Azamet ve büyüklüğün kendisine ait olduğu Rabbimiz, fani olan kullarını tekebbürden, riya'dan' gösterişten ve en önemlisi benlik/ego hastalığından men etmiştir.
Bununla ilgili olarak Rabbimiz, Hz. Lokman'ın diliye bizi uyarmaktadır:
"Küçümseyerek surat asıp insanlardan yüz çevirme ve yeryüzünde böbürlenerek yürüme! Çünkü Allah, hiçbir kibirleneni, övüngeni sevmez."
"Yürüyüşünde tabiî ol. Sesini alçalt. Çünkü seslerin en çirkini, şüphesiz eşeklerin sesidir!" (Lokman suresi: 18,19)
Evet, bu ayeti kerimelerden; Rabbimizin, yeryüzünde kibirli ve çalımlı yürüyeni, insanlara tepeden bakıp onları hor göreni
ve konuşurken sesini çok yükselteni/yükseltenleri sevmediğini; açık ve net bir şekilde öğrenmiş oluyoruz! Öyleyse, her zaman kendimize şunu sormalıyız; nefsim olarak ben, yeryüzünde yaşayan sekiz milyar insandan sadece bir tanesiyim. Benim bu sekiz milyar insan arasındaki yerim, konumum, ağırlığım; bir katrenin okyanustaki misali gibidir, öteside yoktur... Hem madem, biz fani ve ölümlü bir varlığız, o zaman kibirlenmeye, böbürlenmeye, egoist olmaya ne gerek?
Gerek olmadığı kesindir ama gelin görün, modern çağ; insanın başına bela olarak dikte ettiği seküler hayat tarzı, beraberinde, inkârın yanı sıra, egoizmi, kibir ve doyumsuzluğu da getirmiştir... Dolayısıyla yukarıdaki ayeti kerimelerin bize yüklemiş olduğu misyona dönecek olursak; kibrin, riyanın, egoist olmanın Şeytanın ayak izlerini takip etme manasına geldiğini görüyor ve öğrenmiş oluyoruz!
Şeytan aleyhi lanet, Allah'ın azamet ve uluhiyetine rağmen; büyüklük (egosunu öne sürerek) taslamakla, hem ırkçılığın hemde egoizmin ilk temsilcisi olmuştur.
Rabbimiz (cc) Şeytanın o günkü isyanını bize şu ayet ile hatırlatmakradır: "Allah) şöyle demişti: “Ben sana emretmişken seni secde etmekten alıkoyan neydi? "(İblis de) “Ben ondan hayırlıyım (üstünüm). Beni ateşten yarattın; onu çamurdan yarattın.” demişti. (A'raf/12) İşte şeytan, işte kibir, işte egoizmin başlangıç noktası ve insanın içine düştüğü felaket! O zaman, şu gerçeği bilmemiz gerekir: insan ile Rabbinin arasını açan her şeyin birer put mesabesinde olduğunu unutmayalım. Çünkü şeytan kendini beğenmekle kalmamış, Adem'den (a.s) üstün olduğunu iddia etmekle hem nefsini putlaştırmış, hem de bu tür manevralar yapacak olanların piri olmuştur.
Şayet adam; diplomasına, kariyerine, partisine, peşinde koşanların kalabalığına, makamına, aşiretine, mal varlığına, evlatlarının çokluğuna güvenip de diğer insanları hor ve hakir görüyorsa; bilsin ki takip ettiği yolu; bir yönüyle şeytanın Allah’a isyan ettiği noktayla birleşmektedir!
Onun için, Müslüman Kur'an ve Sünnete göre yaşamının her alanını belirleyip; egoizm hastalığı başta olmak üzere, kibir, riyakarlık, tepeden bakmacı vb. hasletlerden, ateşten kaçtığı gibi uzak durmalıdır. Durmak zorundadır. Evet, söylediğimizi yineliyor ve diyoruz ki; Egoizm imani bir hastalıktır. Hiç bir Müslümanda bulunmamalıdır. Söz konusu hastalığın tedavisi ise, Tevhid inancına göre iman edip, İmanını güzel amellerle süslemektir...
Tevazu ve alçak gönüllülükle hayatlarını süsleyenlere selâm olsun!
23 Eylül 2024