URFA'DA TRAFİK AHLAKI

Kıymetli dostlar hepinizi canı gönülden selamlamak istiyorum. Bu hafta sizlerle şehrimizin önemli bir problemini daha ele alacağız. Bildiğiniz üzere her hafta yerel ve ulusal olmak üzere kaleme aldığımız problemlerle vatandaşımızın şikâyetlerini kaleme alıp yönetim ve sistemsel olarak çözümler üretmek için çaba sarf etmekteyiz. Gayemiz her zaman vatandaşın rahatı ve huzuru olduğunu yazılarımızı okuyan çoğu kişi bilmektedir. Bu hafta kaleme alacağımız problem ise yönetimsel değil de biz yerel halk olarak yaşadığımız yaşattığımız bir problemdir. Bu hafta sizlerle Urfa’da trafik ahlakını ve trafikte yaşanan olaylar üzerinde fazla uzun tutmadan duracağız.

Kıymetli dostlar şehrimiz her geçen gün nüfus olarak artmaktadır. Bu malumatla birlikte ister istemez araç sayısı da artış gösterip istenilmeyen trafikte sergilenen davranışlarda görülmektedir. Şehrimizin insanı medeniyetin beşiği olan bu coğrafyada trafikte aceleci davranıp hem kendi canını hiçe sayıp hem de karşısındaki insanın canını hiçe saymaktadır. Bu bizlere yakışmayan bir davranıştır. İstanbul, Ankara gibi metropol şehirlerde bizlerden kat be kat fazla olan trafik ve nüfusa rağmen yine bizim şehrimizde yaşanan olaylar kadar göze çarpmamaktadır. 

Şehir dışından gelen insanlar yerli yabancı turistlerin en çok yakındığı sorun Urfa’mız adına kuşkusuz trafik sorunu olduğu kulaklarımızla şahit olduğumuz problemlerdendir. 

Akan trafikte aşırı sürat, kırmızı ışıkta beklerken yüksek sesle müzik dinlemek, yeşil ışık yandığı gibi üst üste kornaya asılmak trafik ahlakının toplumsal olarak eksikliğini göstermektedir. 

Bizler hassasiyeti olan insanlarız. Acelenin, acele işin şeytandan olduğunu bilen bireyleriz. Gideceğimiz yere beş dakika geç gitsek en fazla ne olabilir ki diye herkesten düşünülmesini istemekteyim. Onun dışında diğer bir husus ise trafikte en basit olarak küçük bir kaza yaşadığımızda sakin kalıp bilerek isteyerek yapılan bir şey olmadığını düşünerek sükûneti elden bırakmadan kazazedelere ve kazaya karışan araçları motive etmeye sakinleştirmeye çalışmak bizleri yerel toplum olarak medeniyetler seviyesini aşmamızdaki en önemli özelliklerden birisini sağlamış olur. 

Bir toplumun medeniyetler seviyesine ulaştığını kanıtlayan kuşkusuz etkenlerden birisi Trafik Adabıdır. 

Yayalara öncelik tanıyıp kaza ve trafikte kornaya aşırı basmamayı kendimize birer bilinç edinip yaşanan tatsızlıklarda kavgayı, tartışmayı seçmemeyi de zihnimize birer alarm olarak kurmalıyız. Kısa zaman önce şahit olduğumuz bir olayda istenilmeden gerçekleşen bir kazada demek daha doğru olur bir aracın yanlışlıkla yolunu döneceği esnada motosikletli bir sürücünün gelip araca çarpmasıyla motosikletini üzerine devirmesinden dolayı ayağından hafif bir yara aldığına şahit oldum. Bu esnada yaralı şahıs motosikletinin arkasından sakladığı rambo tarzı bıçağa sarılarak şahsa saldırması ardından yaralının yakınlarının olay yerine gelip araç sahibine saldırmaya çalışması şehrimizin insanının yerine utanmamıza sebep olmuştur. Böyle yaparak devam etmemiz yerli ve yabancı turistlerin şehrimize gelmesine engel teşkil edeceğini unutmamalıyız. 

Daha sağlıklı ve daha huzurlu bir toplum için trafikte kurallara uyup sükûnet ve acele etmeden sağlıklı yolculuklar dilerim.