Garip bir durum değil mi? Adam hem Müslümanım diyecek, hem de islâm'ın emir ve yasaklarına göre yaşamanın; bu çağa uymadığını dile getirme cüretinde bulunacak. Kimse kusura bakmasın ama, İslâm kimsenin babasının tekelinde olan bir meta değildir ki, istediğini koparsın, istediğini yamasın. Bir insan ya Müslümandır ya da değildir. Biz kimsenin tercihine karışamayız. Dileyen iman eder, dileyen inkâr eder. Ama sonucuna katlanır ki, o da bizi aşar! Müslüman olduğunu söyler, ırkçılık yapar kendi ırkından başka hiçbir ırkı, kabul etmez sevmez. Beşeri ideolojilerden herhangi birinden medet umar, Allah ve Resulü'ne savaş açanları sever, destekler; ama şeriatı kabul etmez. Adı Müslüman olsa da bu gibi heriflerin, Allah’ın dinî olan İslâmla yakından uzaktan alakaları yoktur.
Bir insan hem Müslüman hem Sosyalist nasıl olabiliyor? Ya da Kapitalist, Kemalist, Marksist, Maoist, Leninist nasıl olabiliyor? İnanç tutarsızlığı içinde debelenip duranların varacakları son nokta; ya ateizm, ya Deizm ya da Şirk bataklığıdır. Vaziyet böyle iken, şöyle bir şiirle meramı ifade etmeye çalışalım!
VAZİYET?
Bugün indirim,
Yarın bindirim.
Bozuldu sindirim!
Tırmandı sinirim.
Deneme tahtası,
Marangoz hatası,
Yeşillik haftası?
Dostun baltası!
Kafalar karışık,
Yabanlar barışık?
Hiç olmadı şık,
Çatal ve kaşık!
Yollarda çukur,
Beyinlerde ur?
Kayboldu surur,
Beklemekte sur!
Kırk dokuz yıl,
Ek, biç tahıl?
İster yat yıkıl
Bazen namaz kıl...!
İthal bir düzen,
Bastığın ezen?
Yetimi üzen,
Garibe çöken!
Sokaklar mevta,
İns cin ayakta.
Kimi atakta,
Kimi yatakta!
İnsan yenildi,
Ve darbe yedi?
Böyle değildi,
Ezel yiğidi!
Toplum da hasta,
Baygın ve yasta (!)
Ayık uykuda?
Kuruyor rüyada!
Bu günlük yeter,
Bizi gün bekler?
Kadın erkekler,
Yakındır sefer!!!
26 Eylül 2024