İMAM-I A'ZAM’IN SORULARA CEVABI

Muhterem Kardeşlerim…

Her yazımızda olduğu gibi, sizlere önemli konuları öncelikle sahih kaynaklardan, Tam İlmihal Saadeti Ebediyye, İmamı Rabbani Hazretlerinin Mektubat, Hakikat Kitab Evinin İhlas Yayınlarından faydalanarak, bu yazımızda da “İmam-ı A'zam’ın sorulara cevabı” ile ilgili sizleri bilgilendirelim istiyoruz. 

Efendim;

İmam-ı A'zam hazretlerinin her sözü, her işi, Kur'an-ı Kerim ve Hadis-i Şerifler ile idi. Bir kimse, dört Mezhep İmamının sözlerini, kıskanmadan ve inat etmeden, insaf ile incelerse, her birinin, gökteki yıldızlar gibi olduklarını görür.

İmam-ı A'zam hazretleri buyurdu ki:

Nass [yani Âyet, Hadis] olan yerde Kıyas yapılmaz. Biz, zaruret olmadıkça Kıyas yapmayız. Bir sual karşısında kalınca, önce Kur'an-ı Kerimde ararız. Bulamazsak, Hadis-i Şeriflerde ararız. Yine bulamazsak, Eshab-ı Kiramın herhangi birinin sözlerinde ararız. Bu sualin cevabını bunlarda da bulamazsak, Kıyas yaparak cevabını buluruz.

İmam-ı A'zam hazretleri hiçbir yerde bulamadığı bir bilgi için, kendi Kıyas ettikten sonra, Hazreti Ebu Bekrin sözünü işitirse, kendi reyini bırakıp, O söze uygun cevap verirdi. Bütün Eshab-ı Kiram için de böyle yapardı.

Fetva vermeye kalkan bu kadarını nasıl bilmez.

Daha ilmini tamamlamamış talebelerinden biri, kendinde bir salahiyet görüp bir meclis kurdu. Fıkıh öğretmeye başladı. Bu haber Hazreti İmam’a gidince huzurundakilerden birine bunun meclisine gidip ona şöyle söylemesini emretti:

“-‘Bir kimse elbisesini temizleyiciye verse, birkaç gün sonra gelip elbisesini istese temizleyici inkâr etse, daha sonra tekrar gelip elbisesini istese temizleyici de elbisesini temiz olarak ona verse ücret alabilir mi?’ Eğer alır derse hata ettin dersin. Ücret almaz derse yine hata ettin dersin.”

Bu zat meseleyi gidip o talebeye anlatıp soruyu sordu:

- Temizleyicinin ücret almaya hakkı var mı?

- Evet ücret alır.

- Hata ettin, öyle değildir.

- Hayır ücret alamaz.

- Yine hata ettin, öyle değildir.

Bunun üzerine, Fetva vermeye kalkışan o talebe, Hazreti İmam’ın huzuruna gitti. Hazreti İmam onun geldiğini görünce şöyle konuşmaya başladı :

- Seni buraya elbiseyi temizleme meselesi mi gönderdi?

- Evet...

- Sübhanallah, insanlara Fetva vermeye kalkan ve Allahü Teâlâ’nın dininde söz söylemek için kendisine meclis kuran kimse ücret bahsinden bu kadarını nasıl bilmez?

- Bunun cevabı nasıldır?

- Eğer temizleyici elbiseyi gasp ettikten sonra temizlediyse ücret verilmez. Çünkü kendisi için temizlemiş demektir. Yok gasp etmeden önce temizlemişse ücret vermesi lazımdır. Çünkü onu sahibi için temizlemiştir.

Üç gümüş karışsa, ikisi kaybolsa

Abdullah İbni Mübarek Hazreti İmama sordu :

- Bir kimsenin iki gümüşü, başka birinin bir gümüşü ile karışsa, sonra ikisini kaybetse, hangileri olduğunu da bilmese ne yapması lazımdır?

- Kalan bir gümüş üçe taksim edilir. Üçte biri bir gümüşü olanın, üçte ikisi de iki gümüşü olanındır.

Bize göre mi, size göre mi?

Bir Rafizi Hazreti İmama gelip şöyle bir soru sordu:

- İnsanların en kuvvetlisi kimdir?

- Bize göre Hazreti Ali'dir, size göre ise Hazreti Ebu Bekir’dir. (Radıyallahü anhüma)

- Nasıl olur?

- Çünkü Hazreti Ali hilafetin Ebu Bekri Sıddıkın hakkı olduğunu bildi, kabul edip ona teslim eyledi. Size göre ise Ebu Bekri Sıddık Hazreti Ali'den Hilafeti zorla aldı. Fakat Hazreti Ali bir şey yapamadı.

Rafizi bu söz karşısında şaşırıp kaldı.

Eğer kıyas ederek söyleseydim

İmam-ı Azamın Hadislere önem vermeyip kıyasla amel ettiği söyleniyor. Bunda asla doğruluk payı yoktur. Bu konudaki menkıbelerden biri şöyledir:

Hazreti Ali'nin torunu Muhammed bin Hasan hazretleri, İmam-ı Azam hazretlerine gelip dedi ki:

- Ceddimin Hadis-i Şeriflerine kıyas ile muhalefet ettiğinizi duydum. Onun için geldim.

- Bundan Allahü Teâlâ’ya sığınırım.

Sonra Hazreti İmam dizleri üzerine oturup edeple sordu :

- Efendim, erkek mi zayıftır, kadın mı?

- Kadın, daha zayıf yaratılışlıdır.

- Dinimize göre kadının hissesi ne kadardır?

- Erkeğin yarısı kadardır.

- Bakın, eğer kıyas ile söyleseydim, bu hükmün tersini söylerdim. Kadın zayıf olduğu için ona iki, erkeğe bir hisse verilmeli derdim. Sizin söylediğiniz gibi bildirdiğime göre, bu durum, Hadis-i Şeriflere sıkı sıkıya bağlı olduğumu göstermez mi?

- Evet Hadis-i Şerife aykırılık yok.

Hazreti İmam tekrar sordu:

- Namaz mı efdaldir, Oruç mu?

- Elbette Namaz efdaldir.

- Eğer kıyas ederek söyleseydim, hayzlı kadına Ramazan Orucunu değil, Namazını kaza etmesini bildirirdim. Bu da hadis-i şeriflere bağlılığımı göstermez mi?

- Evet bunda da hadis-i şeriflere aykırılık yok.

- Size bir soru daha sorayım. İdrar mı necistir, meni mi?

- Elbette idrar necistir.

- Eğer kıyas ederek söyleseydim, meni çıkınca değil, idrar çıkınca gusletmeyi söylerdim. Hadis-i Şerife aykırı şey söylemekten Allahü Teâlâ’ya sığınırım. Ben Peygamber aleyhisselamın sözlerine kıymet veriyorum, onları açıklıyorum, başka bir şey yapmıyorum.

Bu konuşma üzerine Muhammed bin Hasan hazretleri, İmam-ı A'zam Ebu Hanife'nin kendisine yanlış tanıtıldığını anlayarak kalkıp onun alnından öptü. Bu olayda gösteriyor ki, Âlimi ancak Âlim anlar.

Allahu Teâlâ cümlemizi Kendisine layık Kul, Habibine layık Ümmet eylesin. (Amin)