Kıymetli dostlar hepinizi canı gönülden selamlamak istiyorum. Bu hafta son günlerde yaşanan üzücü olaylardan dolayı gündemle alakalı birkaç sorunu ele alarak kalemimizden dökülenleri sizlere aktaracağım. Biraz çarpık kentleşen bir yazı olacağını da belirtmek istemekteyim. Konu olarak bir başlık altında ele alınmadığı için ancak kaos ortamına gidilmesinden dolayı genel bir manayla yorum yapacağım.
Dostlar bize ne oldu?
Bize neler oluyor?
Bizi bu hale kim soktu?
Neyimiz eksikti? Neyimiz fazlalaştı?
Ekonomi kötüydü diye
bizde mi kötüleşip, vahşileşecektik?
Kimse kusura bakmasın rahmetli Salih Mirzabeyoğlu abimizinde dediği gibi "ben artık her düşünceye saygı duymuyorum, saygı duyulacak düşüncey’se saygı duyarım. Saygı duyulmayacak; insanlığımızı, gençlerimizi zehirleyip ülkemizin huzurunu, güvenini kaçırtacak hiçbir düşünceye saygı duymuyorum."
Neresi burası hangi ülkede yaşıyoruz dostlar? Korkuyu bu kadar basit yaymaya çalışıp bulunduğumuz coğrafyanın stresinin yanında bir de kaosu bize aksettirmek bu kadar kolay mı?
Genç kızlarımız hassasiyetleri yok diye vahşi, hayvanlardan aşağılık insanlar tarafından canice katledilmekteler. Yıllarca İslâm dinine laf atıp İslâm'ın kadına değer vermediğini söyleyerek düşmanlık yapanlar İslâm inancında hiçbir ritüel ve ibadet olarak bir kadına şiddet ve vahşeti görmediler. Bozuk zihniyetli inançlara sahip olanlar İslam'a laf atarak İslam'a düşman çoğaltmaya çalışırlarken şimdi saçma sapan inançlarıyla kadınları vahşice katledip gaddarca meydanlarda boy gösterip korku salmaya çalışmaktalar.
Bunun arkasında da yurt içi ve yurt dışında fonlayan zihniyeti bozuk vatansız deyyuslar bulunmaktadır.
Yıllar önce Cem Garipoğlu olayıyla bir Yahudi ritüelinde vahşice katledilen bir genç kızımız ardından Garipoğlu'nun mezarının açılmasından sonraki gün Semih Kılıç adlı Satanist gencin ritüeli ile genç kızlarımızı vahşice katledilmesinin birbiriyle bağlantısının olduğunu düşünmekteyim. Belki de yanılıyorumdur. Ama şunu da belirtmek istiyorum burası Muz Cumhuriyeti değildir. Ağır gelir size burada istediğinizi yapmak. Devletimiz er ya da geç cezanızı kesecektir. Çünkü kamuoyu gerekirse bunu devletimize yaptıracaktır.
(Buradan devletimizden adalet sistemimize de 2004 yılında Anayasa'dan kaldırılan ve vatandaşın çok talep ettiği "İdamın" tekrardan yasalarimiza getirilmesini vatandaşlarımız adına talep ediyorum.)
Çünkü cezanın caydırıcılığı suç oranını belirler. Osmanlı'da toplasanız 100 kişi asılmamıştır. Asılan şahıslarda ciddi suçları işleyen şahıslardır. Asıl önemli olan şeyse Osmanlı'da günlük, haftalık suç oranının idam edilme sayısından daha az olmasıydı.
Burada gördüğünüz üzere cezanın caydırıcılığı suç oranını etkilemektedir.
Dünyanın güçlü ülkelerine bakınız idam bulunmaktadır. İdam herkesin kafasının gitmesi değildir. Suç oranını ortadan kaldırtmak ve en aza indirmektir. Böyle devam ederse Allah muhafaza ülkede kaos ortamı meydana gelmesi kaçınılmazdır.
Rabbim ülkemizi korusun.
Dostlar tüm vatandaşlarımıza şunu belirtmek istiyorum.
Korkmayın!
Başta bizim İstiklal Marşımızın başlangıcı neydi hatırlayın " KORKMA" daha sonra bizler inançlı insanlarız.
Allah'a sığınıp çocuklarımızla, gençlerimizle daha çok zaman geçirip onları Allah'la tanıştırıp Allah'ı sevdirmeliyiz. İki üç tane şahsın İslam'ın adıyla kötülük yapmasından dolayı İslam'a düşman olan vatandaşlara da yapmayın, etmeyin diyorum. Şahısların yaptıklarından dolayı Allah'a küsmek zalimce ve kolaya kaçmaktır. Bu düşünceniz var ise sizler örnek müslümanlar olup o sapkın düşünceli şahısları unutturup sizleri örnek olarak hatırlatın.
Dostlar kızlarımızın arkadaşlarına dikkat edelim. Gençlerimizin sosyal medyadan iletişim kurdukları şahısları öğrenip araştıralım. Gençlerimizin eve geliş saatlerine dikkat ettirelim bu hususlara dikkat ettiğimiz zaman çocuklarımızı kandırıp çocuklarımızı kendi tuzaklarına çekmeleri zor olacaktır.
Diğer bir husus ise toplumun psikolojisini etkileyen medya kuruluşlarına sesleniyorum!
Sizlerin derdi ne arkadaşlar!
Sansürsüz, sansür olmadan bu kadar soğuk kanlı şekilde haberleri nasıl yayınlarsınız? Bir çocuk görür, psikolojisi kötü bir şahıs görürde etkilenip etkilenmeyeceğini hiç mi düşünmemektesiniz?
Para, reyting için değer mi?
Ve RTÜK' bunlara nasıl müsaade etmektedir?
RTÜK e buradan seslenmek istiyorum!
Yayınlanan saçma sapan diziler, filmlere sansür getirtip vatandaşlarımızın zihninde kötü izlenimler bıraktırıp psikolojilerini etkileyecek çalışmalara müsaade etmemelisiniz. Bu gençlik sizinde gençliğiniz.
Son olarak dostlarım, son zamanlarda yaşanmış kötü olaylar hepimizi derinden etkilediğini biliyorum ancak bunların bizim özümüzde var olan şeyler omadığını hatırlatmak istiyorum.
Kötü zihniyetli zalimler gençlerimizi kandırıp ülkemizi çok kritik bir dönemdeyken kaos ortamına sürüklemek istemektedirler. Ülkemizin yanında olalım. Devletimizin yanında olalım. Devletimize güvenelim.
Rabbim ülkemizi, evlatlarımızı her türlü kötülükten, kötü insanlardan muhafaza eylesin. Dua ve doğru yola dönüş ile selametle kalın.