Her nereye baksam, farklı insanlar. Her birinin rengi farklı, dili farklı, arzu ve istekleri farklı. Alemler kadar, farklı duygulara ihtiyaçlara sahip insanlar. Şunu demek istiyorum, farklı âlem kadar, farklı o kadar da insan. Kimi dertli, kimi de mutlu gibi görünüyor. Ancak şunu unutmayalım. Bu dar-i dünya imtihan dünyası. Her insan için farklı saat hatta dakika da farklı şekilde imtihana tabi tutuluyoruz. Kimine kolay gelir kimine göre de zor gelir bu sınamalar. Bu dere de herkes yıkanıp gidecek. Kimi daha fazla ıslanacak kimi de daha az. Önemli olan bu derede boğulmadan çıkabilmek. Dere derin, su bulanık. Kimi bu su da ya zehirleniyor ya da aklını yitirip gidiyor. Demek istediğim, bu imtihan dünyasında, bu zor yer de rahat yok. İnanan insanlar için. Her an farklı şekilde imtihana tabi tutuluyoruz. Kimi evladı ile kimi makamı ile. Bazen kadın ile bazen de para ile. Bazen, varlık ile bazen yokluk ile. Bazen de hastalık. Daha neler neler...
Peki bu kadar çetrefilli bir imtihana tabi tutulan insanlar, kimi ya da neyi rehber edinir ise başarılı bir sonuç elde eder.
Tüm sıkıntılar geçici olduğunu bilelim. Sabrın sonu selamet olduğunu unutmayalım. Geçici bir dünyadan, ebedi âleme yol alıyoruz. Bu dünya, geçici bir konaklama yeri. Mezar da yatan milyar insanlar da bizim gibi bu dünya sürgününe gelip gittiler. Onlardan bir tane Allah'ın kulu kalmadı. Hepsi de bizim yaşadığımız şeyler ile imtihan oldular. Dört dörtlük bir istek ile karşılaşan olmadı bu dünya da. Mezar taşlarında ki yazılar bunun bir kanıtı değil mi? Her mezar taşının bir hikayesi var.
Derman arayan Rabbine siginsin. Mademki geçici dünya lezzetleri imtihan ediliyoruz. O halde ebedi olan âlem için hazırlık yapalım. Ne yapmalıyım ki, ebedi âleme sevinerek gidelim.
Namaz, niyaz ve büyük günahlardan çekinerek.
Rabbim, hepimizin imtihanını kolay geçirsin.
Kalın selâmet ile...