden birini kaybetmeden önce ciddi olarak düşünüp hayatta olan sevdiklerimize daha fazla zaman ayırıp onlarla daha çok anı biriktirmeye dikkat etmeliyiz. Çünkü herkese bir yaşam yani bir şans tek verilecektir. Öleni geri getirmek Allah’tan başka kimsenin yapabileceği bir şey değildir.
Boş vakit insanı olmamalısınız!
İnsan, yaşlanınca en çok gençlik yıllarını hatırlayıp tekrardan gençlik yaşlarına geri dönmek istemektedir. Çünkü hatalarını düzeltmek, boş vakitlerindeki gereksiz eylemlerini değiştirip yerine daha güzel işler yapmak, en önemlisiyse pişmanlıklarını ortadan kaldırmak isteği insanı geriye dönmesini isteten demirbaş etkendir. Bu yüzden gençliğinizi nerede sürdüğünüze dikkat edin. Boş işlerin peşini bırakıp size ve topluma fayda sağlayacak işlere koyulun.
Kitap okuma alışkanlığı kazanın!
Defalarca yazılarımda da belirttim. Müslüman adam okumak zorunda olan adamdır. Okumayan Müslüman, Allah’ın ilk emrini umursamayan insandır. Boş vakitlerinizde bol bol kitap okuyup yeni hayatlar keşfedin. Yeni fikirler edinin. İlmi ve Fenni olarak çoğu alanda bilgi sahibi olup bunları hayatınıza yansıtmaya çalışın. Fikir insanlarının eserlerini okuyup fikirleri hakkında araştırmalar ve yorumlarda bulunmaya çalışın.
Sportif aktivitelere zaman ayırın!
Yaşlanınca elden ayaktan düşmemek için gençlik çağınızda zamanınızı spora vermeye sportif aktivitelere ayırmaya dikkat edin. Yaşlılık insanın en savunmasız ve en güçsüz dönemlerinden birisidir. Bu dönemde geçmişinizdeki birikiminiz sizlerin yaşam koşulunuzu belirleyecektir.
Telefonu kaydırmayı bırakın!
Zamanımızı en çok çalan etken hülasa sosyal medya yani telefon kaydırmadır. Boş vaktimizin hemen hemen hepsini sosyal mecralarda aşağıdan yukarı, yukarıdan aşağı kaydırarak gece yarılarına kadar sistemin beynimizi bitirmesine ve zamanının gitmesine müsaade etmekte olduğumuzu hatırlatmakta fayda vardır.
Kendinizi tanıyıp kendinize zaman ayırın!
Özellikle evli çiftlerimiz olmakla beraber bütün gençlerimize tavsiye ettiğimiz bir husustur. Çoğumuz neleri gerçekten sevdiğimizi, nelerden hoşlandığımızı, nelerden nefret ettiğimizi neleri sevmediğimizi dahi bilmemekteyiz. Bu yüzden zamanımızın bir kısmını kendimize ayırmaya çalışmalıyız. Bir boş kâğıda neleri gerçekten sevip sevmediğimizi yazıp yapıp yapmak istemediğimiz, ulaşmak isteyip hedeflediğimiz şeyleri yazarak üzerine gitmeliyiz.
Zaman, her şeyin ilacıdır.
Evet, bu ilacı yanlış yerde kullanmaya çalışmak bizlere hiçbir fayda sağlamayacağını hatırlatmakta fayda vardır. O yüzden zamanın kıymetini biliniz. Resulullah’ın S.A.V zaman üzerine söylediği bir hadisi ve ardından kendimin kaleme aldığı bir şiirimle bu haftaki yazımıza son verip hepinizi Allah’a emanet ediyorum.
Kalın sağlıcakla.
İbn Abbâs’ın (r.a.) naklettiğine göre, Hz. Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:
“İki nimet vardır ki insanların çoğu (onları değerlendirme hususunda) aldanmıştır: Sağlık ve boş zaman.”
(Buhârî, Rikâk, 1)
ZAMAN
Akıp gidiyor şu ufukta görülen
Uzatıyorum ellerimi hala gencim!
Yaz aylarında terli terli sürülen tarlalar
Vakit geçtikten sonra aklıma gelir sancım!
Hep erteledim yarına
Hala vakit vardır diye kandırdı bilincim
Benden selam olsun gençlikteki yarıma
Pişman oldum söyleyemedim, âşık oldum acıma!
Cevvalken cıvıl cıvıl ötüşen kuşların ardına
Şimdi ensemde yapamadıklarıma karşı hıncım
Gelip geçti gözlerimdekilerin anısına
Çare yok, vakit bitti ateş aldı tabancam!
Zaman akıp giderdi bir meçhule
Tutmak istedim ellerinden
Geçmişti bahar, ölen ben
Anlamıştım, İmam’ın söylediği sözlerden
Dostlar dinleyin beni
Zaman diriyken önemlidir
Ölüyken değil
Herkese kıymet versin diye bu sözleri söyleyin