Kıymetli dostlar hepinizi canı gönülden selamlamak istiyorum. Nasılsınız iyisinizdir umarım. Daima iyi olun.
Dostlar bu hafta sizlere şehrimizde yedincisi düzenlemekte olan ulusal kitap fuarı üzerinde durarak birkaç anekdot paylaşmak istiyorum.
Şanlıurfa, Türkiye’nin kitap okuma sıralamasında belki en son sıralardadır. Bilimsel olarak bu böyledir. Onun dışında biraz eleştirel yaklaşmak gerekirse toplumsal davranış biçimi olarak ta kitap okumadığımız bir toplum olduğumuzu görmekteyiz.
Şehrimiz başta İslam tarihi olmak üzere diğer ehli kitap dinler içinde bir merkez halindedir. Özellikle peygamberler şehri unvanıyla bilinmekte olması açıkçası İslam maneviyatını gözler önüne sermektedir. İslam’ın ilk emriyse “OKU” emirlerin en müstesnasıdır. Bizler toplum olarak okuma konusunda biraz geride kaldık. Edindiğimiz bilgilerin çoğunu sosyal medya aracılığıyla edinmiş olmamız ve kulaktan duyma bilgilerle maalesef ki okuma konusunda sınıfta kaldığımızı söyleyebiliriz. Bunun yegâne sebebiyse naçizane düşüncem geleneksel bir yapısı olan toplum olmamızdan kaynaklanmaktadır. Evet, okumuş cahil olmaktan yeğdir şikâyetçi olduğumuz durum. Ama hiç okumadan da cehaletimizin önüne geçemeyeceğimizi hatırlatmakta fayda vardır.
Şehrimizde yedincisi düzenlenmekte olan kitap fuarı bizler için bir fırsat olduğunu düşünmekteyim. Kendim yerel yazarlar ve milli eğitim müdürlüğümüzün bünyesinde öğretmen- yazarlar standında imza günü gerçekleştirmemden dolayı izlenimlerim oldu. Bu izlenimlerim beni toplum olarak biraz mutlu etti. Ancak gözümden kaçmayan bir durumu da paylaşmadan edemeyeceğim. Gençlerimizin ilgisini çeken kitapların genelde belirli yayınların belirli temasal kitaplar olduğunu hatırlatmak isterim. Aşk, polisiye ve fantastik tarzda kitaplara gösterilen ilgi şiir, öykü, deneme gibi kişisel gelişimimize katkı sağlayacak kitaplara gösterilmemesi birazcık da beni üzdüğünü de belirtmek isterim. Okuyun evet, ancak okuduğunuz eserlerin de sizlere bir şeyler katacak eserler olmasına dikkat edin. Sırf okuyorum diyerek size hiçbir faydası olmayan gelişim ve düşüncenizi etkilemeyecek eserleri okumanız yalnızca sizlerden zamanınızı almış olacaktır.
Diğer bir konuysa iyi mi kötü mü bilemediğim ama iyi olduğunu varsaydığım bir konuya değinmek istiyorum. Vatandaşlarımız genel olarak gezmek ve dolaşmak için kitap fuarına geldiklerini gözlerimle şahit olmamız bizleri hem sevindirdi hem üzdü. Bu biraz daha farklı bir konu cebinde parası olmayıp kitap alamayan ve kitaplara karşı ilgisi olup almaya fırsatı olmayan vatandaşlarımızı anlamaktayım. Ancak diğer şekilde sırf gidip göreyim döneyim mantığı ile kitapları yalnızca görmüş olursunuz. İstifade etmemiş olarak eve dönmeniz size kalacaktır. Burada belediyemizin yapacağını düşündüğüm belirli ücretler karşılığında öğrenci tayfamıza kuponlar dağıtarak hem kitap almaya teşvik hem de belki okumaya ön ayak olmuş olacağını hatırlatmak istiyorum. Daha önceden yapılmıştı ve güzel sonuçlar vermişti.
Şikâyetçi olduğum bir konuysa bizler yerel yazarlarız şehrimizin belediyesi, valiliği, kültür turizm müdürlüğü bizlere daha fazla değer verip kitaplar konusunda bizlere destek olmaları gerekirken bizleri kulak arkası etmeleri bizleri rencide etmektedir. Kendi yerel yazarlarının kitaplarını almayıp, okumayıp değerlendirmeyip şehrin belki de parlayacak yıldızlarını sönük bırakmaları şehrimize yapılmış büyük bir haksızlıktır. Diğer birçok belediye ve ilgili kurumları yerel yazarlarına çok kıymet verip birçok çalışma da yazarlarını ön planda tutarak hem şehrinin reklamını hem yazarının tanıtımını yapmaları bizleri hem sevindirip hem üzmektedir. Bizde olmadığı için. Umarım bu husus üzerinde de yetkili makamlarımız durup yerel yazarlarına daha fazla değer verirler. Özellikle valiliğimiz ve belediye başkanlıklarımız.
Kitaplarla güzelleşin, kitaplarla arkadaşça kalın. Fuara çıkıp çıkıp okumaya gelin.