MUHTARLAR MI İSTEMİYOR?

 

Arazi anlaşmazlıkları Şanlıurfa’nın kanayan yaralarından biri. Birçok anlaşmazlıkların, kan davalarının, küskünlüğün, kardeş kavgalarının baş sebebi.

Arazi anlaşmazlıklarının temel sebeplerinden birisi de parsel sınır problemleri. 

Şanlıurfa 1970’li yıllarda Kadastro çalışmalarını Türkiye’de birçok ilden önce tamamladı. İlk sıralarda yer almasının sebebi GAP projesi. Zamanın hükümetleri enerji ve sulama projelerinin hayata geçirilebilmesinin önündeki ilk engeli yani mülkiyet sorununu çözmeleri gerekiyordu. Zamanın teknolojisi ve teknik ekibi ile bir köy 1-2 yılda ölçülüp kadastrosu tamamlanırken, Ülkenin çeşitli yerlerinden geçici görevle gönderilen teknik elemanlarla Urfa’yı çok kısa zamanda tamamladılar.

Mülkiyet ölçmeleri çok hassas ve uzmanlık isteyen işler olmasına rağmen, gelen memurların bir kısmı geçici görevlerinin uzamaması için uçaktan çekilen küçük ölçekli fotogrametrik paftalarla çoğu köyde hemen hemen hiç yersel ölçü yapmadan, çoğu yerde parsel sınırını dolaşmadan işlerini teslim edip gittiler. Muhtarın evinde, paftadan ve memurun konuştuğu teknik dilden anlamayan yerel bilirkişilerin sözüne göre sınırlandırmalarını tamamladılar.

Urfa’da arazi sınır kaymalarının, uyuşmazlığının temel sebeplerinden biri 70’li yıllarda işte bu şekilde acele yapılan kadastro çalışmaları… Ayrıca bu yıllarda üretilen 5000 ölçeğindeki kadastro paftalarında kesin koordinatın olmayışı ve yapılacak sınır tespitlerinin hata payının yaklaşık 1.5 metre civarında olması esas problemi oluşturmakta.

Geçmişte insanlar tarla komşusu ile arasında 1-2 metrenin hesabını yapmaktan utanırken, günümüzde insanların mülkiyete olan yaklaşımları, tahammülsüzlükleri ve gayrimenkul değerinin yüksek oluşu bu hata payının sindirilmemesine yol açıyor. En büyük sıkıntıyı da sınır tespitlerinde ve mahkeme keşiflerinde Kadastro Müdürlüğü ve Harita Mühendisleri çekiyor. 

Problemin farkında olan Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü 3402 sayılı yasanın 22/a maddesine göre Yenileme çalışmalarına başladı. Sınırlardaki ihtilaflar, Mevcut yapılar, tapulama harici kalan alanların tapuya kaydedilmesi, anlaşılabilirse parseller arasına yol açılabilmesi bu çalışmalarla çözüme kavuşabiliyor. En önemli getirisi ise milimetrik olarak sınırların koordinatlandırılması. Bu yolla ne zaman ölçülürse ölçülsün sınırların aynı yere gelmesi sağlanabiliyor. 

İlin büyük kısmı Toplulaştırma çalışmaları ile parsel sınırlarında ve yüzölçümlerinde kesinliğe kavuştu. Toplulaştırmanın girmediği yerlerde Şanlıurfa Kadastro Müdürlüğü uzun zamandır bu çalışmaları yürütüyor. Özellikle Halfeti-Birecik bölgesi bitmek üzere. En son 90’a yakın kırsal mahallede ihaleye çıkılacak.

Kadastro Müdürlüğü Uzak kırsal mahalleri bitirirken, şehrin yakın çevresinde Tülmen-Kırkpınar-Öğütçü-Kızlar-Maşuk-Gölpınar-Sancak-Akziyaret Yusufkuyu gibi hızla değer kazanan, yapılaşan, bir m² yerin 1000-1500 TL gibi rakamlara ulaştığı mahallelere girmiyor, giremiyor. Yetkililerle yaptığımız görüşmelerde bu işlemi yapabilmeleri için yerel halkın ve Muhtarların kendileriyle çalışmaya istekli olmalarının, sorun odaklı değil çözüm odaklı olmalarının gerektiğini ifade ediyorlar. Bazı mahalle muhtarlarının Güncelleme-Yenileme çalışmalarına soğuk baktıklarını, isteksiz olduklarını dile getiriyorlar. 

Yenileme çalışmaların bir ayağını Kadastro Müdürlüğü oluştururken diğer ayağını mahalli bilirkişi ve Muhtarlar oluşturuyor. Mahalle sakinlerinin Muhtarları bu konuda ikna etmeleri, Mahallelerinin bu çalışma kapsamına alınması için girişimde bulunmaya zorlaması gerekiyor. Dünya Uzay çağı yaşıyorken 70’li yıllarda üretilmiş paftalarla mülkiyet problemlerini çözemeyeceğimiz ortada. İsteksizliğin birçok yerel, ekonomik ve kişisel çıkar sebebi olabilir. 

Devlet sorunun çözümü için bir adım yaklaşırken insanların kar-fayda analizi yapıp birkaç adım atması gerekiyor.